Yerine kayyım atanan Tunceli Belediye Başkanı Konak: AKP MHP iktidarının fotoğrafı budur Yerine kayyım atanan Tunceli Belediye Başkanı Konak: AKP MHP iktidarının fotoğrafı budur

Haber Merkezi - T24 yazarı Gökçer Tahincioğlu, Anayasa Mahkemesinin iptalini reddettiği Dezenformasyon Yasası görüşülürken, suçun oluşması için düzenlemede sıralanan beş unsurun da gerçekleşmesi gerektiği iktidar yetkilileri tarafından açıklandığını ancak pratikte buna uyulmadığı kaydetti. Yasada, beş ayrı unsur sıralanmasına rağmen açılan davalarda bir veya birkaç unsur dikkate alındığını ifade eden Tahincioğlu, yazısında şu sözlere yer verdi: 

"Dezenformasyon Yasası olarak bilinen düzenlemenin iptali istemini, raportörün “iptali gerekir” görüşüne rağmen reddeden Anayasa Mahkemesi’nin istisnai olarak uyguladığı bir yolu tercih ettiği ortaya çıktı. İptal istemini 6’ya karşı 8 üyenin oyuyla reddeden Yüksek Mahkeme’nin gerekçeli kararında savcılık ve mahkemeler için bağlayıcı bir yorum yapacağı bildirildi. Buna göre, gerekçeli kararda, yasada sayılan beş unsurun tamamının söz konusu olması durumunda suçun oluşacağı açık biçimde yazacak. T24 yazarı Tolga Şardan’ın tutuklanması ile yeniden gündeme gelen yasada, beş ayrı unsur sıralanıyor ancak gazeteciler hakkında son dönemde bunların sadece biri ya da birkaçı ile dava açılarak tutuklama kararları veriliyor.

Dezenformasyon Yasası görüşülürken, suçun oluşması için düzenlemede sıralanan beş unsurun da gerçekleşmesi gerektiği iktidar yetkilileri tarafından açıklanmıştı. Ancak pratikte buna uyulmadı. T24 Yazarı Şardan da geçen hafta sadece tek bir unsur dikkate alınarak tutuklandı.

Düzenlemede, "Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak" saikiyle, "ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır" deniliyor.

Anayasa Mahkemesi de gerekçeli kararında bu beş unsura işaret ederek, bunların tümünün geçerli olması durumunda suçun oluşabileceğini açıkça yazacak.

Ancak mahkeme ve savcılıkların yasa çıkartılırken de işaret edilen bu durumla ilgili olarak uygulamada nasıl bir tavır alacakları yine soru işaretlerine yol açtı."

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar