CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Halk TV’de Gökmen Karadağ'ın Açıkça programına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davasına ilişkin konuşan Karabat, şunları söyledi:

"Bu dava hukuki bir dava değil. Çok net. Bu dava siyasi bir dava. 2017'ye kadar getirmişsiniz. Ekrem Bey'in ceza aldığı yılki kararlarına bakarsanız orada çelişkiyi görürsünüz. Erdoğan'a hakarette binlerce davada verilen ceza bu. Dolayısıyla buradaki süreç hukuki bir tartışma ve mücadele elbette devam edecek ama bu davanın önemli bir kısmı siyasi bir dava olmaz. Bu dava sadece Ekrem İmamoğlu'nu bu yönüyle ilgilendirmiyor. Türkiye'deki hukuk sisteminin saygınlığı açısından son derece önemli bir dava.

AK Parti, savunma sanayisi ve ekonomiye ilişkin kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu AK Parti, savunma sanayisi ve ekonomiye ilişkin kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu

"Uzun vadeli davanın her aşamasına ve ihtimaline karşı oluşabilecek bir aksiyon planı oluşturuldu"

Hatırlarsanız daha önce MYK birkaç kez toplantı bu davayla ilgili. Bu davayı değerlendirdi. Sonra İstanbul'da hukukçularının da katıldığı yine MYK üyelerinin olduğu toplantılar oldu. Dolayısıyla uzun bir aksiyon planı, uzun vadeli davanın her aşamasına ve ihtimaline karşı oluşabilecek bir aksiyon planı oluşturuldu. Şu noktada değiliz; hukuki mücadelenin bütün argümanlarını sonuna kadar ve her unsuruyla kullanacağız ve bu mücadeleyi sonuna kadar yapacağız. Davanın her aşamasında da davanın beraat şeklinde bozulması noktasında gereken neyse her hukuki hamle yapılacak. Diğer taraftan bu dava Ekrem İmamoğlu davası olmaktan çıktı. Aksi sonuçların Türkiye'ye bedeller ödetebileceği, maliyetleri olabileceği bir dava olarak görüyoruz. Bu noktada Türkiye'de bütün demokratik partilere bilgi vermek onlarla beraber hareket etmek ve tavrımızın ne olduğu açık bir şekilde belirtmek için hep parti genel merkezimiz hem TBMM grubumuz hem de İstanbul il başkanlığımız siyasi partilerle bu davadaki hukuki süreci anlatıyor. Ne düşündüğümüz ve ne yapmak istediğimizi anlatıyor. Türkiye'nin bütün demokratlarının bir araya gelip ortak tavır alması gereken bir dava olarak bunu görüyoruz.

"AKP'nin adayı kim olacak?"

Biz erken seçim çağrısı yapıyoruz ve buna karşı hükümete süre veriyoruz. Elbette ki siyasetçiler belirli zamanları verir. Diyoruz ki; 2 buçuk yıl içerisinde siz Türkiye'yi yönetemiyorsanız, bu krizden ülkeyi kurtarmak için biz seni de yeneriz yeter ki ülke kurtulsun. Erken seçim çağrısı. Ama sen bunu yapmazsan o zaman görev süresini tamamlayacaksın. İkinci kısmı neden kamuoyu tartışmıyor? Erken seçim olmazsa ve seçim zamanında yapılırsa Sayın Tayyip Erdoğan bir daha aday olamıyor. Peki AKP'nin adayı kim olacak? AKP'nin bir adayı var mı? Damatlardan birisi mi Hakan Fidan mı olacak? Kim olacak? Dolayısıyla bütün bunların hepsini bugün toplum bile tartışamıyorsa AKP'nin toplumun geleceğinde yeri yoktur."

Editör: Erva Gün