Genel

Direnişin simgesi “Tak-takı”…

Gaziantep’in Fransız işgaline karşı direniş ruhunun simgesi olup müzede sergilenen “Tak-takı”, Marangoz Başaran tarafından yeniden üretiliyor. Antep savunmasında önemli bir rol oynayan “tak-takı”, kahramanlığın unutulmaz bir kanıtı olarak gençlere anlatılıyor

Abone Ol

Zehra Tataroğulları
Marangoz Mehmet Başaran, Gaziantep’in Kurtuluş mücadelesinde önemli bir rol oynayan “tak-takı”yı, 2010’dan bu yana yeniden üreterek gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyor. Gaziantep Savaş Müzesi’nde gördüğü “tak-takı”nın hikâyesi ve önemini öğrenip etkilenen Marangoz Başaran, Gazianteplilerin direniş ruhu ve bağımsızlık tutkusunu da simgeleyen bu aletin aynısını yapıp neredeyse yüz yıl sonra gün yüzüne çıkarmaya karar vermiş. 
Kurtuluş Savaşı’nda Fransızların, Gaziantep’i işgal edip şehri dört bir taraftan kuşatması nedeniyle halk, cephane sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı. Bu zor durumda bile pes etmeyen Gaziantepliler, Fransızları kandırmak ve ellerinde hâlâ cephane olduğu algısı oluşturmak için “Tak-takı” adı verilen zekice bir araç icat etti. Gaziantep savunmasında cephane eksikliğini kapatmak için Tüfekçi Yusuf Usta tarafından icat edilen “tak takı”, makineli tüfek sesi çıkartarak Fransız askerlerini korkutmak amacıyla kullanıldı. Gürgen ağacından yapılan “tak takı”, dişli düzeneği sayesinde çevrildiğinde makineli tüfek sesine benzeyen bir ses çıkarıp Gazianteplilerin ellerinde önemli bir direniş simgesine dönüştü. Tak-takı’nın çıkardığı ses, Fransız askerlerini şaşırttı ve mahalle aralarına girmeye çekinmelerine neden oldu. Bu sayede Gaziantepliler, Fransızların ilerleyişini yavaşlatmayı ve şehri daha uzun süre savunmayı başardı. 
“Tak-takı”, sadece bir araç olmanın ötesinde, Gazianteplilerin direniş ruhunu ve bağımsızlık tutkusunu da simgeliyor. Bugün Gaziantep Savaş Müzesi’nde sergilenen “Tak-takı””, Kurtuluş Savaşı’nın ve Gazianteplilerin kahramanlığının unutulmaz bir kanıtı olarak gelecek nesillere aktarılıyor.
“Tak takı”nın gelecek nesiller tarafından bilinmesi gerektiğine inanan Başaran, okullar ve Antep savunmasını içeren etkinliklerde bu göstererek gençlere bu tarihi olayı anlatıyor. Tak-takı’nın hikâyesini aktaran Başaran, gençlere atalarının ne kadar zor şartlarda bağımsızlıklarını kazandıklarını göstermek istiyor.
Tüfekçi Yusuf Usta’nın icadı…
Marangoz Başaran, Antep savunmasında önemli bir rol oynayan “Tak-takı”nın hikâyesini şöyle anlattı:
“Tak-takı, Tüfekçi Yusuf Usta tarafından üretilmiş ve Fransızların sesinden korktuğu bir silah haline gelmiştir. Tak-takı, Gürgen ağacından yapılıyordu ve makineli tüfek sesi çıkarıyordu. Bu sayede Fransız askerleri, tak-takı sesini duyunca gerçek bir makineli tüfek olduğunu sanıyor ve geri çekiliyor, baskın yapmaktan vazgeçiyorlardı. Antep savunması 10 ay 9 gün sürdü. Bu süre boyunca tak-takılar, Fransızlara karşı önemli bir caydırıcılık oluşturdu. Fransızlar, Antep’i bombalayarak çok sayıda evi ve sivil halkı yok etti ama Antepliler de, Fransızların gözünü korkutmuştu. Ankara’da kurulan ilk meclis tarafından yapılan Ankara Anlaşması ile Fransızlar Antep’i terk etmek zorunda kaldı. Bu anlaşmada Antep’in kahramanca direnişi ve “Tak-takı” gibi özel silahların rolü büyüktü.” 
Silahı kalmayan Gaziantepliler, işgalcilere karşı farklı yöntemler buldu 
Gaziantep’in işgal döneminde yaşadığı çaresizlik ve direniş ruhunu da Başaran’ın şu sözleri gözler önüne seriyor:
“Fransızlar şehre girmeden önce İngilizler, Gaziantep halkından zorla 15 at arabası dolusu silah toplamış. Bu nedenle Fransız işgaline karşı koymak için silah kalmamış. Gaziantepliler, işgalcilere karşı koymak için farklı yöntemler aramak zorunda kalmışlar. 
‘Karayılan’ lakaplı kahraman, bin 600 koyununu satarak direnişçilere silah almış. Bir başka vatansever ise, Suriye’ye giderek kızını evlatlık verip karşılığında bir tüfek alarak savunmaya katılmış. ‘Sahan bombası’ olarak bilinen ilkel el bombaları bile yapılmış. İki sahan birleştirilerek içine cam kırıkları, barut ve çivi konulan bu bombalar, Fransızlara karşı kullanılmış. Kilis’ten gelecek yardımlar da Fransızlar tarafından engellenince, halk büyük zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmış. Gaziantep savunması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın önemli bir dönüm noktasıdır. Gaziantepliler, Fransız işgaline karşı 10 ay 9 gün boyunca direniş göstermişlerdir. Bu direniş sonunda Antep, ‘Gazi’ unvanı ile onurlandırılmıştır.”