Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde büyükelçilerle iftar programında bir araya geldi. İftarda konuşan ve İsrail'e tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'nin dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığına dönüştüğünü belirtti.

 Gazze'deki katliamların tekrar etmemesi için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye hazır olduklarını söyleyen Erdoğan, "Bir miktar un, bir miktar makarna, belki bir kuru ekmek alabilmek için sıra bekleyen masum sivilleri katledenlerin bize söyleyecek sözü olamaz" diye İsrail'e seslendi.

Tülay Hatimoğulları: Kayyım, seçme ve seçilme hakkını elimizden alıyor Tülay Hatimoğulları: Kayyım, seçme ve seçilme hakkını elimizden alıyor

Erdoğan Kabine-1

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamarı ise şu şekilde: 

"Ramazan'ı maalesef Gazze başta olmak üzere yakın çevremizde yaşanan hadiseler nedeniyle bu sene buruk karşıladık. Gönül coğrafyamızda acıların, gözyaşlarının devam etmesi nedeniyle gerçekten üzüntü içerisindeyiz. 5 aydır süren İsrail saldırılarında 32 bin kardeşimiz şehit oldu. 73 bin Filistinli yaralandı. İsrail, 7 Ekim öncesinde 17 sene boyunca uyguladığı ablukayla zaten Gazze'yi açık hava hapishanesine çevirmişti.

Gazze dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığına dönüşmüştür. Bunu sadece biz değil bölgeyi ziyaret eden herkes söylüyor. Biz böyle konuştuğumuzda Netanyahu ve cinayet şebekesi rahatsız oluyor. Şimdiye kadar gizli açık her yolu denediler. Tayyip Erdoğan'ın hakkı ve hakikati haykırmasına asla engel olamadılar. Bugün de zalime zalim demekten bizi alıkoyamazlar. İsrailli yönetciler bize saldırarak soykırım gerçeğini saklamak yerine Gazze'de açlıktan ölen bebeklerin hesaplarını versin.

Bir miktar un, bir miktar makarna belki bir adet kuru ekmek alabilmek için masum sivilleri katledenlerin bize söyleyecek sözü olamaz. İsrail yönetimi ne yaparsa yapsın katil, zalim, hırsız, faşist olduğu gerçeğini asla gizleyemez. Kimseyi dinlemeyen İsrail, savaş suçlarını pervasızca sürdürüyor, hatta acil ateşkes çağrısı yapan ülkeleri tehdit edecek kadar küstahlaşıyor. İsrail yaklaşık bir asırdır şımartılmanın faturasını sadece Filistin halkına ödetmiyor aynı zamanda uluslararası kurumlara da ödetiyor. Netanyahu ve suç ortaklarına bu cesareti verenlerin ikircikli politikalarıdır.

Gazze'ye yönelik saldırılar ve abluka devam ederken mevcut yardım miktarının yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. İsrail üzerinde daha fazla baskı kurulması gerekiyor. Türkiye olarak şimdiye kadar 40 bin tondan fazla yardım malzemesini Gazze'ye ulaştırdık. Son olarak önceki gün Kızılay'ımıza ait bir gemi Mısır'a vardı. Ramazan ayı boyunca hem resmi kurumlarımız hem belediyelerimiz vasıtasıyla yardımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Gazze'deki katliamların tekrar etmemesi için garantör olarak sorumluluk üstlenmeye de hazırız. Filistin meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan ne bölgemizde, ne dünyada kalıcı barış mümkündür. Bunun tek yolu ise 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin kurulmasıdır. Hepimizin katledilen Filistinli çocuklara borcu vardır. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerine sahip çıkacak, zalimler karşısında kesinlikle geri adım atmayacaktır.

Editör: Haber Merkezi