Kültür-Sanat

Cumhuriyetin 100. yılında müzik tarihimize bir bakış: Günlerin İçinden Canım

Cumhuriyet tarihi boyunca kurulan popüler müzik grupları ve orkestraları ‘Günlerin İçinden Canım: 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022)’nda buluştu. Kitap olarak basılması için hazırladığı çalışmayı internette erişime açan Cumhur Canbazoğlu, 2 bin 300 yaşam öyküsünü de müzikseverlere aktarıyor.

Abone Ol

Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar

2009’da çıkan ‘Kentin Türküsü: Anadolu Pop-Rock’ kitabında 1960’lardan itibaren Anadolu ezgilerini batı tınılarıyla buluşturan Anadolu Rock’ı ve müzik gruplarını ele alan çalışmasıyla Türkiye müzik hafızasının oluşmasına katkı sunan Cumhur Canbazoğlu, yeni çalışması ‘Günlerin İçinden Canım’da zaman aralığını daha geniş tutarak 1923’ten günümüze ülkemizin orkestralar tarihini ortaya koyuyor. Çalışmasında Fikret Kızılok’tan Barış Manço’ya, Cem Karaca’dan Vasfi Uçaroğlu’na önde gelen sanatçıların yanı sıra arşivlerde unutulmuş isim ve gruplara da yer veren Canbazoğlu,  çalışmasıyla popüler müzik tarihimizin mihenk taşlarının Hey, Ses, Diskotek, Tele-Magazin gibi dönem dergilerinin sararmış yapraklarından internet ortamına taşıyor. Boğaziçi Müzik Festivali, Hürriyet Altın Mikrofon, Milliyet Liseler Arası Müzik Yarışması’na katılan genç müzik gruplarını da hatırlatıyor.

Cumhur Canbazoğlu 10 yıllık bir araştırma ve birikimin sonucu ortaya çıkan ‘Günlerin İçinden Canım: 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi’ni 24 Saat’e anlattı.

1994-2001 arası Cumhuriyet Gazetesi'nde sinema ve müzik haberleri, yorumları kaleme alan Cumhur Canbazoğlu için müzik tarihini araştırma fikri ilk olarak Fikret Kızılok’un vefatıyla başladı. Canbazoğlu, “Agah Özgüç, Atilla Dorsay gibi yazarlar sinemamızın tarihinin farklı dönemlerini kayıt altına aldılar. Fakat aynı durum müzikte, hele popüler müzikte hiç olmadı. Alternatif kaynaklar olmadığı için bazı yanlışlar doğru kabul ediliyor. Örneğin Fikret Kızılok’un vefatı sırasında sanatçının doğum tarihine ilişkin birçok farklı bilgi vardı. O zamana kadar irdelenmemiş, sorgulanmamış ufak görünse de önemli bir detay. Ben de bu detayları ortaya çıkarmak, hala yaşayan isimlerle görüşüp bilgileri doğrulatmak üzere yola çıktım” şeklinde anlatıyor müzik tarihi üzerine araştırmalarının başlangıç noktasını. Çalışmaları ile yakın müzik tarihimize odaklanan ‘Kentin Türküsü: Anadolu Pop-Rock’ kitabını kaleme alan Canbazoğlu, aynı düşünce ile cumhuriyetin ilanından günümüze popüler müzik ve orkestraların tarihini alfabetik sırayla, dönemden fotoğraflar ile birlikte www.orkestralargruplartarihi.com ‘da erişime açtı.

11 bine yakın grup yer alıyor

Canbazoğlu 10 yılı aşan çalışmasında yaşadığı zorlukları şu şekilde anlattı: “Özellikle Anadolu Pop/Rock gruplarında grup üyelerinin farklı gruplara geçmesi çok sık yaşanan bir durum. Ve bu durum daha kalabalık olan orkestralarda yaşanınca ortaya büyük bir karmaşa çıkıyor. Sanatçıların hangi yıllarda kimlerle çalıştığını takip etmek zor olabiliyor.”  Bu durum araştırma sürecini zorlaştırsa da Canbazoğlu bu durumun kültür tarihimiz açısından oldukça olumlu olduğunu ekledi: “1961 Anayasasının görece sunduğu özgürlük ortamı içinde sanatçıların da farklı müzik gruplarında yer almasıyla müzikal anlamda verimli bir ortam doğdu. Bu çalışmada 11 bine yakın grup inceledim fakat eminim ki daha çok vardır. Bu anlamda 1960’tan sonra İngilizce, İspanyolca, İtalyanca şarkıları kim daha iyi taklit edebilirse o grup ve sanatçının başarılı olduğu bir müzik ortamı var. 1980 darbesine kadar bu süreç pop müziğin nitelik olarak artışa geçişi, sonra 1990’lara kadar duraksama yaşıyor. Elbette bu tarih içinde her sanatçının, grubun kalıcı olduğunu söylemek mümkün değil.”

     

Sitede farklı dönemlerden müzik grupları maddeler halinde yer alıyor.

“Anadolu Rock bir birikim patlaması”

Günümüzde Anadolu Rock müziğe olan ilginin tekrar artışa geçtiğini söyleyen Canbazoğlu, “O dönemde Robert Kolej’de eğitim almış Bakırköylü Cem Karaca, Galatasaray Lisesi’nde okuyan Kadıköylü Barış Manço’ya baktığımızda hepsi üst düzey eğitim almış, öğretmenlerinin ülke dışından getirdikleri plaklara ulaşma imkânı olan, analiz-sentez yeteneği yüksek kişiler. Ve Anadolu’da 3 bin senelik kültürü, o müziği alıp batılı enstrüman ve melodilerle harmanladılar. Bu da müthiş bir enerjinin ve bilgi birikiminin adeta patlamasıyla ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.

Hurafelerin nedeni arşivsizlik

“Müzik tarihimiz geçmişten günümüze birçok hurafe ile dolu” diyen Canbazoğlu, bu durumun başlıca sebebini kurum ve kişilerde arşiv kültürü olmamasına bağlıyor: “Müzisyenlerin sık sık farklı gruplarla bir arada olması zenginlik olduğu kadar arşivsizliği de doğuruyor. O dönemin plak firmalarının çoğu kapanmış, arşivleri kaybolmuş. Müzisyenlere yıllar öncesinden yer aldığı bir plağı götürdüğünde kendisi de şaşırıyor. Hatıraları kayda alma alışkanlığı da olmayınca yanlış bilgiler tarihe doğru olarak geçiyor. Bu durum günümüzde de devam ediyor. Tüm teknolojik imkanlara rağmen kimi sanatçılar az bilinmenin cazibe getireceğini düşünerek kendisi ve çalışmaları hakkında fazla bilgi paylaşmıyor. Bu da soru işaretlerine ve hurafelere yol açıyor.”

Bazı grupların çıkarılması istendi

Peki bunca yıl süren araştırma sürecinden sonra neden kitap değil de internet sitesi? Canbazoğlu nedenini şu şekilde anlattı: “Öncelikle elbette kitap olarak düşünüyordum. Konu derya deniz, araştırdıkça sayfa sayısı artıyor. En nihayet 900 sayfaya ulaştım. Kâğıt fiyatları, matbaa masrafları malum. Kitabı edinmek küçük bir servet harcamak anlamına gelecekti. Araştırma süresince de bazı büyük yayınevleri kitapla ilgilendi ama bir şartla: Bazı müzik grupları çıkarılacak. Aralarında Grup Yorum, Kardeş Türküler gibi politik yanı da olan grupların çıkarılması demek ‘Müzik tarihimizden 10 yılları çıkar’ anlamına gelir. Bunun üzerine çalışmayı internet sitesi olarak sunmaya karar verdim.” Canbazoğlu’nun “elektronik ansiklopedi” olarak adlandırdığı çalışmayı güncel tutmayı sürdürüyor.

Ansiklopedide eksik grup veya isim olduğunu düşünen okurlar, cumcan@hotmail.com adresinden Canbazoğlu ile irtibata geçebilir.