Kamuda tasarruf genelgesi Anadolu’nun dört bir yanında halihazırda maddi sorunlar yaşayan yerel basını vurdu. Genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarına gazetelere ilan ve abonelik yasağı getirildi. Kamu kurumlarının yerel gazetelere abone olmasını ve ilan verilmesini yasaklayan genelge ile yerel basın da büyük darbe yaşadı. Bu durum ile bazı yerel gazeteler kapandı, bazıları ise birleşmeye gitti. 

CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yerel basının sorunlarının araştırılması ve Anadolu basınına destek verilmesi için TBMM’de komisyon kurulması çağrısında bulundu. Önerge üzerine konuşan AKP temsilcisi ‘komisyona gerek yok’ derken, MHP de söz almadı.

Whatsapp Image 2024 06 12 At 13.40.00

"Basının idam fermanı kaldırılmalı"

Çakırözer Meclis’te verdiği önergesinde Mayıs ayında yayınlanan tasarruf genelgesi ile kamu kurumlarının gazete aboneliklerinin iptal edilmesi ve ilan yasağı getirilmesinin de gazetelerin kapanmasına neden olduğunu belirterek, bu karardan vazgeçilmesini talep etti.

Tasarruf genelgesindeki gazeteler ile ilgili düzenlemenin basın kuruluşlarını derinden etkilediğini belirten Çakırözer, şunları söyledi:

“Mayıs ayında tasarruf genelgesi yayımlandı. Yazlık, kışlık, uçan saraylarından, geçmediğimiz köprülerden, uçmadığımız havaalanlarından tasarrufa gitmeyenler emeklinin, emekçinin, memurun sırtına tasarrufu yüklediler. Bir de ne yaptılar? Kamu kurum ve kuruluşlarına günlük gazete alımını yasakladılar. Başka ne yaptılar? SGK tarafından basın kuruluşlarına verilecek ilan sayısını azaltan düzenleme getirdiler. İlan yayınlama rayiç bedeli 5 katına çıkarılarak gazeteler ilan alamaz hâle getirildi. Bu yapılanlar gazeteler için ölüm fermanıdır. Bunu ben söylemiyorum, Anadolu'nun dört bir yanında seslerini duyurmaya çalışan gazeteler söylüyor. İşte Akdeniz Gerçek gazetesi ‘Basının idam fermanı kaldırılmalıdır’ diyor.”

Gazeteler sayfalarını kararttı

Çakırözer, genelgeyi protesto için yerel basının sayfa karattığını, birçok şehirde de gazetelerin kapanma kararı aldığını söyleyerek, “Tasarruf genelgesi sonrası birçok şehirde gazeteler ya son sayılarını çıkararak ya da başka gazetelerle birleşmek zorunda kalarak yayın hayatlarına veda ettiler, etmekteler. Ankara'da 24 Saat, Ticari Hayat, Anadolu, Güçlü Anadolu, Zafer gazeteleri 31 Mayısta kapandı. Ankara’da yerel gazete sayısı 9'dan 4'e düştü. Bartın'da 5'ten 2'ye, Nevşehir'de 2'den 1'e, Kırıkkale'de 4'ten 2'ye, Uşak'ta 3'ten 1'e. İzmir'in otuz beş yıllık Yeni Çeşme gazetesi ‘Elveda Çeşme’ diyerek kapandı. Birkaç gün sonra, Ordu'da 9 olan gazete sayısı 3'e düşecek. Balıkesir ve Çanakkale'de yerel gazeteler 1'inci sayfalarını kararttılar, dediler ki: ‘Kamu kurum ve kuruluşlarımızın çalışmalarını halkımıza haberdar edemediğimiz için özür dileriz.’ Kapkara çıktı gazeteler” dedi.

Gazete sayısı 5 yılda bin 100'de 500'e inecek

Mansur Yavaş’tan Kılıçdaroğlu’na destek Mansur Yavaş’tan Kılıçdaroğlu’na destek

“Anadolu basını zaten uzun zamandır can çekişmekte” diyen Çakırözer, “Önce pandemi vurdu, arkasından kâğıt, kalıp, mürekkep başta olmak üzere tüm malzemelerin döviz cinsinden fiyatlarında olağanüstü artış yaşandı. Son yıllarda yüzlerce gazete kapandı. 2019 yılında bin 100 olan gazete sayısı bu genelgeden hemen önce 842'ydi. Şimdi, bu tedbirler sonrasında bu rakam 500'lere inecek” diye konuştu.

Yerel televizyonlar da zor durumda 

Anadolu’da yerel televizyon kanallarının da sorunlarına çözüm isteyen Çakırözer, televizyon kanalları için de destek isteyerek, şunları söyledi: 

“Siz sadece gazetelerin ipini çekmiyorsunuz, Anadolu'nun sesi olan yerel televizyonlar da inim inim inliyor. Her ay TÜRKSAT'a 10 bin dolar uydu kirası ve aplin ücreti ödemek zorundalar. Bir yıl önce ‘Aman, Erdoğan seçimleri kazansın’ diye doları 11 liraya sabitlemiştiniz ama şimdi yerel seçimleri de kaybedince acısını kimden çıkarıyorsunuz? Anadolu medyasından çıkarıyorsunuz! Bir yılda bu kanalların ödeyeceği para yüzde 200 artmış durumda. Hangi televizyon kanalı ayda 300-400 bin lira ödeyecek? Onu ödese hangi parayla muhabir çalıştırıp program hazırlayacak?”

"Yerel basın ana haberleri besliyor"

“Yerel basın Anadolumuzda demokrasinin temel taşı, şehirlerimizin hafızası, sesi, gözü, kulağı” diyen Çakırözer, Anadolu basının önemine ilişkin de şu mesajları verdi:

“Çoğu zaman ana haberlerde hayretle izlediğimiz, Türkiye'yi sarsan haberlerin kaynağı aslında hep yerel basından gelmekte. Depremde, yangında, pandemide, selde olayı biz hep Anadolu'daki gazetecilerden alıyoruz. Şimdi, siz tasarruf yapacağız diye bu gazetelerin üç kuruş aboneliğine el koyduğunuzda, uydu giderlerini yüzde 200 artırdığınızda bu kurumlar nasıl yaşayacak? Yaşayamayacaklar! Ya kararacak yok olacaklar ya da birleşmeye zorlanacaklar ve Anadolu'da, ülkemizde, şehirlerimizde çok sesliliğe darbe vurulacak, şehirlerimizde yurttaşlarımız yerel ve merkezî idarelere karşı öz denetim hakkından mahrum kalacak, gazetecilerin iş ve aş kapısı kapanacak, işsiz gazeteci ordusuna binlerce yenisi eklenecek.”

"Basına plaket değil çözüm sunun"

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Anadolu Medya Ödülleri törenine de atıfta bulunan Çakırözer, “Bu iş öyle sarayda üç beş yandaşı çağırıp ‘Anadolu medyasına ödül veriyoruz.’ demekle çözülmüyor. Anadolu basını sizden plaket beklemiyor, acil sorunlarına çözüm bekliyor. Gazeteden, haberden tasarruf olmaz. Şehirlerimizde bizlerin de sesi olan gazetelerimiz yok olmasın, televizyonlarımız yok olmasın diyorsak bir an önce önlem alalım. Tasarruf genelgesindeki abone ve ilan gelirlerinin kısıtlanması düzenlemesinden derhâl vazgeçilmelidir. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilan yayınlama zorunluluğu için belirlediği rayiç bedel makul seviyeye çekilmelidir. Televizyon kanallarının uydu bedelleri Türk lirasına çevrilmeli ve makul bedele indirilmelidir, bu bedellerin bir bölümünün yayınladıkları kamu spotlarıyla mahsuplaştırılmasına mutlaka imkân tanınmalıdır. Gelin Anadolu basını için Gazi Meclisimizde bir araştırma komisyonu kuralım, sorunlarını masaya yatırıp birlikte çözüm önerilerini geliştirelim. Gazetelerimizin, televizyonlarımızın yaşamasının önünü hep birlikte açalım” diye konuştu.

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar