Politika

CHP'li Özgür Çelik'ten erken seçim çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki konuşmasında, “Türkiye’de siyasal çöküşü ortaya çıkan bu siyasal iktidarın artık bir erken seçimle gitmesi gerekiyor. Bu enkazı kaldırmanın tek bir yolu var. Türkiye bir an önce erken seçime gitmelidir” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, “Türkiye’de siyasal çöküşü ortaya çıkan bu siyasal iktidarın artık bir erken seçimle gitmesi gerekiyor. Bu enkazı kaldırmanın tek bir yolu var. Türkiye bir an önce erken seçime gitmelidir” dedi.

ANKA'dan Çağatan Akyol'un haberine göre, kayyım atamasına karşı CHP’lilerin Esenyurt'ta başlattığı nöbet, devam ediyor. Sabah belediye önünde yapılan eylem, akşam da Cumhuriyet Meydanı’nda sürdü. Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, İstanbul Milletvekilleri Enis Berberoğlu ve Gamze Akkuş İlgezdi ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz da katıldı.

Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan nöbette konuşan Çelik, kayyımların 'millet iradesine darbe' olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

“Kayyumlar, seçimle kazanılan belediyelere yargı eliyle çökmek demektir. Tüm kayyumların karşısında demokrasinin, millet egemenliğinin yanındayız. Bugün sabah saat 9’dan itibaren milletvekillerimizle, belediye meclis üyelerimizle, ilçe başkanımızla Esenyurt Belediyesi önündeydik. Bugün yine Esenyurt Belediyesi’nin abluka altına alındığını gördük. Bugün orada dünden daha büyük bir abluka gerçekleştirildiğini gördük. Yine belediye meclis üyelerimiz belediye binasından içeriye alınmadılar. Yine bugün seçilmiş milletvekillerimiz, dokunulmazlığı olan milletvekillerimiz belediye binasından içeriye alınmadılar. Her gün Esenyurt’ta bir suç işleniyor. Denetleme yetkisi olan belediye meclis üyeleri, belediye binasına alınmıyor. Halk adına görev yapan milletvekillerimiz belediye binasına alınmıyor. Esenyurt’un dört bir yanı abluka altına alınmış durumda. İnsanlar Esenyurt’ta sokaklarda yürüyemiyorlar, parklara, kent meydanlarına giremiyor. Esenyurt’un her tarafı abluka altına alınmış durumda. Eğer Esenyurt Belediyesi’nin etrafına örülen o bariyerler, Esenyurt Meydanı’na örülen bariyerler, Esenyurt’un kaldırımlarına örülen bu bariyerler Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarına çekilseydi bugün Türkiye bir mülteci krizini konuşmuyor olacaktı."