CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, gümrüklerde uygulamaya konulan NCTS Faz 5 sisteminde yaşanan aksaklıkların ihracatçıları, lojistik firmalarını ve gümrük müşavirlerini ciddi şekilde mağdur ettiğini söyledi. Daha önceden rezervasyonları, sözleşmeleri yapılmış yüklerin zamanında gemilere yüklenemediğini ve gümrük kapılarında uzun kuyruklar meydana geldiğini söyleyen Dinçer, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’tan konuya acil çözüm bulunmasını istedi.

Kar paylarındaki stopaj oranı yükseltildi Kar paylarındaki stopaj oranı yükseltildi

CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Mersin Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü önünde gümrük müşavirliği hizmeti sunan işletmelerin çalışanlarıyla bir araya geldi. Dinçer, çalışanlarla birlikte yaptığı açıklamada, Ticaret Bakanlığı tarafından 17 Kasım’da devreye alınan NCTS FAZ 5 sisteminin ciddi aksaklıklar yarattığını söyledi. Dinçer, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ı eleştirerek, “17 Kasım'da birden ‘bu sisteme geçiyoruz’ dediler ve 18 Kasım'da Türkiye'yi felç ettiler. Daha önceden rezervasyonları, sözleşmeleri yapılmış yükler zamanında gemilere yüklenemedi veya transit taşımacılık yapan insanlarımızın büyük bir bölümü gümrüklerden çıkamadılar ve gümrük kapılarında uzun kuyruklar meydana geldi" diye konuştu.

Dinçer, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Ticaret Bakanlığı, 17 Kasım'da NCTS FAZ 5 sistemini pratiği yapılmadan devreye soktu. Burada bütün gümrükçü arkadaşların tamamı büyük sıkıntı içerisinde. Her şeyden önce böyle bir sistem devreye gireceği zaman bu sistemin önceden test edilmesi, en azından bir pilot bölgede uygulanması ve oradan çıkacak aksaklıkları giderdikten sonra Türkiye'deki gümrükçülerin hizmetine sunması gerekirdi. Ancak bunu yapmadılar, 17 Kasım'da birden ‘bu sisteme geçiyoruz’ dediler ve 18 Kasım'da Türkiye'yi felç ettiler. Daha önceden rezervasyonları, sözleşmeleri yapılmış yükler zamanında gemilere yüklenemedi veya transit taşımacılık yapan insanlarımızın büyük bir bölümü gümrüklerden çıkamadılar ve gümrük kapılarında uzun kuyruklar meydana geldi.

"Mersin'den ihracat yapan firmalar artık MIP'ye çalışıyor"

Mersin limanı Türkiye'de çok büyük bir rol üstleniyor. Ticaretin en önemli döndüğü limanlardan bir tanesi. Ancak görüyoruz ki işler tıkanmış durumda. Gümrük Müdürlüğü maalesef görevini yeterince yerine getirememektedir. Mersin limanı özelleştirildi ve öyle bir konuma geldi ki artık yeni sistemle beraber bütün Mersin'den ihracat yapan firmalar artık MIP'ye çalışıyor. MIP'nin gelirini artırmak için işlerin yavaşlatılması, yasal prosedürlerin uzatılması Mersin'deki ihracatçıları ve gümrükçüleri çok zor durumda bırakıyor. Bu sorunların acilen düzeltilmesi lazım."

"İhracatçıyı, lojistikçiyi ve gümrükçüyü bir an önce bu dertten kurtarın"

Dinçer, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a seslenerek, "FAZ 5'te yaşadığımız skıntıları FAZ 6 'da yaşamamak adına bu sistemi dışarıda test edin, bir pilot bölge seçin, sistemin aksaklıklarını ortaya çıkarın, eğer aksaklık varsa giderdikten sonra tekrar hizmete sokun. Burada ihracatçı sıkıntı çekiyor, lojistik şirketleri sıkıntı çekiyor, transit taşımacılar sıkıntı çekiyor. Bu konuya acil bir çözüm bulun ve bir an önce bu insanları rahatlatın. İhracatçıyı, lojistikçiyi ve gümrükçüyü bir an önce bu dertten kurtarın."

"Acilen çözülmesi gerekiyor"

Bir gümrük firması sahibi, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a seslenerek şunları söyledi:

"Mersin Gümrük Müdürlüğü’ne liyakat sahibi, müfettiş kökenli idarecilerin atanmasını temenni ediyoruz. Mevcut uygulamalarda gümrük kanunu yerine kaçakçılık kanununa göre işlem yapılması, milli servetimizi boşa harcayarak büyük maliyetlere yol açıyor. Bu durum, kaynaklarımızın gereksiz yere MIP’ye aktarılmasına neden oluyor ve ihracatçı firmaları mağdur ediyor. Bu sorunun acilen çözülmesi gerekiyor."

Başka bir gümrük firması sahibi ise gümrük idaresinin yanlış uygulamalarına değinerek şöyle konuştu:

"2023 yılında açılan davaların yüzde 95’ini gümrük idaresi kaybetti. Bunun nedeni, işlemlerin uzman birimlerde yapılması gerekirken, yetkin olmayan birimlere devredilmesi. Gözetimle ilgili gelirlerin kaçakçılık gibi değerlendirilmesi sonucu firmalar haksız yere mahkemelerde yargılanıyor. Savcılık ise 'kes-yapıştır' yöntemiyle iddianame hazırlıyor. Bunun sonucunda vatandaşlar adliyeye gidip yargılanıyorlar. 7 bin TL gibi düşük miktarlarda bile mahkum olanlar var."

Editör: Ziya Burak Erol