İSTANBUL (AA) - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Kadın ve ekoloji hareketleri başta olmak üzere barış konusundaki ısrarımızı sürekli güncel tutmamız ve mücadele etmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz." dedi.
İlerici İttifak (Progressive Alliance) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu'nun Florya'da bir otelde düzenlediği çalıştayın kapanışında konuşan Hatimoğulları, dünyanın farklı yerlerinden gelen kadınları Türkiye'de ağırlamaktan büyük onur duyduklarını söyledi.
Hatimoğulları, çok kutuplu dünyada savaşların ve çatışmaların dünya ölçeğinde artmasının aynı zamanda sağcı, ırkçı, erkek egemen sistemlerin daha fazla gelişmesine ve kadınların bu konuda daha fazla bedel ödemesine neden olduğu bir dönemden geçildiğini anlattı.
Bu savaş ve çatışmaların bütün ülkeleri ilgilendirdiği bir dönemin yaşandığını kaydeden Hatimoğulları, şunları söyledi:
"Bu dönemde olası bir üçüncü dünya savaşından bahsediliyor ve üçüncü dünya savaşı önceki dünya savaşlarına benzemeyecek. Şimdi günümüzün teknolojisiyle gerçekleşecek bir savaşta, dünya nükleer tehdit ve yok olmakla karşı karşıya. İnsanlık yok olmakla karşı karşıya. Dolayısıyla bu anlamıyla kadın ve ekoloji hareketleri başta olmak üzere barış konusundaki ısrarımızı sürekli güncel tutmamız ve mücadele etmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz."
Hazırlıkları süren yargı paketine de değinen Hatimoğulları, "Türkiye parlamentosunda, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda kadınların yasal anlamdaki bütün kazanımlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen bir paketin iktidar tarafından çıkarılmaya çalışıldığını, yasalaştırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Buna soyadını kullanma dahildir. Bu kavramı ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunun gibi birçok konuyla ilgili yoğun çalışmalar içindeyiz." ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin davada verilen karara ilişkin de şunları söyledi:
"Bu davanın AİHM tarafından takip edildiğini ve AİHM'in kararları olduğunu biliyoruz. Şu çağrıyı bir kez daha yapmak istiyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak Türkiye'nin AİHM'in kararlarını uygulaması gerekiyor ve Kobani'den tutuklu bulunan herkesin serbest bırakılması gerekiyor."