Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, kayyım atamalarıyla ilgili "Bu dirayetleri nedeniyle yargıyı tebrik ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki gösterdi. Hatimoğulları, “Bugün Erdoğan yargıyı tebrik ederek, yargıdan nasıl medet umduğunu, yargıyı saraya nasıl koltuk değneği olarak kullandığını gösterdi” ifadesini kullandı. 

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu toplandı TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu toplandı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisince  Diyarbakır’da belediyelere kayyım atanmasına karşı düzenlenen halk buluşmasına katıldı.  

Hatimoğulları, beraberindeki Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, belediye eş başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda vatandaşla Dağkapı Meydanı’ndan Keçi Burcu’na kadar yürüdü.

Keçi Burcu’nda düzenlenen programda gündeme ilişkin konuşan Hatimoğulları, kayyım uygulamasının Anayasa’da yeri olmadığını belirtti. Öte yandan, iktidarın kayyım atayarak, suç işlediğini vurgulayan Hatimoğulları, “Kayyum başta Kürt halkı olmak üzere bu ülkedeki bütün muhalif olan kesimlerin seçme ve seçilme hakkını çalma demektir. Kayyumun Anayasa’da yeri yoktur. Kayyum yasa dışı bir uygulamadır. Bu iktidar kayyum atayarak suç işliyor. Kayyum Anayasa’ya aykırı olduğu gibi Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de uluslararası hukuka da aykırıdır. Kayyum tek kelime ile korsanlıktır, çeteciliktir, hırsızlıktır” dedi. 

"Bu rejimin adı demokrasi değildir"

İktidarın üçüncü kez belediyelere kayyım atadığını hatırlatan Hatimoğulları, şunları kaydetti:

“Bu iktidar üçüncü kezdir suç işliyor kayyum atayarak. Bunlar bizlerin siyasi iradesine ipotek koymak için kayyum atıyorlar. Halka özellikle Kürt halkına sen kendi kendini yönetemezsin, eğer senin partin seçilirse atayacağım vali ya da kaymakamla yani atanmışlarla yöneteceğim. Bu rejimin adı demokrasi değildir. Bu rejimin adı, seçme ve seçilme hakkının olduğu demokratik bir rejim değildir. Bu rejimin adı düpedüz otoriterleşen ve faşizmdir. Buradan, ‘Faşizme kaşı omuz omuza’ sloganını atıyoruz ya bu slogan çok önemlidir. Faşizm, kayyum rejimi, irade gasbı Türkiye’deki bütün halkları yan yana getirdi. Mardin’de bütün halklar el ele vererek iradesine sahip çıktı. Esenyurt’ta hangi siyasi partiden olduğuna bakmaksızın kayyumdan mustarip olan seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmak isteyen herkes yan yana gelmiştir, daha fazla da yan yana gelmeliyiz.

"Kayyımın hırsızlıklarını çarşaf çarşaf halkın önüne serdik"

Onlar Türk’ün Kürt’ün yanında durmasını istemiyor, onlar halkları yan yana durmasına istemiyor. Onlar artık batı belediyelerine de kayyum atayarak muhalif olan herkese diz çöktürmek istiyorlar. Ama aynı zamanda belediyelerin kaynaklarını bir avuç yandaşa peşkeş çekmek istiyorlar. Kayyumu o yüzden biz reddediyoruz. Kayyum o yüzden halkın hakkı olan hizmet için kullanılması gereken belediyenin parasına çökmek için de geliyor. Kayyumun hırsızlıklarını geçmiş iki dönemde belgeleriyle bizler çarşaf çarşaf halkın önüne serdik. Sayıştay raporlarında bile kayyumun hırsızlıkları var. İşte bu rejimin hırsız, çeteci ve mafya gibi halkın iradesine her anlamda çökmektedir. Buna izin verecek miyiz? Bugünlerde bazı duyumlar alıyoruz. Kimi AKP milletvekilleri ve seçimi kaybetmiş olan belediye başkan adayları İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’nın kapısında yatıp kalkıyorlar. Niye biliyor musunuz, kayyum sipariş veriyorlar. Diyorlar ki, o kentte bu kente de kayyum atayın biz seçimle gelemedik, halkın iradesini çalalım ve biz çete mafya siyasetini geleceğe taşıyalım diyorlar.

 "Erdoğan, yargıyı saraya nasıl koltuk değneği olarak kullandığını gösterdi"

Kayyumu yargının eliyle gerçekleştirdiğini bu şekilde itiraf etmiş oluyorlar. Seçilmiş belediye eş başkanımızın kesinleşmiş cezası yoktur. Davası olmayanlara dava icat ettiğini biliyoruz. Kayyum atamak, görevden el çektirmek yasaya aykırıdır. Bugün Erdoğan yargıyı tebrik ederek, yargıdan nasıl medet umduğunu, yargıyı saraya nasıl koltuk değneği olarak kullandığını gösterdi. Halk iradesine sahip çıkıyor, halk kayyım rejimini kabul etmemektedir."

Editör: Esin Özdemir