Cemre Polat
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “MÜSİAD 2024 Yılı Değerlendirmesi ve 2025 Yılı Beklentileri” programında yaptığı açıklamada, dar gelirliye konut çalışmalarının sinyalini vermesinin ardından, emlak piyasasında kısa sürede büyük hareketlilik oldu.
Bakan Şimşek, bütçe desteği ve uygun finansman seçenekleriyle konut alımını kolaylaştıracaklarını, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında ilk konutunu alacakları destekler nitelikte bir çalışmayı Merkez Bankası ve BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) bünyesinde yürüttüklerini açıklamıştı.
Açıklamaların ardından emlak ilanlarındaki aniden yükselen fiyatlar, ev almayı planlayanları tedirgin ederken, gözler hükümetin bu duruma karşı alacağı önlemlere çevrildi. Peki, sosyal konut projeleri gerçekten çözüm olacak mı? Fırsatçılıkla nasıl mücadele edilebilir? Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Emlak Komisyonu Başkanı Bora Tren anlattı…
Piyasada fırsatçılık alarmı
Fırsatçıların artan emlak fiyatlarını “Alacağım evin fiyatı da arttı” savunmasıyla meşrulaştırmaya çalıştığını belirten Tren, “Bu etik dışı bir davranıştır. Kiracılar ve ev almayı düşünenler bu tür bahanelere itibar etmemeli” dedi.
Sosyal hukuk devletlerinde tüketicinin barınma hakkını korumanın kamu otoritesinin görevi olduğunu vurgulayan Başkan, “Hükümetin düşük faizli konut kredisi sunması yerinde bir adımdır. Ancak kredilerin tahsisi şeffaf ve adil bir şekilde yapılmalı, hak etmeyen kişilere bu imkanlar sağlanmamalıdır” sözlerini aktardı.
Krediyi kullanacak kişilerin büyük bölümünün kiracı olduğu düşünülerek kredi ödemelerinin buna göre belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Tren, “Konutların tahsisi ve kişilerin belirlenmesinde de rasyonel ve şeffaf davranılmalı, hak etmeyen kişilere konut tahsisi ve kredi imkanları sağlanmamalıdır. Şeffaflık ve uygulanabilirlik, projelerin hedeflerine ulaşmasında ve toplumda karşılık bulmasına imkân sağlayacaktır” dedi.
Sosyal konut projeleri fiyatları nasıl etkileyecek?
Gayrimenkul sektöründe fırsatçılıklara karşı idari para cezalarının ve cezai sorumlulukların artırılması gerektiğinin altını çizen Tren, sosyal konut projelerinin dar gelirli vatandaşlar için umut olduğunu, ancak piyasa fiyatlarını artırabileceğine dikkat çekti. Konut projeleri hayata geçirilirken emlak piyasasının istikrarının da gözetilmesi gerektiğini aktaran Başkan, “Aksi halde artan fiyatlar dar gelirli vatandaşların hayalini gerçekleştirmesini zorlaştırabilir” dedi.
Düşük faizli konut kredisi ve sosyal konut projelerinin dar gelirli vatandaşların ev sahibi olma hayallerini gerçekleştirebilecek tek yol olduğunu söyleyen Başkan, “Dar gelirlinin bunun dışında ev alabilecek bir imkânı yok. Ancak bu tür proje ve kredi imkanlarının emlak piyasasında fiyatların artmasına neden olduğunu da unutmamak gerekir. Piyasanın artması da kiraların artmasına neden olmakta” diye konuştu.
“Fırsatçıları Ticaret Bakanlığı’na şikâyet edin”
Fiyatları manipüle edenlere yönelik cezaların artırılması ve ertelenememesi gerektiğini söyleyen Tren, ev alacakların karşılaştığı fırsatçılık durumlarında satıcıları Ticaret Bakanlığı’na şikâyet etmesi önerisinde bulundu. Ayrıca, kiralara geçici bir üst sınır getirilmesinin de piyasayı rahatlatacağını vurgulayan Tren, “Online ilan sitelerinde manipülatif fiyat değişikliklerinin engellenmesi, aynı gayrimenkulün birden fazla kişi tarafından listelenmesine sınırlama getirilmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların alabileceği önlemler haricinde yasal çerçevede çeşitli yaptırımlar uygulanması gerektiğinin de altını çizen Tren, “Türk Ceza Kanunu’nun 237 maddesinde düzenlenen ‘fiyatları etkileme suçu’nun cezası 1-3 yıl arasında, ancak bunlar paraya çevriliyor ve erteleniyor. Yani yatarı bulunmuyor. Bu konuda ‘paraya çevrilemez ve ertelenemez’ hükmünün getirilmesi halinde fırsatçıların rahat hareket etme imkanları olmayacaktır.
Ticaret Bakanlığı ve bünyesindeki Reklam Kurulu, fiyatları makul neden olmadan artıran ve fırsatçılık yapanlara gerekli denetimler ile idari para cezaları vermelidir.
Ayrıca bu projelerin haricinde belediyelerimiz ve kamu otoritesi ucuz kiralık konutlar tesis etmeli. O bölgede geçici olarak bulunan memur, öğrenci gibi kişilere tahsisler sağlanarak kiraların yükselmesinin, dolayısıyla gayrimenkul fiyatlarının artmasına engel olunabilir.
Piyasayı, yani kiraları artıran temel etkenlerden birisi de ülkemizdeki sığınmacı sayısı. Ayrıca mülk alarak vatandaşlık kazanma uygulamaları mütekabiliyet olmayan ülkelerle kaldırılmalıdır” sözlerini aktardı.
“Emlak ilanlarındaki manipülatif hareketler engellenirse fırsatçılık önlenebilir”
Özellikle online ilan sitelerinde yaşanan fiyat artışlarına yönelik bir düzenleme yapılması gerektiğini aktaran Tren, emlak sektöründe şeffaflık ve denetimin artırılması için önerilerde bulundu.
Tren, “İlan sitelerindeki fiyat değişikliklerini görebilme imkanına sahip olunabiliyor. İlanlardaki sahte ilanların ve aynı ilanı birden fazla kişi tarafından verilmesinin önüne geçildi denilebilir. Aynı yer ile ilgili sadece bir tek emlakçısının ilan vermesi konusunda ısrar edilmeli ve 3 kişiye kadar ilan verme yetkisi belli bir dönem için bir kişi ile sınırlandırılmalıdır” dedi.
“Kira artışlarına değil, kiralara üst sınır getirilmeli”
Emlak fiyatları ile kira miktarlarının doğru orantılı olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Başkan, “Kiraları düşürücü tedbirler alınması halinde, buna paralel olarak gayrimenkul fiyatları da düşecektir. Bu konuda TÜKONFED olarak kiralara bir üst sınır (tavan) uygulaması getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bir bölgede özelliklerine göre sınıflandırılarak baremler oluşturulmalı ve geçici süreyle o bölgedeki ‘en yüksek kira sınırı şu miktarı aşamaz’ şeklinde düzenleme yapılmalıdır. Geçici olarak yapılacak bu düzenleme ile kiralar normal seyrine indiğinde sınırlandırma kaldırılabilir” diye konuştu.