Civan Canova, Gümüşlük'te özel bir konserle anıldı
Haber Merkezi - Uluslararası Gümüşlük Müzik Festivali, keman sanatçısı Ezgi Su Apaydın ve marimba sanatçısı Elman Mecid’in Antik Taş Ocağı’nda verdiği çok özel bir konserle sürdü. Konser, keman ve marimba gibi az rastlanır bir birliktelikten ve bu iki esntrüman için uyarlanmış eserlerden oluşması nedeniyle dikkat çekiciydi. Ezgi Su Apaydın ve Elman Mecid’in performansları ise görülmeye değerdi. Bu özel konseri daha özel yapan ise geçen yıl kaybettiğimiz tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Civan Canova’nın anısına gerçekleştiriliyor olması oldu.
Gümüşlük Müzik Festivali’ne olan yakınlığı ile bilinen sanatçı Civan Canova, ölümünün birinci yıl dönümünde Antik Taş Ocağı’nda anıldı. Konser öncesinde merhum sanatçının kendi yaptığı resimlerinden derlediği animasyonlu video gösterimi büyük beğeni topladı. Civan Canova’nın video gösterimi, Ağustos ayı boyunca festival merkezindeki Toprak Ev’in önünde, izleyicinin ilgisine sunulacak. Ayrıca Canova’nın ailesi, sanatçının vasiyeti üzerine, bugün (21 Ağustos) İstanbul’da bir de resim sergi açacak. Civan Canova'nın 50 civarında eserinin yer alacağı sergi, 21 Ağustos - 1 Eylül tarihleri arasında, Ortaköy Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda görülebilecek.
Dostları ve meslektaşları Canova’yı anlattı
Uluslararası Gümüşlük Müzik Festivali’nin tarihi açık hava konser sahasındaki video gösteriminin öncesinde sanatçının dostları ve meslektaşları birer konuşma yaptı. İlk olarak Canova’nın yakın arkadaşı ve meslektaşı Barış Bağcı, sahneye gelerek bir konuşma yaptı. Bağcı, Civan Canova’nın festivalin en eski destekçilerinden biri olduğunu ve sanatçının 20 Ağustos 2020 tarihinde Toprak Ev’de gerçekleştirdiği sergiden tam 2 yıl sonra yine bir 20 Ağustos’ta aramızdan ayrıldığına dikkat çekti. “Civan Canova’yı sevgi ve özlemle anıyoruz” diyen tiyatro sanatçısı Barış Bağcı sözlerini şöyle sürdürdü; “Civan Canova güçlü ve etkili oyunculuğu, kıvrak zekâsıyla kaleme aldığı yazıları ve oyunları ve kendine özgü tarzıyla resmettiği ve yarattığı dünyalarla herkesi kendine hayran bırakmış bir sanatçıydı. Ama bunun yanında Civan ağabey, benim için tanıdığım en muzip, en kibar insandı. Her şartta ve her durumda en beklenmedik anda bile herkesi kahkahalara boğabilen bir yapıya sahipti. Herkes tarafından sevilen biriydi. Onu tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum”.
Daha sonra sanatçının yine yakın dostlarından Didem Başaran da bir konuşma yaparak Canova’nın vasiyeti üzerine, vefatının birinci yıldönümünde, İstanbul’da ailesinin gerçekleştireceği ‘Damlalar’ isimli sergisinin kataloğunda yer alan satırları aktardı: “Yası tutulmamış ölümlerim yelkovan yelinde…/ Zamansa her zaman geleceğe beş var/ Ve hayatım hatırladıklarım kadar.” Didem Başaran sözlerini şöyle sürdürdü; “Hayatındaki insanlara hep kendilerini özel ve değerli hissettiren ince ve hassas bir ruha sahipti. Her yaştan insanla samimi ilişkiler kurardı. Onun yokluğuna alışmak her birimiz için çok zor. Onu böyle bir gecede sevgiyle, saygıyla ve en çok da ‘Özlem’le anıyoruz”. Ayrıca Canova’nın oyuncu dostları Metin Belgin, Nihat İleri, Zühtü Erkan, Arsen Gürzap ve Laçin Ceylan da birer mesaj göndererek, duygularını dile getirdiler ve sanatçıyı hatıralarıyla andılar.
Ezgi Su Apaydın ve Elman Mecid ikilisinden muhteşem performans
Konuşmaların ve video gösteriminin ardından sahneye, Arjantinli bandoneoncu ve Tango Nuevo'nun kurucusu Astor Piazzolla’dan derledikleri üç eserle gelen Apaydın & Mecid ikilisi, bestecinin “Adios Nonino, Op. 9”, “Histoire du Tango Café 1930, Op. 19” ve “Oblivion, Op. 2” başlıklı eserlerini seslendirdi. Ardından Fransız besteci Claude Debussy’nin, “Rêverie” adlı eserine yer veren sanatçılar, izleyiciden alkış aldı. Konser, Gürcü besteci Giya Kancheli’nin “18 Miniatures” başlıklı eserinden, 3, 5, 7, 10, 12, 14 & 18 numaralı sectionlarla devam etti. Daha sonra programa Johann Sebastian Bach’ın “English Suite No. 2 in A minor, Prelude, BWV 807” başlıklı yapıtıyla devam edildi. Tarihi mekan bu defa, Belçikalı keman virtüözü ve besteci Eugène Ysaÿe’nin “Sonata in E minor, Op. 27, No. 4, Allemande” adlı yapıtına sahne oldu. Bu eser, Ezgi Su Apaydın tarafından solo olarak seslendirildi. Daha sonra Elman Mecid solo olarak, yaşayan bestecilerden ABD’li Joseph Schwantner’in, “Velocities” başlıklı eserini icra ederek alkış aldı. Konser, yine bir Astor Piazzolla yapıtının seslendirilmesi ile son buldu. Bu eser, “Histoire du Tango Night Club 1960, Op. 19” başlığını taşıyordu. Son eserin ardından bis yapan sanatçılar, bu defa anonim bir türkü olan Sarı Gelin’i seslendirdi.
Bunlar da ilginizi çekebilir