Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Papa Fransuva’ya Filistin mektubu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ve Filistin arasında yaşanan çatışmalara ilişkin Katoliklerin ruhani lideri Papa Fransuva’ya mektup gönderdi.

Abone Ol

Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katoliklerin ruhani lideri Papa Fransuva’ya Filistin mektubu gönderdi. Erdoğan, mektubunda, “Öldürmenin tüm Semavi dinlerce haram kılındığı bilincine sahip olan insanlık, Gazze'de uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun çiğnenmesine daha fazla müsaade etmemelidir” ifadelerine yer verdi. 

İsrail ve Filistin arasında yaşanan çatışmaların çözüme kavuşturulmadan Orta Doğu'da kalıcı barış ve istikrarın sağlanamayacağını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Öldürmenin tüm Semavi dinlerce haram kılındığı bilincine sahip olan insanlık, Gazze'de uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun çiğnenmesine daha fazla müsaade etmemelidir. Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, okullar, camiler, kiliselerin bilerek bombalanması karşısında sesini yükseltmelidir."
 
"Filistin Devleti'in küresel sistemdeki yerini alması şart"

Öte yandan, söz konusu mektubunda "1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti'nin vücut bulması ve uluslararası toplumun eşit bir üyesi olarak küresel sistemdeki yerini alması şarttır" diyen Erdoğan, şunları söyledi: 

"Katolik Aleminin Ruhani Lideri Sayın Papa Fransuva Vatikan, insani yardımların ulaştırılamaması nedeniyle açlıktan ölümlerin baş gösterdiği Gazze'de mübarek Ramazan ayında dahi ayrım gözetmeksizin devam eden İsrail saldırıları ve üçüncü yılına giren Ukrayna Savaşı’nın küresel etkileri başta olmak üzere, karşı karşıya bulunduğumuz meydan okumalar, uluslararası toplumun iş birliği ve eşgüdüm içinde hareket etmesini gerekli kılmaktadır.

Dünya çapında yayılan İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi son dönemde toplumlararası barış ve istikrarı tehdit eden eğilimler de akılda bulundurulduğunda dünyamız, kapsayıcı ve akılcı siyasete, her koşulda bütün taraflarla diyalog kurabilen aktörlere, tarihte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duymaktadır."