AKP Yerel Yönetimler Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün Kayseri'de küçük grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri muhalefetin zehirli söylemleridir. Kim olursa olsun insanların evlerini yakmak, vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez. Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'da partisinin Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

“Geçen ay başında yine burada Kızılcahamam'da ilk etapta eski-yeni kurmay kadrosu ve milletvekilleriyle beraber olduk. Her kademede danışmaya, diyaloğa önem veriyor ülkemizin ve partimizin gündemindeki konulara ortak akılla çözüm yolları arıyoruz. Bu anlayışla büyükşehirden il, ilçe ve belde belediyelerine kadar AK Partili tüm belediye başkanı arkadaşlarımızla bir araya gelelim istedik. Böylece hem yerel seçim sonuçlarını sizlerle de masaya yatıralım. Hem şehirlerimizin ihtiyaçlarını ve projelerimizi detaylıca görüşelim. Hem de önümüzdeki döneme dair yol haritamızı sizlerin de önerileriyle beraberce şekillendirelim dedik. İnşallah bundan sonra da gerek il ziyaretleri, gerekse farklı toplantılarla siz başkanlarımızla sık sık bir araya geleceğiz."

 "Taşlar yerine oturdukça herkes daha sağlıklı ve objektif değerlendirmeler yapabiliyor"

"AK Parti belediyeciliği bugün küresel ölçekte bir marka haline gelmiştir. Mahalli idareler alanında ülkemizde 30 yıldır standartları biz belirliyoruz. Öyle ki, rakiplerimiz bile bizi taklit etmeye bizden kopya çekmeye başladı. Pek çok başlıkta onların da yol haritasını dolaylı olarak biz şekillendiriyor, bir nevi siyasi rakiplerimize koçluk yapıyoruz. Tüm bunları söylerken elbette mükemmel olduğumuz iddiasında değiliz. Dünya değişirken Türkiye muazzam bir dönüşümden geçerken bizim de değişime daha hızlı adapte olmamız gereken kimi başlıklar vardır. Toplumun özellikle gençlerimizin nabzını daha iyi tutmamız, beklentilerini daha iyi karşılamamız, belediye hizmetlerinde daha yenilikçi uygulamalar geliştirmemiz gereken konular mutlaka olabilir. 31 Mart seçimlerinden bu yana yaşananlar bu gerçeği çok net biçimde bir kez daha göstermiştir. Taşlar yerine oturdukça herkes daha sağlıklı ve objektif değerlendirmeler yapabiliyor. Son seçimlerde muhalefet hepimizin bildiği gibi tamamen ucuz popülizme dayanan bir kampanya yürüttü. Ekonomideki sıkıntıları da istismar ederek kim ne veriyorsa benden beş katı anlayışıyla hiçbir temeli olmayan uçuk vaatlerde bulundular. Deprem riski ve kentsel dönüşüm dahil şehirlerimizin kanayan yaralarına dair maalesef ortaya hiçbir somut proje koymadılar. Hayat pahalılığının yükü altında ezilen insanlarımızın popülizm dalgasına kapılmasına maalesef engel olamadık."

"31 Mart'ta milletimiz son sözü söyledi"

"Son seçimde muhalefet ucuz popülizme dayanan kampanya yürüttü. Ekonomimizdeki sıkıntıları istismar ederek uçuk vaatlerde bulundular. Şehirlerimizin kanayan yaralara dair somut projeler ortaya koymadılar. İnsanımızla güven duygusunu zedeleyecek her türlü popülizmden uzak durduk. Projelerimizi paylaştık. 31 Mart'ta milletimiz son sözü söyledi. Biz de bu iradeyi öperek başımızın üstüne koyduk. Cumhur İttifakı yüzde 40,5 oy oranına ulaştı... Muhalefetin vaat yağmurundan da sona gelindi. Verilen sözler unutuldu. Bugün ekmekten suya her şeye zam yapıyorlar. ‘Ucuzlatacağız, hatta bedava yapacağız' dedikleri hizmetlerin tamamında astronomik fiyat artışına gittiler. Kendi partilileri bile isyan etmeye başladı..."

"Siyasi rövanşizmden uzak durduk"

"Eş dost akraba tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın kitabını yazıyorlar. Alkol tüketimini teşvik, cinsiyetsizleştirmeye teşvik, LGBT paçavraları ile belediye donatma dışında herhangi bir icraatları olmadı... Göreve geldikleri il ve ilçelerde emekçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler... Tepeden inmeci yönetim anlayışının ülkemize ağır faturaları oldu. Bu anlayışa 94'te belediyelerde, 2002'de de tüm Türkiye'de son verdik. Kimsenin hayat tarzına karışmadık. Siyasi rövanşizmden uzak durduk. Son dönemde el değiştiren belediyelerde eski hastalıklar nüksetti. Muhalefet içindeki radikal unsurların kışkırtılmasıyla 28 Şubat'ı hatırlatan uygulamalar yeniden devreye alınmak isteniyor."

Kılıçdaroğlu ve Ayşe Ateş'ten ortak basın açıklaması: "Bu dava kim vurduya giderse, hepimiz kaybederiz" Kılıçdaroğlu ve Ayşe Ateş'ten ortak basın açıklaması: "Bu dava kim vurduya giderse, hepimiz kaybederiz"

"Kayseri'de yaşanan müessif olayların sebeplerinden biri muhalefetin zehirli söylemleridir" 

"Türkiye'nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, evini barkını terk etmiş insanlara kesmeye göz yumulmamalı. Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz. Dün Kayseri'de küçük grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri muhalefetin zehirli söylemleridir. Kim olursa olsun insanların evlerini yakmak, vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez. Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz. Ayrımcılık, ötekileştirme, düşmanlaştırma AK Parti siyasetinde yer bulmayacaktır."

Muhabir: Kağan Karacehennem