ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Daha önce göz yumdukları katliamlar hatırlatılınca boyun büken Batılı devletler, Gazze katliamındaki tutumlarının utancının altında ezileceklerdir." dedi.
Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi'ne katıldığı Kazakistan'dan dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gazze'de İsrail saldırılarının durdurulması noktasındaki diploması trafiğine ilişkin soru üzerine, bugüne kadar birçok görüşme yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu ay içerisinde Riyad'da gerçekleşecek İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi var. O zirveye katılacağız. Yine önümüzdeki hafta bir de Özbekistan ziyaretimiz olacak. Bunlar çok kritik zamanda, kritik ziyaretler olarak önümüzde duruyor. Bu ay sonu İran Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi gelecek, onunla görüşmemiz olacak."
- "Görüşme trafiğimiz önümüzdeki günlerde de sürecek"
Doğudan batıya, kuzeyden güneye herkesle görüşerek akan kanın durmasını sağlamaya çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Görüşme trafiğimiz önümüzdeki günlerde de sürecek. İsrail'in hukuk tanımayan anlayışını dizginlemekte aciz kalan uluslararası toplum en başta kendi ilkelerini yok saymaktadır. Filistinlilerin maruz bırakıldıkları katliamı görmezden gelmeleri yetmezmiş gibi İsrail ile kucaklaşma yarışına giriyor ve daha çok bebek öldürmeleri için onları cesaretlendiriyorlar. Vicdanlarını hapsettikleri zindanlar yarın onlar için utanç duvarları olacaktır. Daha önce göz yumdukları katliamlar hatırlatılınca boyun büken Batılı devletler, Gazze katliamındaki tutumlarının utancının altında ezileceklerdir. Nerede adalet diye haykırıyoruz. Nerede barışı korumak üzere kurulmuş uluslararası kuruluşlar? Nerede insan hakları savunucuları?"
Devlet yöneticileri sussa bile halkların susmadığına dikkati çeken Erdoğan, "Avrupa sokaklarında onca yasağa, onca engellemelere rağmen halklar adalet istiyor meydanlarda. Terör örgütlerinin militanlarına ifade özgürlüğü kılıfıyla son derece müsamahalı davranan kimi ülkeler, bir halkın sembolü Filistin bayrağını yasaklamaya dahi kalktılar. Neyse ki vicdan sahibi insanlar o yasaklara aldırış etmedi." ifadelerini kullandı.
- "Bu işin bir numaralı sorumlusu Netanyahu'dur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, izlenecek yola ilişkin şu bilgileri verdi:
"İsrail çok yanlış bir adım attı. Bu adımla aslında kendi geleceğini kararttı diyebilirim. Bu sadece İsrail'i değil, İsrail'in dışındaki uzantılarını da rahatsız eden bir durum. Onun için yapılması gereken buradan geri adım atması ve bu işin durmasıdır. Bu işin bir numaralı sorumlusu da İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ta kendisidir ve şu an itibarıyla İsrail'de Netanyahu aleyhinde konuşmalar başlamıştır. Onu dünya siyaseti de yargılıyor. En önemlisi de Birleşmiş Milletler'deki Gazze'de acil ateşkes talebi oylamasında 121 ülkenin İsrail'in ve beraberindekilerin karşısında durmasıdır. Oylamada sadece 45 ülke çekimser kaldı ve 14 ülke İsrail'den yana tavır takındı. Amerika'yı bir kenara koyarsanız, İsrail'in yanında kimse yok. Bu neyi gösteriyor, senin istediğin kadar silahın olsun, istediğin kadar paran olsun yetmiyor. Birlemiş Milletler'deki oylama çok önemliydi. Aslında bu oylama bir karnedir. Bu karnede İsrail sınıfta kalmış, geçer not alamamıştır. Bu oylamanın benzerleri bundan önce de oldu ama kimse İsrail'e bir şey yapamadı."
- "Savaş suçlarının cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız"
İstanbul'da düzenlenen Büyük Filistin Mitingi'nde İsrail'in insan hakları ihlallerini ve savaş suçlarını Uluslararası Ceza Mahkemesine taşıyacak girişimlere destek vereceği açıklamasını hatırlatan Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Bunun çalışmasını başta Dışişleri Bakanlığımız olmak üzere ilgili makamlarımız yürüteceklerdir. Küresel sistem ve uluslararası hukuk şimdi çetin bir sınavdadır. İsrail durdurulamazsa, yapılanların hesabı İsrail'e sorulamazsa insanların uluslararası hukuka da küresel sisteme de zaten azalan güveni yok olmaya yüz tutacaktır. Biz uluslararası hukuku işletmek için, savaş suçlarının cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'deki olası ateşkes ile ilgili soruyu şöyle yanıtladı:
"Ateşkes noktasında şu anda Birleşmiş Milletler üyesi devletler maalesef ikiye bölünmüş durumda. BM oylamasındaki 121 ülke, ateşkesi bana göre sağlıklı olarak isteyenler. 45 ülke ise isteyelim mi istemeyelim mi noktasında duruyor. 14 ülke ise ateşkese hayır diyor. Dünyada böyle bir yapı söz konusu. Bu nedenlerle ben İslam İşbirliği Teşkilatı Riyad Zirvesi'ni çok önemsiyorum. Riyad'da biz ateşkes için hem yükleneceğiz hem de bu ateşkeste usul itibarıyla neler olması lazım, esasta neler olması lazım onun ön çalışmalarını yapacağız. Zirvede bu usul-esas konusunda sunumlarımızı yapacağız ve buna göre inşallah ateşkes için şartları zorlayacağız. Burada tabii özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin duruşu çok önemli. Bu ateşkes istediğini oylarıyla beyan eden 121 ülkenin içerisinden yanımıza çekeceğimiz ülkeler önemli. Bu adımla birlikte de ateşkesi zorlama bizim en önemli yolumuz olacak."
- "Filistinli çocuklar huzur içinde yaşayabilsin diye mücadele ediyoruz"
Sürekli muhataplarla görüşerek doğruyu, adil olanı anlattıklarını ve buna devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Filistinli çocuklar dünyanın diğer çocukları gibi huzur içinde yaşayabilsin diye mücadele ediyoruz. Onların daha güzel bir dünyada güvenlik endişesi duymadan yaşaması için çalışıyoruz. Artık dünya Filistinli çocukların çığlığını duymak zorundadır. O masumlara, mazlumlara yardım elimizi uzatmak boynumuzun borcudur. İnsanlık görevidir bu. Kendi topraklarında hür biçimde ve huzur içinde yaşama isteklerini dünya görmezden gelemez. Biz o isteği hatırlatmaya, yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz."
Gazze'deki insani yardım ve yaralıların tahliyesine ilişkin soruya yanıtlarken Erdoğan, Türkiye'nin Mısır'a 10 uçak ayni yardım gönderdiğini ve bu yardımların bölgeye ulaştığını anımsattı.
Yardımların Gazze'ye her gün sınırlı şekilde ulaştığı bilgisini veren Erdoğan, "İlk günler 20-25 tırın, sadece bir kez de 50 tırın geçişine izin verdiler. Sürekli kontrole tabii tutulduğu için sınırlı sayıda tır içeriye girebiliyor. Onların girdiği yerler, dağıtıldığı güzergahlar da sürekli kontrol altında. Bu konuda Birleşmiş Milletler organları baskı yapsa da fayda etmiyor maalesef. İşgalden hemen sonra kurulmuş Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Teşkilatı UNRWA var. Bunların da Gazze'de 65 yerel personeli şehit olmuş. Bütün Filistin halkından bu teşkilat sorumlu." diye konuştu.
UNRWA dahil olmak üzere diğer tüm örgütlerin bir çalışma içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizimle beraber Katar, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri de yardım faaliyeti yürütüyor. Bölgeye giden arkadaşlarımız yaralıların tedavisi için neler yapılabilir bunun arayışı içinde. Gıdaların depolanmasında şu an bir sıkıntı yok. Şu anda Gazze'ye giden miktara göre depolanan miktar fazlasıyla mevcut. Şu an önceliğimiz giden yardımların tümünün Gazze'ye ulaşması ancak İsrail buna izin vermiyor. Böyle bir sıkıntı da var. AFAD Başkanı'mızla görüştüm. Bugün yaptığım görüşmede sıkıntı hala devam ediyordu. Gazze'deki insani şartlar giderek ağırlaşıyor. Özellikle içme suyu problemi yaygın hastalıkların da ortaya çıkmasına sebep oluyor."
- "Gazze'yi yalnız, çaresiz bırakmayacağız"
Gazze'de kanalizasyon problemine de dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gazze'de sağlık sistemini bilerek çökertmeye çalışan İsrail ve bu zulme göz yuman uluslararası toplum sivilleri, hastaları, bakıma muhtaç bebekleri ölüme terk ediyor. Biliyorsunuz bölgede elektrik yok, altyapı harap halde, hastaneler güvenli değil, tıbbi altyapı yetersiz. Hatta artık ameliyatların dahi hastaları uyuşturmadan yapılmak zorunda kalındığını biliyoruz. Biz hastaların tedavisi için sahra hastaneleri kurmaktan tutun, gemi hastane göndermeye varıncaya kadar tüm hazırlıklarımızı yaptık. Hatta yaralıların ve hastaların Türkiye’ye nakilleri konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hem bölge ülkeleri ile hem de Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlarla da temas halindeyiz. Biz Gazze’yi yalnız, çaresiz bırakmayacağız. Mısır’a doktor dahil her türlü tıbbi ekipmanı gönderdik, daha göndereceklerimiz de bulunuyor. Yeter ki insani ateşkesi sağlayalım ve onu kalıcı ateşkese dönüştürebilelim."
(Sürecek)