Genel

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları'ndan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin açıklama:

- "Sevgili Narin'in, onun gibi çocukların hukuk mücadelesini de demokratik, toplumsal ve siyasal mücadeleyi de sonuna kadar yürüteceğimizi özellikle belirtmek istiyorum"

Abone Ol

HAKKARİ (AA) - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Sevgili Narin'in, onun gibi çocukların hukuk mücadelesini de demokratik, toplumsal ve siyasal mücadeleyi de sonuna kadar yürüteceğimizi özellikle belirtmek istiyorum." dedi.

Ziyaretlerde bulunmak üzere Hakkari'ye gelen Hatimoğulları, beraberindeki milletvekili ve partililerle Derecik Gümrük Kapısı'na gitti.

Hatimoğulları, burada yaptığı açıklamada, Diyarbakır'da ölü bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesinden büyük üzüntü duyduklarını söyledi.

Narin'in öldürülmesine ilişkin birçok sorunun olduğunu belirten Hatimoğulları, "8 yaşındaki bir beden şu an hayata gözünü yummuş, toprak altındaki bu çocuk neden öldürüldü? Sevgili Narin'in ölümüne çok sarsıldığımızı bir kez daha bildirmek istiyorum. Sevgili Narin'in, onun gibi çocukların hukuk mücadelesini de demokratik, toplumsal ve siyasal mücadeleyi de sonuna kadar yürüteceğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Sevgili Narin, bizleri affet, seni yaşatamadık diye. Nur içinde uyu." dedi.

DEM Parti olarak "Ekmek ve Adalet Buluşmaları" kapsamında Türkiye'nin dört bir yanını gezdiklerini ifade eden Hatimoğulları, bugün de taleplerini dile getirmek üzere Derecik'te, sınırın sıfır noktasında bulunduklarını söyledi.

Toplumun tüm kesimleriyle bir araya geldiklerini anlatan Hatimoğulları, ekmek ve adalet için mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini kaydetti.

İçişleri Bakanlığınca Hakkari Belediyesine görevlendirme yapılmasını eleştiren Hatimoğulları, şöyle devam etti:

"Bizler DEM Parti olarak açlıkla ve yoksullukla mücadele etme konusunda kararlıyız. Kampanyalarımızı, buluşmalarımızı gerçekleştirdiğimiz bu günlerde Derecik ve Hakkari halkıyla özellikle sınır kapısında yaşadıkları sorunlar konusunda dayanışmak istediğimizi belirtmek isterim. Edirne, Mersin neyse Derecik de aynı şekilde olmalıdır. Bizler binlerce yıldır halklar olarak barış türküsünü en ahenkli biçimde okuyan toplumlarız. Barış türküsünü söylemek istiyoruz. Her birimiz kendi sesinde, kendi renginde barış türküsünü haykırdığımız günleri hep birlikte göreceğiz. O nedenle sınırın sıfır noktasından, Derecik'ten bir kez daha bütün bölge halklarına barış çağrımızı yineliyoruz."