CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunda, 9'uncu yargı paketi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Toprak, kadınların kendi soyadını kullanma hakkını yasaklayan düzenlemeyi yeniden yasalaştırmanın kadının varlığını, toplumdaki yerini hiçe sayan ve bunu yasaya dönüştürmek isteyen siyasi anlayışın ürünü olduğunu kaydederek şunları söyledi;

"AYM’nin iptal ettiği, 9'uncu yargı reformu paketinde kadınların kendi soyadını kullanma hakkını yasaklayan düzenlemeyi yeniden yasalaştırmak, yargı paketi diye yargı kararını yok sayan anlayışın belgesidir. Hak ve özgürlüklerin genişletilmesine katkısı olmayan bu pakete ‘yargı reformu’ demek, hukuk ve adaletle alay etmektir. Reform adı altındaki bu yargı düzenlemeleri kadına ayrımcılıkta sakınca görmeyen, kadının varlığını, toplumdaki yerini hiçe sayan ve bunu yasaya dönüştürmek isteyen siyasi anlayışın ürünü ve belgesidir. İktidar, 9'uncu yargı paketinde AYM’nin iptal ettiği bir kanun hükmünü aynen geri getirerek, yüksek yargının, AİHM'nin kararlarına uymama, mahkemeleri tanımama tavrını sürdürüyor" 

"Normalleşme süreci TBMM ile birlikte yürütülmeli"

Toprak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesinde Suriye Devlet Başkanı Esad’ı davet edebileceklerini açıklamasının, Suriye’de yeni sürecin başlayabileceğini gösterdiğini belirtti.

Kuzey Suriye’deki Türkiye karşıtı eylemlerin Ankara-Şam diyaloğundan rahatsız olan muhalifleri ve İdlib’deki cihatçıları harekete geçirebileceğini kaydeden Toprak, şunları söyledi;

"Erdoğan-Esad buluşması ve Türkiye-Suriye müzakere sürecinin farklı kesimlerde rahatsızlık yaratması, sabote edilmesi, engellenmek istenmesi muhtemeldir. Türkiye’nin çıkarlarını ve güvenliğini önceleyen kapsamlı bir normalleşme süreci, açık, şeffaf, kararlı, muhalefetle birlikte en geniş katılımla ve TBMM’yi de sürece katarak yürütülmelidir" 

"Orban’ın Türkiye’nin AB üyeliği yönünde yapacağı destek hamleleri engellerle karşılaşabilir"

Dış politika konusunda Toprak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB üyeliğini yeniden stratejik hedef olarak nitelendirmesinin ardından AB dönem başkanlığını üstlenen Macaristan Başbakanı Orban ile yakın ilişkiler, bir fırsat penceresi açabilir. AB içinde rüşvet ve yolsuzluğa göz yummakla suçlanan Orban’ın desteği engellerle de karşılaşabilir. Hukuk ve yargı bağımsızlığını tanımama tavrıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi anlaşan Macaristan Lideri Victor Orban’ın, diğer yanda yabancı ve Müslüman karşıtlığı, ilişkiler açısından ciddi bir handikap. Orban’ın Türkiye lehine olası girişimlerinin diğer AB liderleri ve AB komisyonundan kabul görüp görmeyeceği belirsiz. Orban’ın Türkiye’nin AB üyeliği yönünde yapacağı destek hamleleri ciddi engellemelerle, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Fransa’nın vetolarıyla karşılaşabilir."

Asgari ücretin alım gücündeki gerileme yüzde 25’e ulaştı: "Bakan Şimşek ülke gerçekleriyle daha yakından ilgilenmeli"

Toprak, Türkiye’de asgari ücretin düşük olmadığını ve gelişmekte olan ekonomiler arasında en yüksek asgari ücrete sahip olduğunu söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in, ülke gerçeklerinden tümüyle koptuğunu vurgulayarak, şunları söyledi;

"Yılbaşından bu yana asgari ücretin alım gücündeki gerileme yüzde 25’e ulaştı. Türkiye'de bir ailenin 4 ferdi de asgari ücretle çalışsa bile aylık toplam gelir yoksulluk sınırının altındadır. Bakan Şimşek, ülke gerçekleriyle daha yakından ilgilenmeli, bilgilenmeli, ‘yeterli ve oldukça yüksek’ dediği asgari ücretle 30 gün yaşamını sürdürenlerin içinde bulunduğu acı tablonun farkına varmalıdır." 

Kılıçdaroğlu ifade verdi: Tarihe not düşmek için geldim Kılıçdaroğlu ifade verdi: Tarihe not düşmek için geldim

Editör: Nur Yıldız