Adalet Komisyonu üyesi CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Meclis’teki bütçe görüşmeleri sırasında hakim ve savcıların sayılarının arttığına yönelik verdiği sayılara tepki göstererek “Bakan 2024 hedefini gerçekleştiremedi. Bin hakimin ataması yapılmadı” dedi.
Adalet Bakanı Tunç, hakim ve savcı sayılarıyla alakalı 12 yıllık tablodan bahsederek“2002 yılında 9 bin 349 olan hakim, savcı sayımızı 24 bin 682'ye yükselterek yüzde 164 oranında artış sağladık. 2024 yılı içerisinde de bin 195 yeni hakim ve savcımız mesleğe başladı” açıklamasında bulundu.
Bütçe teklifleri için verilen sunum kitapçığında 2024 yılında atanan hakim ve savcıların sayılarının farklı olması ise eleştirilere neden oldu.
"Bakanlığın bunu bir marifet gibi söylüyor olması anormal"
CHP’li Özer, Bakan Tunç’un sayılarla ilgili yanıltıcı bilgi verdiğini belirterek, 12 yılda gerçekleşen artışı söylemenin “abesle iştigal” olduğunu ifade ederek şunları kaydetti;
“12 yıl içinde hakim ve savcı sayılarında artışın olması karara normal bir durum olamaz. Bakanlığın bunu bir marifet gibi söylüyor olması anormal. Asıl bakılması gereken yıllar içinde konulan hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediğidir. 2024 yılında 2 bin 105 hakim ve savcı atanacağı hedefi konulmuş. Ancak bin 108 hakim, savcı atanmış. Yani hedef tutturulamamış, bin hakim, savcı atanmamış
Sorun sadece atama da değil. Ülkede adalet sistemi öyle büyük bir çıkmazda ki, 2023 yılında hakim başına düşen dosya sayısı 788 iken, 2024 yılında hakim başına düşen dosya sayısı 807’ye yükseldi. 2023 yılında savcı başına düşen dosya sayısı bin 592 iken, savcı başına düşen dosya sayısı ise bin 664’e yükseldi. Bu hesaba göre 2024 yılında bir hakim günde 3 dosyaya, bir savcı ise günde 7 dosyaya bakmış. Yargının iş yükü artmış. Davaların görülme süreleriyle ilgili hedeflenen süreler aşılmış. Uzlaşmaya 2024 yılında başvurulan dosya sayısı 580 bin. Olumlu sonuçlanan dosya sayısı sadece 230 bin.”
"Bu durumun müsebbibi yarattıkları ekonomik kriz, ekonomi ile yargı birbirinden bağımsız düşünülemez"
“Adalet Bakanlığı'nın hedefi tutturduğu tek alanın adli yardım hizmeti için yapılan harcama miktarı olduğunun altını çizen Özer, sözlerine şöyle devam etti;
"Bundan bahsetmiyorlar çünkü bu durumun müsebbibi yarattıkları ekonomik kriz. 2024 yılında hedef yüzde 35 olarak belirlenmiş ve yıl sonunda gerçekleşen oran yüzde 75. İşte ekonomi ile yargı birbirinden bağımsız düşünülemez dediğimiz de tam da bu. Ekonomik kriz sadece dava dosyalarındaki artışın nedeni değil. Yurttaşın adalet arayışında da ekonomik krizin etkisi büyük. Tüm bu veriler ortaya koyuyor ki, yurttaş ne makul sürede yargılanma hakkını kullanabiliyor, ne adalete erişim hakkını. Gerçekten işini özveriyle yapan hakim ve savcılar ise yurttaşlar daha fazla hak gaspına maruz kalmasın diye haftasonlarında bile çalışmaya mahkum ediliyor.”