TBMM Genel Kurulu'nda; TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçelerinin görüşmeleri devam ediyor. Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesine ilişkin söz alan DEM Parti Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, AYM ve AİHM kararlarını uygulamayan iktidarı eleştirerek Gezi ve Kobani davaları kapsamında tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi isimlerin haksız yere cezaevinde olduklarını belirtti. Tiryaki'nin konuşması şöyle:
"Anayasa Mahkemesi uzunca bir süredir tartışılıyor yapısıyla, yetkileriyle, verdiği kararlarla. Elbette her kurum gibi AYM de kararları da tartışılır ve tartışılmalıdır. İlginç olanı AKP ve MHP’nin, Cumhur İttfakı’nın AYM’nin kararları tartışması, uygulamaması hatta kapatılması doğrultusunda görüşler ifade etmesidir. Buradan AYM’yi savunacak değilim. Tarihi kara sayfalarla doludur. Çok sayıda siyasi parti hakkında kapatma kararı vermiştir. Yalnızca Kürt halkının temel haklarını savunan siyasi partiler hakkında değil, Refah Partisi gibi partiler hakkında laiklik karşıtı oldukları için, bu iddiayla yine Türkiye Birleşik Komünist Partisi gibi partiler hakkında komünizmi savundukları için kapatma kararları vermiştir.
"AKP ve MHP, AYM’yi bile Türkiye’ye çok görmektedir"
AYM aslında AK Parti’yi de laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olarak görmüştür. Sadece üçte ikilik çoğunluğa ulaşılmadığı için AKP hakkında kapatma kararı vermemiştir. Roboski katliamı davasını usuli eksiklikler var diyerek reddeden de OHAL KHK’larının yüz binlerce insanın soruşturmasız ve yargılamasız biçimde kamu kurum ve kuruluşlarından ihraç edilmesini Anayasa’ya uygun bulan da AYM’dir. AYM, ‘Ankara’da yargıçlar var’ dedirten, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğunu hissettiren kararlar vermemiştir. İşte AKP ve MHP, AYM’yi bile Türkiye’ye çok görmektedir, AYM’nin verdiği kararları bile uygulamamaktadır.
"AYM üyelerinin bir bölümü hakkında bağımsızlık ve tarafsızlığı aynı cümle içerisinde kullanamazsınız"
AYM, 15 üyeden oluşuyor. Bu 15 üyeden 10 tanesini Sayın Erdoğan, 2 tanesini Sayın Abdullah Gül, 3 tanesini de TBMM seçti. Tabii ki TBMM’nin seçtiği 3 üye AKP’li vekillerin oyuyla seçildi. Eminim her bir üyenin bir kamu yöneticisi, hukukçu, akademisyen olarak yeterlilikleri vardır. Bir bölümü hakkında bağımsızlık ve tarafsızlığı aynı cümle içerisinde kullanamazsınız. İçinde AKP’li milletvekilleri var, AKP’li milletvekili adayları var, Yargıtay’a paraşütle getirilmiş, tek bir dosyanın kapağını açmadan Yargıtay kontenjanından AYM üyeliğine getirilmiş kişiler var, Adalet ve İçişleri Bakanı’nın yardımcısı var AYM üyeleri arasında. İşte böyle bir AYM’den bahsediyoruz. Bu AYM’nin kararlarını bile uygulamıyor AK Parti.
"Mahkemenin özel yetkili olarak görevlendirilmiş başkanı çete lideri çıktı ve emekliye ayırdınız"
AYM kararlarını uygulamıyor da bu iktidar sanki AİHM kararlarını mı uyguluyor! Önemli iki tane karar var: Bir tanesi Kavala davası, Gezi’ye duydukları öfke nedeniyle, yargısal hiçbir gerekçesi yok. İkincisi de Kobani kumpas davasında sonucunda AİHM’in verdiği Selahattin Demirtaş kararıyla ilgili. Uygulmamakla başka bahaneler üretirsiniz ama Cumhurbaşkanı çıkıp, ‘AİHM kararları bizi bağlamaz, karşı hamlemizi yapar işi bitiririz’ diye açıklama yaptı. Zaten bir komployla bir soruşturma başlatılmıştı Kobani kumpas davası. Özel yetkili bir heyet tarafından yürütülen bir davaydı. Savcının tayini çıktı 2018’de İzmir’e, 2018 temmuzundan 2019 mayısına kadar odasını boşalttı. Yetkili olmadığı halde aynı soruşturmayı burada sürdürmeye devam etti, bir sonraki yıl HSK kararnamesiyle buraya geri getirildi. Bu mahkemenin özel yetkili olarak görevlendirilmiş başkanı çete lideri çıktı ve emekliye ayırdınız. İşte böyle bir mahkemeyle arkadaşlarımızı hükümlü hale getirdiniz. Türkiye’deki yargının özeti Kobani kumpas davasıdır, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmamasıdır."