CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, UEFA'nın "Maç Türkiye'de oynanabilir" kararına rağmen hükümetin  "provokasyon ihtimaline karşı" maçın tarafsız sahada oynanması talebine tepki gösterdi. Salıcı, "85 milyonun can ve mal güvenliğini korumakla sorumlu olanlar, 50 kişilik bir futbol kafilesinin güvenliğini sağlamaktan mı aciz? Yoksa tribünlerin barış sloganlarıyla İsrail Yönetimi’ni protesto etmesinden mi çekiniyorlar?" sorusunu yönetti. 

CHP'li Salıcı konuya ilişkin sosyal medya hesabından şu açıklamada bulundu:

Amasya'da liseli kriket oyuncusu milli takıma seçildi Amasya'da liseli kriket oyuncusu milli takıma seçildi

Temsilcimiz Beşiktaş’ın İsrail ekibi Maccabi Tel Aviv’le oynayacağı maçın tarafsız sahaya alınması hem siyasi hem sportif skandaldır. UEFA, “Maç Türkiye’de oynanabilir” diyor. AKP istemiyor. İşte Beşiktaş’ın açıklaması: “Karşılaşmanın stadımızda oynanması için UEFA ile gerekli yazışmalar yapılmış ve gerekli izinler alınmış olsa da provokatif eylem ihtimali göz önünde bulundurularak devletimizin güvenlik bürokrasisi tarafından söz konusu müsabakanın tarafsız bir ülkede oynanmasına karar verilmiştir.” 85 milyonun can ve mal güvenliğini korumakla sorumlu olanlar, 50 kişilik bir futbol kafilesinin güvenliğini sağlamaktan mı aciz? Yoksa tribünlerin barış sloganlarıyla İsrail Yönetimi’ni protesto etmesinden mi çekiniyorlar? Gerekçe “Provokatif eylem ihtimali” imiş. Nedir provokasyon? Filistin’i savunmak mı? Oysa Türk tribünleri tüm dünyaya görsel bir mesaj verebilirdi. AKP, bunu da engelliyor. Celtic tribünleri, UEFA’nın “Saygı” (Respect) sloganının üstünde Filistin bayrakları açmıştı. 40 bin Beşiktaş taraftarı da hayatını kaybeden her Filistinlinin anısına, tıpkı Van Depremi’nden sonra yaptıkları gibi, sahayı 40 bin atkıyla kaplayabilirdi. Bunun neresi provokasyon?

Editör: Ziya Burak Erol