BRÜKSEL (AA) - Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilciliği, 6 Şubat depremlerinde zarar gören kültürel mirasla ilgili toparlanma çalışmalarını Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) ortaklığında Brüksel'de tanıttı.
Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği ile UNDP, Türkiye'de deprem bölgesinde zarar gören kültürel mirasın onarımı ve yeniden inşasına dikkati çekmek ve uluslararası destek bulmak amacıyla Brüksel’de etkinlik düzenledi.
"Türkiye'deki Kültürel Mirasın Deprem Tahribatından Kurtarılması" başlıklı etkinliğe UNDP ve Europa Nostra isimli Avrupa merkezli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra Türkiye'nin AB Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı katıldı.
Kaymakcı, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı bir çalışmaya göre Türkiye’de 8 bin 400 civarında kültürel miras yapısının zarar gördüğünü, bunların özellikle yüzde 60'ının önemli zararlar gördüğünü anımsattı.
Bunların aynı zamanda Avrupa'nın da kültürel mirası olduğunu vurgulayan Kaymakcı, zarar gören kültürel miras eserlerinin onarımı ve yeniden yapılandırılması için Türkiye'nin maddi destekten daha çok, işbirliği ve deneyim paylaşımına gerek duyduğunu vurguladı.
Kaymakcı, bu anlamdaki çalışmaları nedeniyle UNDP ve Europa Nostra'ya teşekkür etti.
AB'nin depremler sonrasında 6,1 milyar avro mali taahhütte bulunduğunu ve bunun bir an önce gerçekleşmesinin önemli olduğunun altını çizen Kaymakcı, 450 milyon avro kredi taahhüdünde bulunan Avrupa Yatırım Bankasının bunu yerine getirme konusunda hala AB'den onay beklemesinin bir çelişki olduğunu belirtti.
Kaymakcı, uluslararası toplumun verdiği taahhütlerin bir an önce yerine getirilmesinin aynı zamanda AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in de beyanları arasında olduğunu hatırlattı.
- Kültürel mirasın restore edilmesinin önemi
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton da Türkiye'deki kültürel mirasın, birçok medeniyetin kökenlerini simgelediğini, bunların yeniden inşasının depremle travmatize olmuş toplumun kendini yeniden "evinde" hissederek iyileşmesi için de gerekli olduğunu vurguladı.
Vinton, bu mirasın yaşatılmasına dayalı sanat ve zanaat aktivitelerinin depremzede halk için aynı zamanda ekonomik getirisi de olduğuna işaret ederek aynı zamanda da toplumun aidiyet hissettiği kimliğinin de parçası olduğunu söyledi.
Europa Nostra Başkan Yardımcısı Piet Jaspaert de temsil ettiği STK'nin Avrupa'da tehlike altındaki tarihi yapıları tespit ederek yerel, ulusal ve Avrupa düzeyinde kamu ve özel ortakları harekete geçirdiği programını tanıtarak, Hatay'ın Antakya ilçesindeki Demir Kapı ve Altınözü ilçesindeki Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi'ni, Avrupa'da bu durumdaki 7 yapı arasında aldıklarını anlattı.
Hatay'daki Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Pamir de sunumunda Hatay'ın İslam, Hristiyanlık ve Musevilik dinine mensup toplumun bir arada barış içinde yaşadığı yegane illerden olduğuna işaret ederek, Hatay'ın önde gelen tarihi ve kültürel yapıları hakkında bilgi verdi.