Genel

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Diyarbakır'ın Gelecek Tasavvuru Kongresi"nde konuştu:

- "Bir müjdeyi de vermiş olalım. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız ile görüştük, inşallah Diyarbakır-Erbil uçuşlarını da başlatıyoruz" - "Diyarbakır annelerinin gözlerindeki yaşı silmeye, terörü sokaklardan söküp atmaya kararlıyız ve hiçbir şekilde buradan geri dönüş söz konusu değildir. Bu çabamızda en büyük cesareti Diyarbakır annelerinden ve bölgemizde yaşayan insanımızdan alıyoruz" - "Bize medeniyet, modernlik dersi verenler, birtakım standartları olduğunu söyleyenler Gazze'de tüm insanlığın gözü önünde bir imtihandan geçtiler ve maalesef hiçbir değer, hukuk, ahlak tanımadıklarını, merhametten ve hikmetten uzak olduklarını ortaya koydular. Gücüne güvenip saldırganlık politikalarını izleyenler, insanlık değerlerini ayakları altına alanlar er veya geç kaybedecekler"

Abone Ol

DİYARBAKIR (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bir müjdeyi de vermiş olalım. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız ile görüştük, inşallah Diyarbakır-Erbil uçuşlarını da başlatıyoruz." dedi.

Dicle Üniversitesi (DÜ) 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Diyarbakır'ın Gelecek Tasavvuru Kongresi"nde konuşan Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selam ve sevgilerini iletti.

Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel önemine değinen Yılmaz, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan bir medeniyet şehrinde olduklarını, köklü bir mirasla geleceğe baktıklarını söyledi.

"Geleneği olmayan bir şehrin geleceği de olmaz. Geçen İbrahim Kalın Bey'in bir kitabına bakıyordum. Gelenek kelimesini güzel yorumlamış. 'Gelene ek' diyor. Geleneğiniz yoksa ekleyecek bir şeyiniz de yok demektir. Bu miras üzerinde geleceğe bakıyoruz" diyen Yılmaz, 33 medeniyetin mirasını geleceğe taşımak, "Türkiye Yüzyılı"na Diyarbakır'ın mührünü vurmak için fikirlerin ortaya konulacağına inandığı "Gelecek Tasavvuru Kongresi"nin hayırlara vesile olmasını diledi.

"Geleceği kimin tasavvur ettiği" konusunun çok önemli olduğuna işaret eden Yılmaz, geleceği, bu topraklarda yaşayanlar, bu topraklara ait olanlar, bu toprakların öz evladı olanların inşa etmesi gerektiğini ifade etti.

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başkalarının bizim için yaptığı tasavvurların hangi amaçlarla bizi nerelere götürmek istediğinin çok iyi farkında olmamız lazım. Bizi düşünmediklerini, kendi menfaatleriyle, ölçütleriyle tasavvurlarda bulunduklarını ve bizi sadece onun için bir araç olarak gördüklerini iyi anlamamız, bunun şuurunda olmamız lazım. Bunu yaptığımız zaman gerçek anlamda güçlü bir gelecek tasavvurunu, geleneğin, geçmişimizin, mirasımızın gerektirdiği bir tasavvuru ortaya koyabiliriz. Sadece bu bölge ve ülkemiz için değil, tüm insanlık için önemli değerler üreten topraklardayız. Bu mürşit şehrin geçmişinden alınan ilhamla geleceğe dönük paylaşılacak fikirlerin ilimize, bölgemize ve ülkemize katkılar sağlayacağına inanıyorum."

- "Hendekler, çukurlar kazarak çocukları ölüme gönderenlere geçit vermedik, vermeyeceğiz"

Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın güçlü liderliğinde en kaliteli kamu hizmetini millete en hızlı şekilde sunmaya, tüm illerin bu hizmetlerden hakkaniyetli şekilde yararlanmasına gayret ettiklerini belirterek, her zaman anlayışlarının batıda ne varsa doğuda, kuzeyde ne varsa güneyde de olması gerektiği yönünde olduğunu aktardı.

"Hiçbir şekilde bölgesel milliyetçilik olmamalı bu ülkede. Belli standartları ülkemizin bütün coğrafyasına yaymak, fırsat eşitliği oluşturmak, temel birtakım hizmetleri herkese hakkaniyetli bir şekilde sunmak anlayışıyla hareket ettik. Son 20 yılda sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmadık, geçmişteki ihmalleri de kapatma gayreti içinde olduk. İki şeyi aynı anda yapmaya çalıştık ve bunu da zorlu koşullar altında gerçekleştirmeye gayret ettik. Çok şükür bütün sıkıntılara, sorunlara rağmen önemli bir mesafe de almayı başardık. Bugün ülke genelinde dünyada ve bölgemizdeki sıkıntılara rağmen siyasi güven ve istikrar ikliminde yatırıma, istihdama, üretime devam ediyoruz" ifadelerini kullanan Yılmaz, ülkeyi güçlendirmeye, illeri daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımaya gayret ettiklerini kaydetti.

Cumhuriyet'in 100. yılını geride bıraktıklarına, yeni bir döneme girildiğine dikkati çeken Yılmaz, buna "Türkiye Yüzyılı" dediklerini, yeni dönemde "Türkiye Yüzyılı"nı bütün illerle, coğrafya ile hayata geçireceklerini belirtti.

Yılmaz, her kesimin katkısıyla, çabasıyla Türkiye'nin potansiyelini harekete geçirerek "Türkiye Yüzyılı"nı inşa edeceklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bu çerçevede de en önem verdiğimiz hususlardan biri huzur ve güven iklimi. Huzurun ve güvenin olmadığı bir yerde ne demokrasi ne kalkınma ne kültür ne sanat ne yaşam kalitesi olur. Dolayısıyla her şeyden önce huzur ve güven ortamını sağlamak için her türlü gayreti sarf ettik ve bugün çok şükür çevremizdeki ülkelere, coğrafyalara baktığımız zaman Türkiye adeta bir istikrar adası gibi bütün olumsuzluklara rağmen istikrarını koruyan, huzurunu, barışını, güvenini geliştiren bir noktadadır. Bu da aslında gelecek tasavvuru için çok sağlam bir zemin oluşturuyor. İnsanların güvenlik endişesi, kendileri, aileleri için kaygı duyduğu bir ortamda sağlıklı bir gelecek tasavvuru da yapılamaz. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın teröre ve terörü besleyen odaklara karşı kararlı duruşu sayesinde Diyarbakır bugün, son 40 yılda hiç olmadığı kadar huzur ve emniyet içinde. Yıllarca Diyarbakır'ın potansiyelini, zenginliğini çatışmalarla, kavgalarla, kısır çekişmelerle heba edenlerin yol açtığı kayıplar artık durmuştur. Hendekler, çukurlar kazarak gencecik çocukları ölüme gönderenlere geçit vermedik, vermeyeceğiz."

- "Terörü sokaklardan söküp atmaya kararlıyız"

"Diyarbakır annelerinin gözlerindeki yaşı silmeye, terörü sokaklardan söküp atmaya kararlıyız ve hiçbir şekilde buradan bir geri dönüş söz konusu değildir. Bu çabamızda en büyük cesareti Diyarbakır annelerinden ve bölgemizde yaşayan insanımızdan alıyoruz" diyen Yılmaz, terörün, kavganın, çatışmanın en büyük zararını bu bölgede yaşayan insanların gördüğünü belirtti.

Yılmaz, şimdi de terörün ortadan kalkması, huzurun, güvenin gelişmesinin de en fazla faydasını bu bölgede yaşayan insanların göreceğini dile getirerek, "Demokrasiyi daha güçlü bir şekilde yaşayacaklar, temel hak ve hürriyetlerden daha fazla istifade edecekler, kamu ve özel sektörün yatırım ortamı çok daha iyi bir noktaya gelecek, refah, ticaret artacak. Kültür, sanat, turizm, hangi alana bakarsanız bakın bu ortam bu bölgemize büyük katkı sunacak." dedi.

Allah'ın tüm nimetleri Diyarbakır'a verdiğini, kentin gelişmemesi, kalkınmaması için hiçbir mazeretinin olmadığını belirten Yılmaz, tarım, ticaret, kültür, genç nüfus, geçmişten gelen büyük bir miras, bunların hepsinin Diyarbakır'da olduğunu aktardı.

Yılmaz, "Diyarbakır'ın bu halde olmaması lazım. Bunun gerçekten bir izahı yok. Cenabıallah'ın verdiği bütün bu nimetleri daha olumlu bir gelecek kurmak için kullanmak bizim elimizde ve bunu da yapacağımıza yürekten inanıyorum. Diyarbakır inşallah sadece kendi sınırları içinde değil çok daha geniş coğrafyaları etkileyen bir gelişim, bir sıçrama yapacaktır." diye konuştu.

- "Diyarbakır gelişmeye devam edecek"

Milletin kardeş, bir ve beraber olduğunu vurgulayan Yılmaz, kapsayıcı, kucaklayıcı ve bütün bu değerleri kendi içinde barındıran bir millet anlayışına sahip olduklarını, "hukuk devleti", "eşit vatandaşlık" gibi kavramları da çok önemli bulduklarını belirtti.

Yılmaz, Diyarbakır'ın gelişmeye devam edeceğini, bunu da bütün farklılıklarıyla, çeşitlilikleriyle, zenginliğiyle yapacağını dile getirerek, şunları söyledi:

"Büyük bir ortak zemin, değerlerimiz var. Farklılıklarımızı çatışma konusu yapmadan, bir zenginlik olarak görüp bu anlayış içinde inşallah geleceğimizi inşa edeceğiz. Diyarbakır'ın ideolojik çatışmaya, kavgaya, sloganlara değil gerçek anlamda fikirlere, projelere, planlara, gelecek tasavvuruna ve hizmete ihtiyacı var. Son dönemlerde bunun farkını zaten insanımız adeta tadarak görmüş oldu. Önümüzdeki dönem de inşallah daha da farkına varacağız. Bunu her birimizin katkısıyla, katılımıyla, desteğiyle başaracağız. Son 20 yılda Diyarbakır'a toplam 126 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik ama önümüzdeki dönem daha da fazlasını inşallah özel sektör başta olmak üzere göreceğiz. Çok daha hızlı bir şekilde Diyarbakır gelişmeye devam edecek. Sur ilçemiz başta olmak üzere Suriçi'ndeki yapıları neredeyse baştan sona yeniliyoruz."

- "Diyarbakır-Erbil uçuşlarını başlatıyoruz"

Cevdet Yılmaz, sağlık sistemini geliştirdiklerini, son olarak 1000 yataklı hastanenin inşasına başlandığını belirterek, bu sabah Vali'den sıcak su termal kaynakların keşfedildiği müjdesini de aldığını söyledi.

Diyarbakır'ın sağlık altyapısı ve termal kaynaklarla sağlık turizmi açısından çok önemli bir merkeze rahatlıkla dönüşebileceğini dile getiren Yılmaz, kentin sadece çevre illere, ülkeye değil uluslararası hizmet de verebileceğini aktardı.

Yılmaz, "Bu arada bir müjdeyi de vermiş olalım. Sabah Diyarbakır'ı konuşurken Erbil'e uçuş olmadığını söyledi Sayın Valimiz ve vekillerimiz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız ile görüştük sabah. Az önce aradı, inşallah Diyarbakır-Erbil uçuşlarını da başlatıyoruz. Yalnız bir talebi var Bakanımızın, meslek kuruluşlarımız da buradayken, uçakların dolması. Dolduğu sürece devam eder. Ama boş kalırsa yapılacak bir şey yok." diye konuştu.

Hastaneler yaptıklarını, konutlar inşa ettiklerini, kentsel dönüşümleri hayata geçirdiklerini dile getiren Yılmaz, 6 Şubat 2023'teki depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet diledi.

Yılmaz, kentte yapımı tamamlanan 1374 konutun İçişleri Bakanı tarafından hak sahiplerine teslim edileceğini ifade ederek, 16 bin 708 hak sahibine de konutlar tamamlandıkça anahtarlarının peyderpey teslim edileceğini söyledi.

Organize sanayi bölgelerinin hızlı bir şekilde geliştiğini, ilaveler yapıldığını ancak tüm bu gelişmelere rağmen Diyarbakır'a bu sanayi seviyesinin yakışmadığını dile getiren Yılmaz, Silvan gibi çok devasa projelerle sulamalar ve tarımsal üretim arttıkça tarıma dayalı sanayinin, gıda sanayinin de çok farklı bir yere gelmesi gerektiğini kaydetti.

Madencilikte, başka alanlarda katma değeri yüksek üretimlerin gelişmesi gerektiğini aktaran Yılmaz, genç nüfusun olduğunu, emek yoğun sektörlerde daha hızlı bir gelişim gösterilmesi gerektiğini belirtti.

- Silvan Barajı bittiğinde çok büyük tarımsal üretim artışı olacak"

Kadın girişimciliğinin önemine değinen Yılmaz, kadınların daha aktif bir şekilde sosyal hayata katılmalarına, daha fazla değer üretmelerine, yeni fikirlere, çalışmalara ihtiyaç olduğunu aktardı.

Yapımı süren Silvan Barajı'na değinen Yılmaz, şöyle dedi:

"Bu büyük proje bitince Atatürk Barajından sonra GAP'ın en önemli sulama projesi olacak. Aslında klasik GAP projesinin en büyük halkası. Çok engellemeye çalıştılar, çok saldırılar yaptılar. Çok şükür devam ediyoruz. Teknik bazı sıkıntılar da yaşandı maalesef. Bu proje gerçekleştiğinde, bittiğinde çok büyük tarımsal üretim artışı olacak. Buna kendimizi hazırlamamız lazım. Şehirleşme, ticaret ve sanayide Silvan Barajı'nın etkilerini iyi değerlendirmeli, etki analizlerini yapıp buna göre geleceğe sanayi, kamu ve özel sektör ile yerel yönetimiyle hazırlanmamız lazım."

Yılmaz, Diyarbakır'a gelen turist sayısının her geçen gün arttığını belirterek, kentin depremin etkilerini de atlatmış durumda olduğunu söyledi.

Önümüzdeki dönem çok daha katma değeri yüksek bir turizm sektörünün inşa edilmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, konaklama tesisleriyle, restoranlarıyla, diğer hizmetleriyle turizmin büyük bir istihdam kaynağı olduğunu, inanç ve kültür turizmi ile Diyarbakır'ın çok muazzam bir zenginliğe sahip olduğunu vurguladı.

Diyarbakır'ın gelecek tasavvurunda barışı, özgürlüğü, demokrasiyi, eşitliği, kalkınmayı, kardeşliği işbirliğini, beraberliği esas alacağına inandığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yerli olacaktır, milli olacaktır, bu toprakların gelecek tasavvuru olacaktır. Bu tasavvurla Diyarbakır'ın bütün coğrafyamızın, çevrenin de geleceğini inşa edeceğine inanıyorum. Bugün insanlığın geldiği nokta maalesef üzüntü verici. Bunun en çarpıcı örneği de Gazze'de yaşananlar. Bundan hepimizin ibret alması gerekir. Bize medeniyet, modernlik dersi verenler, birtakım standartları olduğunu söyleyenler Gazze'de tüm insanlığın gözü önünde bir imtihandan geçtiler ve maalesef hiçbir değer, hukuk, ahlak tanımadıklarını, merhametten ve hikmetten uzak olduklarını ortaya koydular. İnsanlığın yeni bir tasavvura ihtiyacı olduğuna ve bunun da er ya da geç sağlanacağını hepimizin inanması, bu yönde gayret sarf etmemiz gerekiyor. Hiçbir zulüm sonsuza kadar sürmez. Er ya da geç haklı olanlar, mazlum olanlar gerçek değerlerle hareket edenler kazanacaktır. Gücüne güvenip, saldırganlık politikalarını izleyenler, insanlık değerlerini ayakları altına alanlar er veya geç kaybedecekler. Buna da yürekten inanıyoruz. Lütfen uluslararası alanda da ülkemizde de söylenen sözlerden çok davranışlara bakalım. Lafa, söze gelince herkes en güzel kelimeleri kullanıyor. Demokrasi, barış, özgürlük, hak-hukuk diyorlar ama gerçekten bu kelimelerin altını davranışlarıyla dolduruyorlar mı, buna uygun hareket ediyorlar mı yoksa tam aksine bu kelimelerle hiçbir şekilde bağdaşmayacak davranışlar mı sergiliyorlar? Buna hepimizin çok dikkat etmesi lazım. Tutarlı olanlara, samimi olanlara, gerçekten bu topraklar için, insanımız için kaygısı olanlara bakmak gerekir."

Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su da kentin sağlıkta, eğitimde, turizmde, sanatta, ticarette, sanayide hızlı bir dönüşüm, gelişim ve değişim içerisinde olduğunu söyledi.

Kongrede Diyarbakır'ın gelişmesi için önemli bir yol haritası oluşturulacağını ifade eden Su, "Bu kongrede ortaya konacak olan vizyoner projeler, fikirler, düşüncelerin konuşulabilmesi, gerçekleşebilmesi için bir gündem lazım. O da ülkemizde olduğu gibi ilimizde var olan huzur, güven ve istikrardır. Burada ortaya konulacak görüşler, fikirler ancak bu huzur, güven ve istikrar ortamında neşvünema olacaktır. İlimizde var olan huzur, güven ve istikrarı asla bozdurmamalı ve buna her zaman sahip çıkmalıyız." dedi.

Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mehdi Eker de, kongreyi önemli ve anlamlı bulduğunu belirtti.

Eker, "Orta Doğu'ya, insanlığa, barışın, huzurun, sevginin sükunetini sağlayacağız. Diyarbakır'ın gelecek tasavvurunu bu anlamda önemli ve anlamlı buluyorum. Yaşatacak, huzur verecek, dünyayı tüketmeyecek, tükettirmeyecek ve yok etmeyecek, aksine ihya edecek bir sistemi ortaya koyalım." ifadelerini kullandı.

AK Parti MKYK üyesi ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Ali Karakaş ise 1 Aralık 2023 itibarıyla yurt içi ve yurt dışından 400 civarında bilimsel bildirinin kongreye ulaştırıldığını, bunlardan 50 farklı üniversiteden gönderilen 250 bildirinin sunulmaya değer görüldüğünü söyledi.

Kongre sonucu bu bildirilerin tam metin halinde kitaplaştırılıp, bilim dünyasının istifadesine sunulacağını aktaran Karakaş, böylece kadim şehir Diyarbakır'ın geleceğine dair bir vizyon oluşturma ve yol haritası belirleme çabasının amacına ulaşacağını kaydetti.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç da kongrede bir konuşma yaptı.

Kongre, açılış konuşmalarının ardından oturumlarla devam etti. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda akademisyenin katıldığı kongre 18 Şubat'a kadar sürecek.

Kongreye, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu, Suna Kepolu Ataman ve Mehmet Sait Yaz, vali yardımcıları, kaymakamlar, AK Parti İl Başkanı Mehmet Raşit Ocak, AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Halis Bilden, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.