T24'ten Murat Sabuncu'ya konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile ilgili açıklamaları, Türkiye-Suriye normalleşmesi, Suriye'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Davutoğlu, şunları söyledi:

Ben dış politikayı bir bütünlük içinde değerlendiririm. Şimdi Sayın Erdoğan'ın sıkıntısı şu. Meseleyi kişisel ilişkilere indirgeyen bir tutumu var. Türkiye-Suriye ilişkilerinin Beşer Esad ile Erdoğan'ın dostluğu ya da düşmanlığı üzerinden düzelebileceği ya da bozulabileceği kanaatine sahip. Zaten kendisiyle dış politikada en önemli anlaşmazlık noktamız buydu. Ben olaya sistematik, vizyoner ve değer boyutlu bakarım. Suriye ile yakın ilişkileri geliştirdiğimiz dönemlerde bunu hararetle savundum. Ancak öyle bir dönem geldi ki Suriye halkına, kendi halkına karşı Esad, uluslararası hukukun açıkça suç saydığı kitle imha silahları kullanmak dahil saldırıp bir milyona yakın Suriyeliyi katledip, Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 30-35' ini mülteci haline veya bulunduğu yerden uzaklaştırma noktasına getirdi. 

"Erdoğan'ın itibarı, Türkiye'nin itibarıdır"

Şimdi baktığınızda Sayın Erdoğan'a bu anlamda, ben ülkemin Cumhurbaşkanı olarak itibarına bakarım. Sayın Erdoğan'ın itibarı Türkiye'nin itibarıdır, hepimizin itibarıdır. Şimdi düşünün yaklaşık bir yıldır biraz daha fazla, belki de bir buçuk iki yıldır Rusya ve İran'ın tesiriyle Beşar Esad'dan randevu talep ediyor. Bu benim kanıma dokunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir yıl boyunca karşısındaki kim olursa olsun randevu talep ederek ondan bir kabul beklemez.

Darp edilen CHP Kağıthane Belediyesi meclis üyeleri suç duyurusunda bulundu Darp edilen CHP Kağıthane Belediyesi meclis üyeleri suç duyurusunda bulundu

"Tampon bölge kurmamız gerekiyordu"

Aslında krizin ilk çıktığı anda yapmamız gereken şey tampon bölge kurmaktı uluslararası hukuk normu içinde. Bunu ben teklif ettiğimde ülkemizde 100 bin kadar sığınmacı vardı. Ama bu yönde adım atılmadı. Bu yönde atılacak adım Dışişleri Bakanı'nın yetkisinde değildir. Gerek Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar, gerekse TSK'nin kontrolünde olan bölgedeki Suriyeliler, Esad ile Erdoğan arasında şahsi dostluk üzerine bir şey kurulduğunda bundan büyük tedirginlik duyacaktır. 

Yazının tamamını okumak için tıklayınız. 

Editör: Erva Gün