CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cezasızlık ve tutuklu yargılama konularındaki açıklamalarına tepki gösterdi.
"Üç tane IŞİD'li caninin ortaya koyduğu bir eylem olmadığını biliyoruz"
Günaydın, şunları söyledi:
"Bugün Erdoğan yaptığı konuşmada iki konuyu vurguluyor. Birincisi; cezasızlık algısı ortadan kaldırılmalıdır. Baştan söyleyelim, Türkiye'de cezasızlık meselesi bir algı değil bir olgudur. Bugün 10 Ekim, Gar patlamasında 104 yurttaşımız yaşamını yitirmişti. Denilebilir ki 9 yıl sonra sona eren duruşmalarda bazı kişiler ağır cezalara çarptırıldılar. Peki mesele bundan ibaret miydi? Meselenin sadece IŞİD militanlarından ibaret olmadığını biliyoruz. Çünkü 7 Haziran'da memlekette bir seçim yapılmıştı ve o seçimden sonra memleket adım adım 1 Kasım'a taşındı. 20 Temmuz'da Suruç'ta 33 kişi öldürüldü. 10 Ekim Gar katliamında 104 kişi öldürüldü. Polis başmüfettişlerinin raporunda bombalı bir eylem yapılacağı ihbar ediliyor ve mitingin yapılmasından bir gün önce Gölbaşı'ndaki polis arama noktası kaldırılıyor ve Gaziantep'ten iki bagaj dolusu bomba geceyi yırtarak Ankara Garı’na kadar getirtiliyor. Polis başmüfettişleri, dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde yetkililer hakkında soruşturma süreçleri başlatılmalıdır diyor. Valilik ise soruşturmaya izin vermiyor. İşte cezasızlık böyle olguya dönüşüyor. Üç tane IŞİD'li caninin ortaya koyduğu bir eylem olmadığını biliyoruz.
"İçişleri Bakanlığı 5 ila 10 yıldır aranan kişileri yakalamakla övünüyor"
Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na Çubuk'ta bulunulan linç girişimini hatırlatan Günaydın, cezasızlık olgusunun böyle kurgulandığını ifade ederek şunları kaydetti;
"Bugün Fernas işçilerini ziyaret eden milletvekillerine polis 'buradan çekilin' diyor. CHP milletvekilinin kimi ziyaret edeceğine, hangi eyleme destek vereceğine polis mi karar verecek? Cezasızlık böyle ortaya çıkıyor. İkinci sözü ise Cumhurbaşkanının; kriminal tipler sokakta dolaşmamalıymış. Suçlular tutuklu yargılanmalıymış. Bravo ben de aynı fikirdeyim. Kanun yetersizse kanunu düzenle. İçişleri Bakanlığı 5 ila 10 yıldır aranan kişileri yakalamakla övünüyor. Hakkında 10 yıldan fazla kesinleşmiş hüküm olan, elini kolunu sallayarak dolaşan kişileri yakalamakla da övünüyor. Bugün de bunu bir siyasi iletişim vasıtası sayıyorsunuz. İnsan gerçekten bu kadar zavallılığa ne söyleyeceğini bilemiyor."