Haber: Deniz Ali Tatar
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü 2024 yılı lansmanını, bugün gerçekleştirdi. Devlet Tiyatroları için tarihi bir salon olan, Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan ve ‘Üçüncü Tiyatro’ olarak tanımlanan Türk Ocağı Salonu’nda düzenlenen lansmanda, Genel Sanat Yönetmeni Tamer Karadağlı konuştu.
“Muhsin Ertuğrul perdeyi çekmeye hazırlanıyor, Cüneyt Gökçer’in replikleri yankılanıyor”
Bu yıl Devlet Tiyatroları’nın sloganının “Devlet Tiyatroları Her Yerde!” olduğunu söyleyen Karadağlı, tiyatroya emek vermiş usta sanatçıları anarak söze başladı. Karadağlı, “Bir köşede Muhsin Ertuğrul perdeyi çekmeye hazırlanıyor. Çok kıymetli hocam Cüneyt Gökçer’in replikleri yankılanıyor sahnede. Asuman Koral’ın, Yıldız Kenter’in ve Ali Ecder Akışık tiyatroya olan tutkusu, adeta sözlerime eşlik ediyor. Onların izinden gitmek, bir sanatçının olmazsa olmazıdır” dedi. Önümüzdeki yıl 75. yılına girecek Devlet Tiyatrolarının asıl amacının, “Çağdaş Türk toplumunun tiyatrosu nasıl olmalıdır?”ın yanıtını aramaktan geçtiğini söyleyen Karadağlı, derinlemesine düşünülmeden, topluma ve ülkenin koşullarına göre irdeleme yapılmadan gerçek anlamıyla sanatsal öze ulaşılamayacağını ifade etti. Yerel olanı çağdaş tiyatroyla birleştirme, ulusal tiyatroyu oluşturma amacında olduklarının altını çizen Karadağlı, bu amaçla seyirciye, çağdaş edebiyat eserlerimizin uyarlamalarını daha çok sahnelerde bulacağını ve Devlet Tiyatrolarının öncülüğünde, bu alanda kıymetli çalışmalara ait kapının yakın tarihte açılacağını söyledi.
Tüm değerlerin korunarak evrensele ulaşmayı hedef aldıklarını söyleyen Karadağlı: “Bayrağımızın dalgalandığı her yere, ülkemizin en ücra köşesine tiyatro sanatımızı götürmeyi ele aldık. Devlet Tiyatroları 75. yıla uçarken, ulusal tiyatromuzu geliştirmeyi ve kalkındırmayı hedefledik. Amacımız, bizim olanı, bize özgü olanı ve çağdaş tiyatroyu kalkındırmak olacak” dedi. Devlet Tiyatrolarının seyirciyle zenginleşme, seyirciyi çoğaltma yolunda adım atacağını söyleyen Karadağlı, repertuvar adına bu yılki temanın “Farklılıklarımızdan bir yaşam öyküsü çıkartmak” olduğunu açıkladı. Birbirimizi kabullenerek güçlenmenin ve çoğalmanın, yüzyıllardan beri karşıtlıklarımızla zenginleşmiş, farklı kültürlerden çok geniş bir bahçe yapmış toplumumuzun da geniş kesimlerine hitap edeceğini özellikle vurgulayan Karadağlı, Ulusal tiyatroya sahip olmanın temel özelliklerini de paylaştı.
Karadağlı bu özellikleri, şu şekilde sıraladı: "Türk oyun sanatının yurt içinde gelişmesi, ilerlemesi ve yurt dışında yayılmasını sağlamak, duyurmak ve tanıtmak. Türk halkının dil ve kültürünü, yurt ve güzellik sevgisini, toplumun genel eğitim çizgisini yükseltmek. Türk halkının kültürünü destekleyerek temel değerler üzerinden doğru yargılara varmasını sağlamak. Yerli yazarların yetiştirilmesine yardımcı olmak, Türk yazarlarının eserlerinin yabancı ülkelerde tanıtılmasını sağlamak. Dünya klasiklerini, tiyatro sanatındaki yenilikleri tanıtmak. Yabancı sanat adamlarıyla iş birliği yaparak, ülkemiz ve diğer ülkeler arasındaki kültürel iş birliğinin gelişmesine katkıda bulunmak” dedi.
“Yunanistan ile çok değerli bir sanatsal birlikteliğe atıyoruz”
Devlet Tiyatrolarında oynanan eserlerin en az yarısının yerli yazarlardan seçilmesi konusunda özen gösterdiklerini anlatan Karadağlı, ayrıca Yunanistan ile çok değerli bir sanatsal birlikteliğe imza atılacağını müjdeledi. Karadağlı: “2024 yılı itibariyle yaz boyunca antik tiyatrolarda sahnelenen oyunlar, Türkiye’yi ziyaret eden konuklar başta olmak üzere Türk halkına sunulacak. Şunu çok iyi biliyoruz ki dünyada pek çok ülke kendi kültür, değer, birikim ve sanatlarını en iyi şekilde sunarken, aynı zamanda ülkelerin tanıtımında büyük bir rol oynayan turizmi de güçlendiriyor. Bu sene aynı zamanda Yunanistan ile ülkemiz çok değerli bir sanatsal birlikteliğe imza atıyor: Romeo ve Juliet" dedi. William Shakespeare’in en önemli oyunu olan “Romeo ve Juliet” e dikkat çektiklerini söyleyen Karadağlı, Devlet Tiyatroları ile Yunanistan Pire Şehir Tiyatrosu iş birliğinde ortak yapım halinde sahneleneceğini belirten Karadağlı, “Devlet Tiyatroları ile Yunanistan Pire Şehir Tiyatrosu’nun ortak yapımı olan oyun iki ülke arasındaki ilişkiyi daha da güçlendirecek, sergilenen aşk masalı üzerinden sevginin değeri bir kere daha vurgulanacaktır. Oyun, ilk defa İstanbul’da AKM’de seyirciyle buluşacak. Ankara ve İzmir’in ardından Atina’da sahnelenecek. Böylece bir kere daha koşulsuz sevgi bizlere merhem olacak” ifadelerini kullandı.
Devlet Tiyatrolarının önümüzdeki dönemde uluslararası düzeyde adından söz ettiren festivallere imza atacağını dile getiren Karadağlı, "Ülkemizde sayısız antik tiyatro bulunuyor. Neredeyse Avrupa’nın parmakla gösterilecek antik tiyatrolarına sahip topraklarda yaşamanın haklı gururunu taşıyoruz. Ancak bunu kendi ulusal tiyatromuzla birleştirerek kendimizi anlatma yolunda nedense çekimser kaldık. Şimdi bu duvarı yıkmanın zamanı” dedi.
“Festival Sezonu” başlıyor
Devlet Tiyatrolarının her yıl olduğu gibi bu yıl da “Festival Sezonu” olan mart ile haziran ayları arasında, dünya tiyatrosunun en özel eserleri ve adından söz ettirecek yerli yapımları seyircisiyle buluşacağını söyleyen Karadağlı, Devlet Tiyatroları oyunlarının yaz boyunca antik tiyatrolarda kendi seyircimizin yanı sıra ülkemizi ziyaret eden konuklara da sunulacağına değindi. Bu konuda özellikle dünyada pek çok ülkenin kendi kültür, değer, birikim ve sanatlarını en iyi şekilde sunarken aynı zamanda ülkelerin tanıtımında büyük bir rol oynayan turizmin de güçlendiğini ifade eden Karadağlı, Çocuk festivallerinin tiyatro için önem taşıdığını belirtti.
En önemli çalışmaları olan ve Devlet Tiyatrolarının geçmişiyle özdeş, “Ankara Devlet Konservatuvarı Binası” na da değinen Karadağlı, “Binanın, yeniden bir sanat merkezi haline gelerek hak ettiği değere kavuşması amacıyla, 75. Kuruluş Yılımızda Devlet Çocuk ve Kukla Tiyatrosuna dönüştürmek için ön çalışma ve görüşmeler yaptık. Devlet Tiyatrolarının sahne sayısını arttırmak konusunda hızlı ve kalıcı girişimlerde bulunduk. İlk olarak Gaziantep, “Şehitkamil” Belediyesi sahnesinin Devlet Tiyatrosu olarak hizmete açtık. Ayrıca Ankara Gölbaşı ve Ankara Etimesgut Belediyelerinin sahneleri konusunda da çok kısa zamanda protokol imzalayacağız. Devlet Tiyatrolarında, klasik sahne biçimlerinden deneysel, avangart yapımlara kadar pek çok üslupta oyunların oynanacak. Önümüzdeki dönemde gençlerin ilgisini çekmeyi ve çağın hızını yakalamayı amaçlıyoruz. Bu amaçla “DT Genç Sahne!” uygulamasıyla, çağdaş dünya tiyatrosunun değerli yapımlarını üniversitelerin öğrenci ve bahar şenliklerinde, gençlik buluşmalarında, kampüslerde ve şehirlerin alternatif mekanlarında sergilenecek” diye anlattı.
“Gelecek sezon bir DT oyununda oynayabilirim”
Bu sezon yönetim görevinden dolayı yoğunluk içinde olduğunu söyleyen Karadağlı, bu sezon bir oyunda oynamayacağını ama gelecek sezon bir oyunca oyuncu olarak görev almak istediğini belirtti. Yönetim kadrosunun tümünün DT oyuncularından oluştuğunu söyleyen Karadağlı, kurul ile başarılı bir çalışma sürecine başladıklarını ve projelerini yerine getirmek için çaba sarf ettiklerini kaydetti. Lansmana katılan tüm gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla kutlayan Karadağlı, mini resital veren müzisyenleri de kutladı.