Haber: Erva Gün
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nun divan başkanı olması için delegeler aracılığı ile oylama yaptı. Yapılan oylamanın ardından İmamoğlu oyçokluğuyla divan başkanı seçildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 38. Olağan Kurultay'ın açılışında konuşma gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, aday olduğu CHP 38. Olağan Kurultayı'nda "Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üzerinde asla ve asla göremez. Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım" ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Alican Sağın
Binlerce insan salonu doldurdu
81 ilden gelen bin 367 kurultay delegesi, partinin 100. yılında yeni genel başkanı ve yeni parti yönetimini seçecek. Türkiye'nin birçok noktasından gelen CHP'liler salonu doldururken delege üyelerinin yoğunluktan kaynaklı salona girişleri gecikti. Delegelerin salona girişinin tamamlanması ile kurultayın başlaması bekleniyor.
Kılıçdaroğlu, kurultayı açtı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, salondaki CHP'lilerin alkışları eşliğinde kurultay salonuna girdi. Milletvekillerini, delegeleri ve CHP'lileri selamlayan Kılıçdaroğlu, tüm salonu heyeti ile beraber gezdi.
Fotoğraf: Alican Sağın
Özel ve Kılıçlardaoğlu destekçileri birbirlerine karşılıklı sloganlar attı
Kılıçdaroğlu'nun destekçileri, "Hak, hukuk, adalet!" sloganları atarken, Özgür Özel'i destekleyen CHP'liler ıslıklarla protesto etti.
Kılıçdaroğlu'nun salona girişinden sonra Özel ve Kılıçlardaoğlu destekçileri birbirlerine karşılıklı olarak slogan attı.
CHP'li Başarır'dan 'Özel kazanacak' açıklaması
Kurultayın yapacağı salonda konuşan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TELE1’e yaptığı açıklamada, seçimi Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde görevini devredeceğini açıkladı.
Başarır konuşmasında şunları söyledi:
“Benim imzam Sayın Özgür Özel’e. Artık yeter’ diyorum; delegelerimiz benim ailem. Delegelerimizin aileleri biliyorum onları ‘değişim, değişim, değişim’ diyerek yolcu ettiniz. Biz değişirsek, parti kurucu değerlerine dönerse kazanırız. Gönlüm, iradem Özgür Özel’den yana. Ha olmadı sayın genel başkan kazanırsa etik davranıp görevi devrederim. Bu bir etik meselesi. Beni grup başkanlığı var etmedi, sokak var etti. Daha gencecik milletvekili olan arkadaşlarımız var. Faik Bey var, Engin Altay var. Gönül rahatlığıyla onlara veririm. Hatay’ı dizayn Ali Öztürk var. Onlara veririm. Ben 5 yıldır milletvekiliyim, onlar 5 aylık milletvekili."
Başarır ayrıca yarışı 750 oyla Özel’in kazanacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu: Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 38. Olağan Kurultay'ın açılışında konuşma gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, aday olduğu CHP 38. Olağan Kurultayı'nda "Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üzerinde asla ve asla göremez. Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım" dedi.
Fotoğraf: Alican Sağın
CHP Genel Başkanlığı için yeniden aday olan Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde açıklamalarda bulunuyor.
"Değerli yoldaşlarım; bu yıl partimizin yüzüncü yılı. Yüz yıllık tarihimiz içinde yılmadık, direndik. Türkiye'de hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi yaşıyoruz. CHP'yi yüz yıl yaşatan gerçek, kuruluşunun savaş meydanlarında Kuvây-i Milliyecilerin kurduğu bir partiyiz. Biz hiçbir evladımızın yatağa aç girmemesi için mücadele eden bir partiyiz. Herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz.
Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üzerinde asla ve asla göremez. Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım."
Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şu şekilde:
100 yılı yaşatanın örgütlerimiz olduğunu kimsenin unutmaması gerekir. Örgütlerimiz, 100 yıllık mirası yaşatanlardır. Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda 5'li çeteler, oligarklar, uyuşturucu baronları yok. Bundan sonra da asla olamayacaktır. Bu salonda mafya bozuntuları, rüşvetçiler yok. Bundan sonra da olmayacaktır.
"Kimse kendisini partisinin üzerinde göremez"
Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin özgürce sorgulandığı kurultaylardır. Bu aynı zamanda aydınlanmanın güvencesini ve sürekliliğini gösteririr. Onların kurultayları ise haber değeri olmayan kurultaylardır. 3 temel noktayı ifade edeyim; Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Örgütler 100 yıllık birkiminin temel taşlarıdır. Ben dahil hiç kimse; kendisini partisinin üzerinde göremez. 7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım;
Bugün içinde bulunduğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.
Saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.
Yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhtaç hale getirmek Saray'ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye'yi öyle bir noktaya getirdilerki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.
Türkiye, fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır.
İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray'ın politikası haline gelmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin'de bile Türkiye'nin sözü geçmemektedir.
Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.
Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray'ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir.
"Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim"
Bu tablonun diğer yüzü, biz CHP'lilere verilen görevi göstermektedir. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek ve var olan sorunları çözmek durumundayız. Elbette bütün bunlar olurken asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz umudumuzla, tarihe yön vereceğiz. Atatürk "umusuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır" der. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim. Bu salondaki hiç kimsenin umudunu yitirmeye yetkisi de hakkı da yoktur!
Tarihin bize yüklediği zorunluluk. 6 lider oturduk. bu tabloyu kısmen anlattım ve kendilerine şunu söyledim; Ülkede demokrasi yok. Bir sorunlar yumağı haline geldi. Biz 6 lider tarihin bize getirdiği sorumluluğu yapmak zorundayız.
"Sırtımdan hançerlerle..."
Uzun uzun anlattım. 6 parti bir araya geldik. Ülkeyi nasıl yöneteceğimiz için oturduk çalıştık. Ortak mutabakat metni hazırladık ve halkımızla paylaştık. Güçlendirilmiş parlementer sistem için çalışmalar yaptık. İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince masadan kalkmalar ve masaya geri dönmeler geldi. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Usta Nazım'ın dediği gibi ateşi ve ihaneti gördük ama yılmadık, yıkılmadık. Yapılan bütün kumpaslara, yalana dolana rağmen, çalıştık, yılmadık, yıkılmadık asla ve asla boyun eğmedik. Yolu doğru olanın yükü ağır olur, hançerle beraber yükümüz ağırdı. Beni asıl üzen sırtımdaki yük değil sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, kazanamadık.
Daha nefes alamadan değişim söylemleri başladı. Değişim söylemlerini dillendirenler uzun süredir değişmeyenlerdi. Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu. Hayatın kendisi değişir zaten. En büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Örneğin ne diyorlardı? Bu cehape varya, Sivas'ın ötesine gidemiyordu diyorlardı. Peki bugün, oralardan milletvekili çıkardık. Hangi değişimden söz ediyorsunuz? Girilemeyen yerlere girdik. CHP, Türkiye coğrafyasının her yerinde konuştu, tartıştı. Değişimin içinde olanlar değişimi fark edemezler. Asla yan yana gelemez dedikleri insanlarla yan yana geldim, kucaklaştım. Dilimizi değiştirmek zorundaydım. Biz sadece muhalefet eden bir parti görünümündeydik. Ama öyle köklü bir değişim yaptık ki Türkiye'nin en temel sorunlarına çözüm üreten bir parti olduk. Biz hangi sorun varsa Türkiye coğrafyasında o sorunlara akılcı çözümler üreten tek partiyiz.
"CHP halkın partisidir"
Değişimci olunca değişmeyen arkadaşların çok sık dillendirdiği bir şey var; "CHP sağa kaydı". Bunlar sağın da solun da ne olduğunu bilmiyor. Çok açık ve net. CHP halkın partisidir. 6 okumuzdan birisi halkçılıktır. Avrupa'nın en güçlü sosyal demokrat partisi CHP'dir. Değişimin içinde olanlar değişimi fark edemezler. Biz muhalefet politikamızı da değiştirdik. Sosyal kimlikler üzerinden politika üretmeye başladık. Bazı arkadaşlarımızın sosyal kimliğin ne olduğundan haberi olmayabilir.
Her bir sosyal kimliğin sorunlarına akılcı politikalar üretmek için seferber oldu. Bizim sağa kaydığımızı söyleyenler! Çöpten kağıt toplayanların yanına kim gitti? Bu kardeşiniz gitti. Sendikaların bile doğru dürüst sahip çıkmadığı taşeron işçileri örgütledik. İktidar en son kadro vermek zorunda kaldı. Bu sağcılık mıdır solculuk mudur?
Biz kimsesizlere sahip çıktık, onların sesini yükselmek için mücadele ettik. Hangi siyasi parti apartman görevlilerinin yanında gitti? Ben, haramzadelerin sofrasına oturmadım. O insanların sofrasına oturdum. Onlar da bizim Halil İbrahim sofrasına oturdu, dertlerini anlattı.
Türkiye coğrafyasının her adımını karış karış gezdim. Gezmeye de devam edeceğim. Herkesin sorunlarını dinledim. Bugün geldiğimiz noktada sorun yaşayanların ilk başvuru adresi CHP oldu. Ben Anadolu'nun benzer hayatlarına sahip bir coğrafyadan geliyorum. Kardeşlerimin, evlatlarımın ne yaptığını kimse bilmez. Ben nasıl yetiştiysem onları da öyle yetiştirdim.
Benim sırça köşklere ihtiyacım yok, benim evim benim sarayımdır. Saray'ın sofrasına gidip diz çökmedim. Doğru bildiğimi hak için adalet için savunacağım!
7 mart 2023 grup toplantısında şu cümleyi kurdum:
Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak zordur. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için emeklinin, memurun, işçinin hakları yendiği zaman Bay Kemal gibi TÜİK önüne giderek direneceksiniz. Deprem bölgesinde 2 gece geçireceksiniz. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için elektriği, suyu kesilen milyonlarca insanın sesi olacaksınız. Elektriğinizi kesip 1 hafta elektriksiz yaşayacaksınız. Bunları biz yaptık. Biz şimdi sağcı mı olduk?
"Kimlerin neyi beklediğini çok iyi biliyorum"
Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için başka partilerin CHP'ye müdahale etmesine izin vermeyeceksiniz. Kimlerin neyi beklediğini, CHP'yi nasıl karıştırdıklarını çok iyi biliyorum. Bu örgüt Türkiye'nin çimentosudur. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için SADAT'ın kapısına dayanıp meydan okuyacaksınız. Bay Kemal'in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal'i arkadan hançerlemeyeceksin. Hangi badireleri atlattığımızı, verdiğimiz mücadeleleri ne çabuk unuttunuz? Kimse unutmasın! Gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi sağlam olarak limana götüreceğim.
Tüzük kurultayında değişim nasıl olur, sadece Türkiye değil tüm dünya görecek! Yüzde 50 cinsiyet kotası getireceğiz. En zayıf halkamız bugüne kadar çözmekte en zorlandığımız kısım ev kadınları... Evlere girmemiz lazım, sorunlarını onlardan dinlememiz lazım. 6-7 ayda 100 bin yeni kadın üyeyi partimize kaydettik. Kadın üye sayımızı artırın. Her yerde her zaman ön seçim olacak. Genel sekreterlik makamını güçlendireceğiz. İç denetim mekanizmasını getireceğiz. Bizim değişimden anladığımız yeniyi inşa etmektir.
Son kez aday olduğunu açıkladı!
Ben de bir sonraki kurultayda sizlerin arasında oturup seçilen yeni genel başkanımı alkışlayacağım. Benim kişisel bir mücadelem yok. Tek isteğim halkımın gönlünde taht kurmaktır. Tarihi sorumluluk bizim sırtımızda. Önümüzde yerel seçimler var. Daha Manisa'yı, Bursa'yı, Balıkesir'i, Denizli'yi alacağız."
"12 seçimde mi hançerlendi"
CHP Genel Başkan Adayı Örsan Öymen, CHP'nin Ankara'da düzenlenen 38'inci Olağan Kurultayı'nda konuştu.
Öymen'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Gerçekleri olduğu gibi ortaya koymamız gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız sırtından hançerlendiğini söyledi. 13 yılda 12 seçim kaybedilmiş, hepsinde mi sırtından hançerlendi? Böyle bir şey olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde görülmüş, 13 yılda bütün seçimler kaybedilmiş, buna rağmen genel başkanlık koltuğunda oturmak nasıl açıklanabilir. CHP'nin oyu yüzde 22-26 bandında sıkışmış kalmış. Yüzde 48 değerli bir oydur fakat önceki seçimlerde de adayların toplam oyu yüzde 48'di.
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Örsan Öymen adaylıktan çekildi
CHP Genel Başkan Adayı Örsan Öymen, partisinin 38. Olağan Kurultayı'nda yaptığı konuşmadan dakikalar sonra X hesabından yaptığı paylaşım ile adaylıktan çekildiğini bildirdi.
Örsan Öymen'in açıklaması şu şekilde:
"CHP 38. Olağan Kurultay süreci ne yazık ki, medya ambargosu, adaylık imza tekeli, delegeye yönelik baskılar gibi uygulamalar nedeniyle, anti-demokratik bir ortamda gerçekleşmiştir. Kurultay, partideki bozuk düzenin bir parçası veya uzantısı olanların 'yarışına' dönüştürülmüştür. Bu nedenle CHP Genel Başkan Aday Adaylığı’ndan çekilmeye karar verdim. Bu Kurultay’da, kim kazanırsa kazansın, kaybeden ne yazık ki CHP ve Türkiye olmuştur."
"Bize devrimci bir ruh gerek"
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, kurultayda kürsüye çıkarak açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
Bu kurultay tarihi bir kurultay. Bu kurultay ülkemizin 5 yılını, 10 yılını gelecek yıllarını etkileyecek. Hayatın her alanında tüm yurttaşlarımızın gözü bu kurultayda. Ülkesinden umudunu kesip ülkesini terk eden gençlerimize umudumuzdur bu kurultay.
Biz size yeni bir yıl, yeni bir umut, yeni bir başlangıç vadediyoruz. Toplumumuz CHP'nin yeni bir değişimle umut olmasını bekliyor.
Parti içi demokrasiyi güclendirmeliyiz. Özgürlüğü, adaleti daha çok savunmalıyız. Neo-liberal sömürgecilik altında ezilen halkımızı daha çok savunmaliyız.
Bize devrimci bir ruh gerek. Kazanmamız gereken bir gelecek ve umut var.
Özel ve Kılıçdaroğlu yeterli imzaya ulaştı
CHP'nin Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen 38. Olağan Kurultayı devam ediyor. Kurultayın Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu genel başkan adaylığı için Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel'in bin 366 delege arasından yeterli imza sayısına ulaştığını açıkladı.
Genel başkanlığa aday olabilmeleri için aranan 68 delege imza sayısını Kılıçdaroğlu ve Özel’in aştığını belirten Divan başkanı İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Sonuç olarak hem başvuruları olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel Adaylıkları yeterli imza sayısına sahiptir ve iki adayımız olarak kurultayın biraz sonra seçim takviminde takdirlerine sunulacaktır. Hayırlı uğurlu olsun”
Edinilen bilgiye göre Kemal Kılıçdaroğlu'na 761 delege Özgür Özel’e ise 600 delege imza verdi.
Özgür Özel: Tayyip’in dokunamadığı, itip kaktığı senin olabildiğin yerde iktidar vardır
CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel, konuşma için kürsüye çıktığı anda müzik çalışmaya başladı. Konuşmasına başlayan Özel, müziğin kesilmemesi üzerine konuşmasını kısa bir süre için durdurmak zorunda kaldı. Özel, müziğin kesilmesi ile konuşmasına devam etti.
Özel konuşamasının başlangıcında, tutuklu gazeteci Tolga Şardan'a, Gezi tutuklusu Osman Kavala'ya, tutuklu eski HDP Eş Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş, birçok tutuklu siyasetçiyi ve gazeteciyi selamlayarak başladı.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Ben sizde 38. Olağan Kurultay'ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben karşımda devrimci iradeyi, Sivas Kongresi'ni yapan, Cumhuriyet'i kuran kadroları görüyorum. Sosyal demokrasiyi benimsemiş delegeleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizi ve partiililerimiz çok ağır bedeller ödedi.
CHP olmayan iktidarlar ülkeyi yoksullğa sürüklediler. İktidar olamadığımız için Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında işlevsizleşmiş kurumlarımızla, liyakatsız yöneticiler ve gittikçe yoksullaşan bir ülkeye girdik.
Geçmişin hesabını ne Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu ödüyor ne de ben ödüyorum. Bunun bedelini ödeyenler dünyanın başka memleketlerinde hayatını geçindirmeye çalışan gençlerimiz ödüyor. Fakirleşen, işsizleşen halkımız hesabını ödüyor. Adalleten yoksun kararlarla cezaevine atılan sşyasetlerimşz ve gazetecilerimiz ödyür. güvenli olmayan madencilerimiz. depremlerde güvenli olmayan konutlarda oturmaya zorlanan yurttaşlarımız. Kadın cinayetlerine kurban giden kadınlar CHP'nin iktidar olmamasıyla tüm bunların hesabını ödüyor.
Cumhuriyetimizin birikimi ve kültürü tüm alanda terk edildiği gibi uluslararası ilişkilede de terk edildi. Seçim olduğunda iç politika malzemesi yapılan unsurlar seçimden sonra şahsi kararlarla ekonomiyi vurdu. Dış politikada son durum oldukça can yakıcıdır.
Hamas bir terör örgütüdür. Sivillere attığı füzelerle yaptığı intikam İsrail’in araçsallaştırılmasına döndü. Biz terörün ve şiddetin her türlüsünü kınıyor ve reddediyoruz.
Ben bu zamana kadar her daim partim için çalıştım, Genel Başkanım için çalıştım, partim ve halkım için çalıştım.
Özel konuşma metninin yazıldığı kağıdı bırakarak konuşmasına devam etti.
Genel başkan bir hançerden bahsetti. Ben hiç üstüme almadım. Hiçbirimizin üstüne almadım. CHP’de hançerleyecek kimse yok. Ama sayın genel başkanım benim de şu kadar diyecek bir şeyim varsa bizim partimizde ve partililerimizde hançer olmaz, kılıçta olmaz.
Değerleri delegelerimiz, bu partinin ilk delegeleri Sivas Kongresi’nin delegeleridir. Bugün birkaç saat sonra oy kullanacak olan siz sevgili delgelerimimiz, sandığa giderken atacağı zarfı kendinden emin bir şekilde atacağına inanıyorum.
Geçmişinde Atatürk’e dil uzatan, sola dil uzatan kimseleri değil bu partinin öz evlatlarını göreceksiniz bundan sonra.
Seçilecek yeni başkan ile genel başkanı sınırlayabilen, denetleyebilen, şeffaf, açık ve katılımcı bir şekilde partimizi yöneteceğiz. Halka kendimizi dayatarak, ‘halka rağmen’ değil halka hesap verecek bir yapıdan bahsediyorum.
6 ayda bir bu delegeyi Ankara’ya getirip onlarla 3-4 gün ülke sorunlarını, gündemlerini tartışacağımız, bu parti katılımcı dediğimiz bir anlayışa geçeceğiz.
Tayyip’in dokunamadığı, itip kaktığı senin olabildiğin yerde iktidar vardır.