Genel

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türk Devletleri Teşkilatı 1. Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı'nda konuştu:

- "Çevrim içi ortama taşınan aile ilişkileri geleneksel değerlerimizi erozyona uğratabilmektedir. Sosyal medyada aile mahremiyetinin paylaşılması, dijital obezite, akıllı cihaz ekranları karşısında büyütülen çocuklar ve medyada öne çıkan çarpık ilişkilerle aile kavramının içi günden güne maalesef boşaltılmaktadır" - "Medyadaki yozlaşmanın, sosyal medyanın oluşturduğu aşınmanın, hızla tükenen ilişkilerin ve yalnızlaşmanın önüne ancak aileyi kutsal görerek yetişen çocuklar ve gençler geçebilir"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çevrim içi ortama taşınan aile ilişkilerinin geleneksel değerleri erozyona uğratabildiğini belirterek, "Sosyal medyada aile mahremiyetinin paylaşılması, dijital obezite, akıllı cihaz ekranları karşısında büyütülen çocuklar ve medyada öne çıkan çarpık ilişkilerle aile kavramının içi günden güne maalesef boşaltılmaktadır." dedi.

Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde Şişli'de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 1. Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı Kapanış Töreni'ndeki konuşmasında, teşkilatın giderek her alanda işbirliğini geliştirdiğini ve derinleştirdiğini söyledi.

Bugün işbirliği zincirine bir halka daha ilave edildiğini dile getiren Yılmaz, "Türk Devletleri Teşkilatı'nı, halklarımızın ekonomik ve sosyal standartlarını yükseltecek, bölgemizin huzur ve istikrarına önemli katkılar sağlayacak aile meclisimiz olarak görüyoruz. Aile meclisimiz, müşterek çabalarımız ile kurumsal yapısını sağlamlaştıran ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği saygın bir teşkilat haline gelmiştir." diye konuştu.

Yılmaz, işbirliği modelinin sadece Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri arasında değil üçüncü taraflarca da takip edilen, örnek alınan, bölgesinden dünyaya açılan bir ivme yakalamasını hedeflediklerini kaydetti.

Teşkilat üyeleri arasında her alanda kalkınma işbirliğinin önemli olduğuna değinen Yılmaz, ekonomik büyümenin, kalkınmanın sadece bir parçası olduğunu, gerçek anlamda topyekun kalkınmanın, sosyal, çevresel ve kültürel boyutuyla çok daha geniş bir kavram olduğunu ve bu kavram çerçevesinde kalkınma işbirliğini artırmayı hedeflediklerini anlattı.

- "Her zaman Cumhurbaşkanı'mızın vizyonuyla insan odaklı bir kalkınmadan yana olduk"

Yılmaz, kalkınmanın en büyük hedefinin, insana hizmet etmek olduğu gibi en büyük enstrümanının da insan olduğuna işaret ederek, "İnsanınız güçlüyse aileniz güçlüyse kalkınma süreciniz de güçlü olacak demektir. Bir taraftan da bütün bunları niçin yapıyoruz? İnsanın huzuru, refahı için yapıyoruz. Biz her zaman Cumhurbaşkanı'mızın vizyonuyla insan odaklı bir kalkınmadan yana olduk. Bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Ailenin, toplumun temeli ve mayası olduğunu dile getiren Yılmaz, göçebe yaşam tarzından yerleşik hayata geçiş dahil olmak üzere aile yapısının, toplumsal düzenin belirleyicisi olduğunu kaydetti.

- "Aile kurumuna sahip çıkmak, milletin kendi geleceğine sahip çıkması anlamına gelmektedir"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ailenin kendileri için devletin de temeli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güçlü bir ülke, güçlü bir millet ve huzurlu bir toplum olabilmenin öncelikli şartı, güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır. Ekonomide işler kötüleşirse biraz uğraşırsanız, toparlarsınız. Birçok alanda bunu yapabilirsiniz ama Allah korusun aile bozulursa bunun tamir edilmesi, geriye dönülmesi çok çok zordur. Dolayısıyla bozulmadan, zamanında bu konulara müdahale etmek gerçekten son derece kıymetli. Modern hayatın dönüştürücü etkileri karşısında aile kurumuna sahip çıkmak, bir milletin kendi geleceğine sahip çıkması anlamına gelmektedir. Bu açıdan aile dediğimiz mukaddes ocağın yaşatılması, zararlı akımlar karşısında korunması son derece önemlidir."

Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri olarak attıkları bu ortak adımla aile yapısını, değerlerini ve işlevlerini etkileyen faktörleri tespit etmek, aileleri tehdit eden her türlü zararlı alışkanlık ve eğilimlere yönelik tedbirleri ele almak için eş güdümlü çalışma başlattıklarını ifade eden Yılmaz, bu çalışmaların aynı zamanda ortak tarih ve kültürel mirasın kendilerine yüklediği bir görev olduğunu kaydetti.

- "Türkiye'de aile yapısı, Cumhuriyet tarihi boyunca iki önemli kırılma yaşadı"

Yılmaz, küresel ekonomik belirsizlikler, düzensiz göç, dijital bağımlılıklar ve çevresel risklerin aile birlikteliğini ve sürekliliğini tehdit ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"OECD ve AB verileri son 40 yılda evlenme yaşının yükseldiğini, boşanma oranlarının arttığını ve ailede çocuk sayısının giderek düştüğünü göstermektedir. Türkiye'de aile yapısı, Cumhuriyet tarihi boyunca iki önemli kırılma yaşayarak önce geniş aileden çekirdek aileye dönüşmüş, ardından modern iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla maalesef aile içi iletişim zayıflamaya başlamıştır. Çevrim içi ortama taşınan aile ilişkileri geleneksel değerlerimizi, erozyona uğratabilmektedir. Sosyal medyada aile mahremiyetinin paylaşılması, dijital obezite, akıllı cihaz ekranları karşısında büyütülen çocuklar ve medyada öne çıkan çarpık ilişkilerle aile kavramının içi günden güne maalesef boşaltılmaktadır."

Yılmaz, bütün olumsuz etkenlere rağmen Anadolu'nun dört bir yanında geleneksel temellerle devam ettirilen aile değerlerinin, dünyanın geri kalanına kıyasla Türkiye'nin şanslı olduğunu gösterdiğini söyledi.

Aile müessesesini desteklemek için Aile ve Gençlik Fonu kurulduğunu ve pilot uygulama kapsamında, evlenen çiftlere faizsiz, uzun vadeli kredi imkanı sağlandığını anlatan Yılmaz, "Medyadaki yozlaşmanın, sosyal medyanın oluşturduğu aşınmanın, hızla tükenen ilişkilerin ve yalnızlaşmanın önüne ancak aileyi kutsal görerek yetişen çocuklar ve gençler geçebilir. Bu açıdan eğitim alanında da aile kurumunu gözetecek reformlar yapıyoruz." diye konuştu.