Kıvanç El
Cumhuriyetin simgelerinden olan, "halkın hem eğlenmesi hem de sağlıklı gıda üretimi ile tarım ve hayvancılıkta öncü olması" için kurulan Atatürk Orman Çiftliği, bugün ne yazık ki bu özellikleri ile değil rant ve beton ile sürekli gündemde.
AOÇ, 1 yıl sonra 100. yılını kutlayacak. Kurulduğu günden bu yana AOÇ'nin arazisinin yarıya yakınına çeşitli gerekçelerle el konuldu. "Kiralama", "tahsis", "kamuya devir" gibi birçok gerekçe ile üzerinden oto yollar, yollar geçirildi, yapılaşmaya açıldı.
Ankara Mimarlar Odası'nın çalışmasına göre çiftliğin en büyük toprak kaybı 1950'de Demokrat Parti döneminde ve 2006 yılından sonra da AK Parti döneminde yaşandı. Kurulduğunda 56 milyon metrekare olan arazi bugün 30 milyon metrekareye düşmüş durumda.
1990'lı yıllarda Atatürk Orman Çiftliği SİT alanı ilan edilse de imar planı yetkisi 2006 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne verildi. Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi yöneticisi Murat Yıldız da, arazinin AnkaPark, Ankara Bulvarı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi gibi yapılarla bütüncüllüğünün bozulduğunu vurguluyor. "Koruma amaçlı" hazırlanan imar planlarından bugün eser yok. Arazi büyük oranda parçalanmış durumda.
Atatürk Orman Çiftliği bugünlerde yeni bir kiralama ile yeniden tartışılıyor. 3 dönümlük arazi, içerisinde bir de villa ile AK Partili Adıyaman Samsat Belediyesi'ne devredildi. Aylık 6 bin 500 liraya kiralanan arazi üzerinde "sosyal faaliyet" yapılacağı belirtiliyor. Ancak bu faaliyetlere dair ne belediye ne de AOÇ yönetimi bir açıklama yapmıyor.
Adıyaman Samsat'tan AOÇ arasında 800 kilometre var. Hangi sosyal ve kültürel faaliyetler gerçekleşiyor, Adıyaman ve Samsat halkının bundan ne kadar haberi var, merak edilen sorular.
Bugün çiftlikte süt, peynir, meyve suyu, bal gibi birçok ürün de üretilip satılıyor. Ancak bu ürünlerin pazarlanmasında da "etkisiz davranıldığı" ve "yaygınlaştırılmadığı" eleştirileri bulunuyor. Ayrıca AOÇ markası adı altında "taşeron" firmalar üzerinden üretim yaptırıldığı da kaydediliyor.
Atatürk Orman Çiftliği, cumhuriyetin en önemli miraslarından, üzerinde kimler kiracı, ne üretiliyor, nasıl satılıyor, her bir metrekaresine dair AOÇ Genel Müdürlüğü bir açıklama yapmak zorunda. Israrla yönetime bu soruları sorsak da yanıt alamıyoruz. Belki Meclis'in bu konuya el atması da bir seçenek olabilir. Burada da sorumluluk Ankara milletvekillerinin…