"21 Soruda FETÖ'nün Siyasi Ayağı" kitapçığı nedeniyle hakkında "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçundan dava açılan CHP 27'inci dönem Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, "FETÖ’nün siyasi ayağı açığa çıkana kadar bu soruları soracağız. Soru sormak bizim görevimiz, yanıt vermek de mevcut siyasal iktidarın görevidir'' dedi.

CHP, dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 11 Şubat 2020'de TBMM'de grup toplantısında yaptığı konuşmayı kitapçık haline getirerek dağıtmıştı. Ardından "21 Soruda FETÖ'nün Siyasi Ayağı" adlı kitapçık, mahkeme kararıyla toplatılmış, kitapçıkla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kitapçığın hazırlanması ve dağıtılmasından sorumlu tutulan dönemin milletvekilleri hakkında fezleke düzenlenerek TBMM’ye gönderilmişti. 

Erdoğan: İsrail küresel sistemi tehdit ediyor Erdoğan: İsrail küresel sistemi tehdit ediyor

Söz konusu kitapçık nedeniyle dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’ya ''Kitapçığın Cumhurbaşkanının şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde olması nedeniyle ifade özgürlüğü tarafından değerlendirilmeyeceğinden ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ suçunu işlediği'' gerekçesiyle Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Davanın bugün görülecek ilk duruşması öncesinde Kaya ve beraberindeki heyet, Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

"Bu darbe gerçekleşseydi bu darbenin siyasi ayağı kim olacaktı?"

Kaya, şunları söyledi:

"Türkiye yangın yerine dönmüş, hukuk tamamen yok edilmiş bir noktada. Hukuksuzluk devam ediyor ama bizim dokunulmazlığımız kaldırıldıktan sonra 15 Temmuz hain darbe girişimi 252 cana mal oldu. Bu darbe girişiminden sonra biz parlamentoda genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bu darbe gerçekleşseydi bu darbenin siyasi ayağı kim olacaktı diye 21 soru sordu. Parlamentoda grup toplantısı yaptığı konuşmada 21 soruda FETÖ’nün siyasi ayağının açığa çıkartılmasını talep etti. Daha sonra bu soruları biz MYK üyeleri olarak bir kitapçık haline getirdik ve kamuoyuyla paylaştık. Soru çok açık ve netti. Bu darbe gerçekleşseydi bu darbenin siyasi ayağı kim olacaktı? 252 cana mal olan, binlerce insanın gazi olduğu bir olayda siyasi ayak ortaya çıksın diye sorular sorduk. Biz bir milletvekili olarak, bir siyasi parti olarak bu soruları sormayacaktık da ne yapacaktık? Şimdi Ankara’da 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu soruları niye sordunuz, bu kitap niye basıldı soruları ile muhatap olacağız. Yargılanması gereken biz değil 252 cana mal olanlardır. Yargılanması gereken bu darbenin ana unsuru, gerçek sanıklarıdır. Ama şu ana kadar darbenin gerçek sanıkları açığa çıkartılmamış, bu yargılama bizi yargılayanlar dönüp 252 cana kast edenleri bulup açığa çıkartmaları gerekiyor. Biz bu soruyu sormaya devam edeceğiz. Ne zamana kadar? FETÖ’nün siyasi ayağı açığa çıkana kadar bu soruları soracağız. Soru sormak bizim görevimiz, yanıt vermek de mevcut siyasal iktidarın görevidir.''

Duruşmada, mahkeme "görevsizlik" kararı vererek, dosyanın Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.

Editör: Ziya Burak Erol