İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eleştirilere neden olan 'laiklik' sözlerine ilişkin konuştu.
"Erdoğan sebep, Yusuf Tekin sonuçtur"
Bakan Tekin'i eleştiren Dervişoğlu "Türk nesillerini yok etmekten sorumlu bakanın burada ne zırvaladığını tekrarlamayacağım. Memleketi ahır zannetmelerinin sonuçlarıdır bunlar. Sadece şunu söylemekle yetineyim Erdoğan sebep, Yusuf Tekin sonuçtur'' dedi.
"Yapması gereken görevlere niyeti ve kabiliyeti olmayan Sarayın maarif memuru ancak partizanlık görevini yerine getirir"
''Bu sözlerin amacının ne olduğunu biliyoruz" diyen Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Laiklik dedikçe dindarlara birileri laf etsin istiyorlar. Bunlar fatihalarla, şükür dualarıyla açılmış bir Meclis'e ancak bir işgal ordusu, çapulcusu kadar sevgi ve saygı duyuyorlar. Çünkü bunlar dindar falan değil din bezirganlıklarıyla bu ülkeyi yağmalamak isteyenlerdir. Bu artık sadece bir kötü niyet değildir, cahillikle de açıklanamaz, bu düpedüz bölücülüktür. Bu anayasal suçtur. Ama hem suçlu, hem güçlüdürler. Yüzsüzdürler. Yapması gereken görevleri niyeti ve kabiliyeti olmayan sarayın bu maarif memuru, milli eğitim görevleri yerine ancak partizanlık görevini yerine getirir. Demek istiyorum ki Milli Eğitim Bakanlığı görevleri yerine saraydan kendisine verilen talimatları yerine getirir. Kendisi 9. bakandır. 22 yılda 9. bakan. Geride bıraktığımız 22 yılda 8 bakan daha görev yapmıştır. Bu 22 yılda milli olmayan eğitim bakanlarının görev süresi de 2.4 yıldır. Neredeyse hiçbir bakan okula yeni başlayan bir çocuğun dört işlemi öğrendiği süreye kadar bakanlık görevini ifa edememiştir.''
"Saraydaki sahibine ve el etek öptüğü şeyhlerine AK Parti kongrelerinden sadakatini ispat ediyor"
"Okullara sabun koyamayan bir kabiliyetsizin böyle büyük büyük laflar etmesi elbette tesadüf değildir" diyen Dervişoğlu şunları kaydetti;
"Kendisi kabinedeki diğer emsalleri gibi kul hakkı yemekten şişmiş, bugün de oturduğu makam üzerinden Atatürk ve cumhuriyetten intikam aldığını zannetmektedir. Bu zat laikliği icat edilmiş bir kavram olarak tanımlıyor. Hezeyanlarına sözde dindarlık kılıfı geçirerek saraydaki sahibine ve el etek öptüğü şeyhlerine katıldığı AK Parti kongrelerinden sadakatini ispat ediyor"