Bakan Bayraktar, İstanbul Energy Forum'da Gürcistan Birinci Başbakan Yardımcısı Davitashvili ile görüştü Bakan Bayraktar, İstanbul Energy Forum'da Gürcistan Birinci Başbakan Yardımcısı Davitashvili ile görüştü

Göç ve iş gücünde ciddi aksamalara neden olan deprem nedeniyle bölgede “Etkin destek ve teşvik mekanizmaları”nın hayata geçirilmesini isteyen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sadıkoğlu, iş gücü ve maliyetlere yönelik desteklerin öncelenmesini önerirken, üyelerinin “faizsiz kredi” beklentisi olduğunu vurguladı

Ebubekir Atilla / Malatya 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgenin tamamında hayat durma noktasına geldi. Yeniden toparlanma sürecinin aksadığı bölgede, ekonomik normalleşme sürecinin başlaması için etkin çözümler bekleniyor. Bölgenin ve Malatya’nın ekonomik olarak yeniden toparlanması için görüşlerini açıklayan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, ekonomik normalleşmenin normal hayatı tetikleyeceğini söyledi. Malatya’da en önemli gündemin deprem olduğunun altını çizen Başkan Sadıkoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Maalesef seçim, ülkemizin en önemli gündemi olması gereken deprem felaketini gölgede bıraktı. Şehrimizde neredeyse her 3 binadan biri ağır hasarlı veya yıkılmış durumda. Şehrimizde çarşı diye tabir ettiğimiz tüm alanları kaybetmiş durumdayız. Yıkılan ve ağır hasarlı iş yeri sayısı, yaklaşık 20 bin. Dolayısıyla hizmet sektörü ve esnafımız ciddi yara aldı. Hal böyle olunca deprem sonrasında, ciddi bir göç ve buna bağlı olarak iş gücü kaybı yaşadık. Üretim alanlarında bu durum derinden hissediliyor. Üretim sahasında gün geçtikçe toparlanma gözlense de deprem öncesi seviye için daha kapsayıcı destekler gerekiyor.” Masa başında alınan kararlar, sorunları çözmeye yetmiyor Kapsayıcı ve toparlayıcı adımlar beklediklerini vurgulayan Başkan Sadıkoğlu, şunları söyledi: “İvedilikle iş gücü ve maliyetlere yönelik destekler öncelenmeli. Özellikle Organize Sanayi Bölgelerimizde (OSB), ortalama veya ilave işçi sınırı olmadan sigorta ve vergi destekleri beklemekteyiz. Bölgedeki çalışanlarımıza brüt ücret verilmesi, şehirden göçen nitelikli iş gücünün yeniden kazanılabilmesi için faydalı olacaktır. Depremin ardından şehrimiz, tüm ilçeleriyle Cazibe Merkezleri Programı kapsamında alındı. Mevcut şartlarda yatırım teşviklerinden daha çok yatırım ortamının oluşması adına imar, kentsel dönüşüm, vergi, sosyal güvenlik gibi konularda desteklerin sağlanması gerekiyor. Bunun için de deprem bölgelerine yönelik en az 5 yıllık özel bir teşvik programı düzenlenmesi isabetli olacaktır. Firmalarımız, finansmana erişim konusunda sorun yaşamakta. Üyelerimizin faizsiz kredi beklentisi var. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından 1 milyon TL’ye kadar faizsiz kredi desteği açıklandı ancak daha çok üreticiye yönelik olan bu desteği yeterli görmüyoruz. Bu nedenle hizmet sektörüne ait tüm Avrupa Birliği’nde Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması anlamına gelen NACE (Nomenclature des Activités Économiques dans la Communauté Européenne) kodları, perakende sektörünün tüm alt dalları ile özel öğretim kurumlarının kapsam içine alınması gerekiyor. Vergi indirimi ve muafiyeti, finansmana erişim, KGF işlemlerinde kolaylık sağlanması, enerji maliyetlerinin düşürülmesi gibi destekler sadece belirli sektörlere değil, deprem bölgesindeki tüm üreticilerimize ve esnafımızı kapsayacak şekilde hayata geçirilmeli. Reel hasarı yok sayan, masa başında alınan kararlar, deprem bölgesindeki sorunları çözmeye yeterli olmayacaktır. Özel teşviklerle bu şehri ayağa kaldırmazsak gidenleri geri getirme, kalanları da koruma gibi bir şansımız yok.” Daha hızlı toparlanmayı destekleyecek kritik konulardan birinin de tedarik zincirinde yerele öncelik verilmesi olduğuna dikkat çeken MTSO Başkanı Sadıkoğlu, açıklamasını “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Kızılay ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) başta olmak üzere birçok kuruluşun faaliyetlerinde ürün tedarikini ilimizden yapmaları, işletmelerin ayağa kalkmasında krediden daha değerli olacaktır” vurgusu yaparak tamamladı.

Editör: Ahmet Ertüm