Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Erdoğan, İSEDAK 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, “İsrail’in Gazze’yi insansızlaştırma politikalarına karşı çok net bir duruş sergilemeliyiz" ifadelerini kullanarak "Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Gazze bir Filistin toprağıdır. Gazze Filistinlilerindir, ebediyen öyle kalacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı'nda yaptığı konuşmada İsrail'in Filistin üzerindeki saldırılar üzerine açıklamalarda bulundu.
"BM dahi kendi çalışanlarını koruyamıyor"
“Gazze’nin yeniden imarıyla ilgili hazırlıklara şimdiden başlamalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in Gazze’yi insansızlaştırma politikalarına karşı çok net bir duruş sergilemeliyiz. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Gazze bir Filistin toprağıdır. Gazze Filistinlilerindir, ebediyen öyle kalacaktır. İsrail'in saldırılarında 16 binin üzerinde şehit ve 36 binin üzerinde yaralı verildi. Küresel güvenlik için kurulan BM kendi çalışanlarını dahi İsrail barbarlığından koruyamıyor. İsrail'in katliamı hızlandı, direnen Gazze'yi selamlıyorum” şeklinde konuştu.
İşgalci İsrail vurgusu
“İslam dünyası olarak Gazze’nin tek bir karış toprağını dahi işgalci İsrail’e bırakmamak, hepimizin boynunun borcudur” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu sadece Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz için değil, aynı zamanda kendi güvenliğimiz, kendi toprak bütünlüğümüz için de yapmalıyız. Bugün Gazze’yi işgal edenlerin, yarın arz-ı mev’ud hezeyanıyla başka yerlere göz dikeceğini çok iyi biliyoruz. Nitekim bu niyetlerini artık saklama ihtiyacı bile hissetmiyorlar. Gazze kasabı Netanyahu, meselenin Gazze veya Ramallah olmadığını, yayılmacı hedefler peşinde koştuğunu kameralar önünde bizzat ifşa etti. Dolayısıyla bugün Gazze’yi ve Filistin’i savunmak demek; Kudüs’le birlikte Mekke’yi, Medine’yi, İstanbul’u savunmak; Şam’ı, Beyrut’u, Bağdat’ı ve diğer İslam beldelerini de savunmak demektir.”
"İki milyarlık bir aileyiz"
“Yangının, acının ve feryadın bizim ocağımıza ulaşmasını beklersek, Allah korusun, o yangın bir gün mutlaka evimize gelecektir” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asya’dan Afrika’ya, Amerika’dan Avrupa’ya iki milyar ferdi olan büyük bir aile olduğumuzun şuuru ve duyarlılığı ile hareket ettiğimiz takdirde, kimse bizi tehdit edemez, kimse bize parmak sallayamaz” dedi.
"Dayanışmayı artırmalıyız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Filistin halkıyla dayanışmamızı artırmamız, bilhassa kardeşlerimizin bu zor günlerinde çok daha kritik hâle gelmiştir. Türkiye olarak, uluslararası alandaki çabalarımızın yanı sıra insani yardımlarımızı da bölgeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde şimdiye kadar 12 uçak dolusu malzemeyi ve iki sivil yardım gemisini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağladık. Bu hastaları biz de bizzat ziyaret ettik, ülkemiz ve milletimiz adına acılarını paylaştık.”