Güncel

DEM Parti’den CHP’ye bayram ziyareti: Bu bizim ikinci bayramımız

DEM Parti heyeti bayram nedeniyle CHP'yi ziyaret etti. DEM Parti heyetinde bulunan Hakkâri Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Vezir Parlak, "Birlikte ses çıkarınca bu iktidarın kabul edilmez politikalarını durdurabiliyormuşuz. Bu da Türkiye halklarının barış içinde yaşama umudunu büyüttü. Bu bayram da umarım bir barışa vesile olur" sözlerini kullandı.

Abone Ol

Haber Merkezi - DEM Parti heyeti Ramazan Bayramı dolayısıyla CHP’yi ziyaret etti. Heyette bulunan DEM Parti Hakkâri Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Vezir Parlak,  “Aslında bu bizim ikinci bayramımız oldu. İlk bayramı 31 Mart’ta hep birlikte yaşadık. Türkiye halkları bu gidişata bu adaletsizliğe hukuksuzluğa kayyum rejimine dur dediler” dedi.  Aylin Nazlıaka da, "İçinde bulunduğumuz bu adaletsiz düzen, adında adalet olan bir parti döneminde adaleti mumla arar hale getirdi bizi. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun kurulmaya çalışıldığı, kayyum sisteminin olağanlaştırılmaya çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz" sözlerini kullandı.

DEM Parti heyetinde Hakkâri Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Vezir Parlak, Parti Okulu Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Canan Çalağan ve Kadın Meclisi üyesi Fatma Koçyiğit vardı.

Ev sahibi CHP heyetinde Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, Parti Meclisi üyesi Alkın Denizaslanı, Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Onur Tokül vardı.

"Bu bayramın da adalete eşitliğe vesile olmasını diliyoruz"

Hakkâri Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Vezir Parlak, bayramlaşma sırasında yaptığı konuşmada 31 Mart yerel seçimlerindeki başarının dayanışmanın bir eseri olduğunu kaydederek şu cümleleri kullandı:

“Aslında bu bizim ikinci bayramımız oldu. İlk bayramı 31 Mart’ta hep birlikte yaşadık.Türkiye halkları bu gidişata bu adaletsizliğe hukuksuzluğa kayyum rejimine dur dediler. En son Van’da gördünüz. Birlikte ses çıkarınca bu iktidarın kabul edilmez politikalarını durdurabiliyormuşuz. Bu da Türkiye halklarının barış içinde yaşama umudunu büyüttü. Bu bayram da umarım bir barışa vesile olur. Bugün hakikaten cezaevlerinde birçok siyasi tutsak var. Haksız tutuksuz yere cezaevlerinde tutuluyorlar. En somut örneği de önceki dönem eş genel başkan yardımcılarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ. 17’sinde Kobani kumpas davası var karar verilecek ve ne yazık ki haklarında bin yıldan fazla bir ceza isteniyor. Van’da gösterdiğimiz tutumun aynı şekilde buradaki bu hukuksuzluğa karşı da göstermemiz gerekiyor. Herkesin gözü de bizim üzerimizde. Umarım cezaevlerindeki ağır tecrit koşulları da son bulur. Hakikaten Kürt sorununu demokratik yollarla çözüm koymayan bir iktidarın bu ülkeyi yönetme gibi bir şansı kalmadığını hep birlikte tecrübe ettik. Umarım daha demokratik bir anayasa ile bu süreci de artı bir şekilde istişare edip birbirimizle görüşerek yan yana durarak kimi ilkelerde bu süreci de götürürüz. Bu bayramın da adalete eşitliğe vesile olmasını diliyoruz.”

"Bizler de Hatay için ciddi bir demokrasi mücadelesi verdik"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka da kayyum sistemine karşı durmaya devam edeceklerini söyleyerek şu sözleri kullandı: 

"Van’da antidemokratik bir süreç yaşandı. Partimiz çok net bir tavır sergilendi. Olmaması gereken bir uygulamadan dönüldü. Ama içinde bulunduğumuz bu adaletsiz düzen, adında adalet olan bir parti döneminde adaleti mumla arar hale getirdi bizi. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun kurulmaya çalışıldığı, kayyum sisteminin olağanlaştırılmaya çalışıldığı bir süreçten geçiyoruz. Bizler de Hatay için ciddi bir demokrasi mücadelesi verdik. Hatay’da 3 bin 389 ölüye oy kullandırılmış: Baktığınızda iki parti arasındaki oy farkı 2 bin 500 küsür. Gene 39 bine yakın geçersiz oy var aradaki fark 2 bin 500 küsür. 22 sandıkta sandık görevlisi olmaması gereken kişiler başkanlık yapmış, bunları ortalama 250 kişiden hesaplarsanız 5 bin 500 seçmenin oyundan bahsediyoruz. Aradaki fark 2 bin 500 küsür. Biz de Hatay’da seçimin iptal edilmesi noktasında çok net bir tavır sergiledik. Ne yazık ki karar seçimin iptali yönünde çıkmadı. Bundan sonra her türlü kayyum sisteminin karşısında durmaya devam edeceğiz. Hatay’da çok büyük acılar yaşandı ve hala yaşanıyor.