ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin "Unutmayalım ki herkesin, her zaman kötülüğe engel olmak için yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Zulme engel, mazluma umut olmak için caydırıcı rol üstlenelim. Elimizle, dilimizle ve kalbimizle ne gerekiyorsa yapalım." ifadelerini kullandı.

Erbaş, Etimesgut'ta açılışını gerçekleştirdiği Hz. Enes Bin Malik Camisi'nde hutbe irat etti, cuma namazını kıldırdı.

Hutbesinde, bugün fert, toplum ve insanlık olarak ağır bir imtihandan geçildiğini belirten Erbaş, hak, hukuk, ahlak, vicdan ve merhamet gibi insanı insan yapan değerlerin işgalci zalimler ve destekçileri tarafından ayaklar altına alındığını dile getirdi.

Filistinlilerin yaklaşık bir asırdır kendi vatanlarında baskı, esaret ve zulüm altında yaşamaya mahkum edildiğini dile getiren Erbaş, şöyle devam etti:

Bursa'da kuvvetli fırtına otobüs durağı ve atık toplama kabinini devirdi Bursa'da kuvvetli fırtına otobüs durağı ve atık toplama kabinini devirdi

"Bugün de Gazze'de kadın, çocuk, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım gerçekleştirilmektedir. Eşi görülmemiş bu soykırımı gerçekleştiren gözü dönmüş caniler, cesaretlerini ümmet-i Muhammed'in suskunluğundan ve dağınıklığından almaktadır. Oysa yüce dinimiz İslam, bizleri vahdete çağırmaktadır. Birlik olmaya, birlikte hareket etmeye davet etmektedir. Sadece dualarımızı değil, bilgimizi, gücümüzü, maddi ve manevi imkanlarımızı birleştirmemizi istemektedir. İstiklal şairimiz bu hususu ne de güzel ifade etmektedir, Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez."

- "Böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir"

Yaşanan bu vahşetin sadece Müslümanların değil bütün insanlığın ortak sorunu oluğunu kaydeden Erbaş, şunları söyledi:

"Dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen cinayetlere seyirci kalmak hatta destek olmak, bütün insanlığın ayıbıdır. Zira kendilerini diğer insanlardan üstün tutan, yeryüzünü özel mülkleri gören zalimler, sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın geleceğine kastetmektedir. Ülkemiz, dinimiz, dilimiz, ırkımız ne olursa olsun böyle bir katliama karşı çıkmak insan olmanın gereğidir. Zulüm nerede işlenirse işlensin zalime dur demek insan olarak hepimizin mesuliyetidir. Çünkü zulme rıza göstermek de zulümdür."

"İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah'ın cezası çok şiddetlidir." ayetini okuyan Erbaş, Hazreti Muhammed'in "İnsanlar, zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah'ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır." hadisini hatırlattı.

Masum canlara kıyan katillerin zulmüne karşı durulmazsa ateşin tüm dünyayı saracağını ve kimsenin güvende olmayacağını vurgulayan Erbaş, "Çocukların, bebeklerin bombalar altındaki çığlıklarını duymazsak herkesin canı yanacaktır. Unutmayalım ki herkesin, her zaman kötülüğe engel olmak için yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Zulme engel, mazluma umut olmak için caydırıcı rol üstlenelim. Elimizle, dilimizle ve kalbimizle ne gerekiyorsa yapalım." ifadelerini kullandı.

- "Zafer inananların olacaktır"

Hazreti Muhammed'in "Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin, eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin..." hadisini anımsatan Erbaş, şunları kaydetti:

"Kadın erkek, genç yaşlı her birimiz dünyadaki tüm zulümlerin son bulması için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Hz. İbrahim'in ateşini söndürmeye giden karınca misali hakkın yanında, batılın karşısında yer almaya davet edelim insanları. Bizler inanıyoruz ki bu zor günler elbet sona erecektir. Zalimlerin zulmü mutlaka bitecek, mazlumların yüzü gülecek, zafer inananların olacaktır. Mazlumların umudu olan aziz milletimiz, ümmet bilinciyle dünyamızı yeniden barış yurdu haline getirecektir."


Kaynak: aa