TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Meclis'te yaptığı basın açıklamasında görüşülmekte olan ve sokak hayvanlarına yönelik kanun teklifine tepki gösterdi.

Suiçmez, çözümün hayvanları öldürmek değil aşılama ve kısırlaştırma ile popülasyonun azaltılması olduğunu söyledi. 

Sibel Suiçmez, şunları kaydetti:

"Yasaların amacı sorun çözmek, toplumun ihtiyaçlarına yanıt vermek ve daha yaşanabilir bir ülke yaratmaktır. Ancak, gündemdeki bu teklif maalesef sorun çözmekten ziyade yeni sorunlar yaratmaktadır. Yasaların hazırlanmasında bilimsel yöntemlerin, halkın ihtiyaçlarının ve taleplerinin dikkate alınması gerekir. Meclisimizde kabul edilen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvan hakları konusunda önemli bir adımdı. Ayrıca, 2019 yılında Meclis Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda yapılması gereken düzenlemeler zaten belirlenmişti. Ancak, bu rapor ve bilimsel verilere dayanmayan, aceleyle hazırlanmış niteliksiz bir yasa teklifi ile karşı karşıyayız. Bu yasa teklifinde, yerel yönetimlere getirilen yükümlülükler, bilimsel dayanağın ve planlamanın eksikliğini yansıtmaktadır. Yerel yönetimlerin bu yükümlülükleri yerine getirmesi için gerekli olan personel, bütçe ve diğer kaynaklar dikkate alınmadan, bir dizi uygulanamaz ve niteliksiz yükümlülük belediyelere dayatılmaktadır. Bu, sadece yerel yönetimlerin omuzlarına büyük bir yük bindirmekle kalmayacak aynı zamanda mevcut kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını da engelleyecektir."

"Yerel yönetimlerin bu hayvanlara barınak sağlaması gerçekçi değil"

Yerel yönetimlerin, bu kadar kısa sürede sözde 4 milyon hayvan için, hayvan bakımevleri inşa etmek ve işletmek gibi büyük bir sorumluluğun altına sokulmasının mevcut bütçe kısıtları ve personel yetersizlikleri göz önüne alındığında gerçekçi olmadığını ifade eden Suiçmez, şunları söyledi;

"Hayvan popülasyonunun bilimsel verilere dayalı olarak hesaplanamaması, bu tür girişimlerin etkisiz ve hatta zararlı olmasına yol açacaktır. Yerel yönetimlerin, bilimsel dayanağı olmayan politikalarla hareket etmeleri, hayvanların yaşam koşullarını iyileştirmek yerine, daha da kötüleştirecektir. Bütçe yetersizliği nedeniyle hayvanların bakımı, sağlık hizmetleri ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasında ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. Hayvan bakımevleri için yeterli ve eğitimli personelin bulunmaması, bu merkezlerin hayvanlar için birer cehenneme dönüşmesine neden olacaktır. Tam da bu noktada niçin bu yasaya karşı çıktığımızı anlatmak istiyorum çünkü bu yasa Resmi Gazetede yayınlanmasıyla birlikte yürürlüğe girecek. Yani belediyeler hayvanları toplamaya başlayacak. Peki; yeterli kapasiteli bakımevleri var mıdır?"

"Aşılama ve kısırlaştırma kampanyaları ile hayvan popülasyon azaltılmalı"

Dışişlerinden Irak'taki nüfus sayımına ilişkin açıklama Dışişlerinden Irak'taki nüfus sayımına ilişkin açıklama

Hayvan barınaklarının yetersiz kalışını iki bardakla verdiği örnek üzerinden gösteren Suiçmez, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bu bardağı mevcut hayvan popülasyonu olarak düşünün. Diğer bardağı da barınakların mevcudiyeti olarak düşünelim. Buradaki iktidar bu popülasyonu bu kadarlık barınağın içine almaya başlayacak. Gördüğünüz üzere bu yüksek popülasyonun bu kadar bakımevine sığması ve hayvanların buradan sağlıklı çıkması mümkün değil. Nasıl ki buradaki su döküldüyse bu barınaklara toplanacak hayvanlar da bir süre sonra orada vahşileşecek, birbirlerini yemeye başlayacak ve öldürülecektir. Barınaklar da kan gölü haline gelecektir. Bu kanlı yasayı Meclis'ten geçirerek Meclis'i kana bulamayın. Bizler hayvan popülasyonu sorununu kabul ediyoruz. Sokakların hem insanlar hem de hayvanlar için güvenli olmasını istiyoruz. Ancak çözümün hayvanları öldürerek olmadığını kısırlaştırma, aşılama kampanyaları ile hayvan popülasyonunun en kısa zamanda azaltılacağını söylüyoruz. Hala geç değil. Gelin bu yasa teklifini geri çekin birlikte çalışalım, nitelikli, çözüm üreten bir Türkiye yaratalım."

Editör: Nur Yıldız