CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e  yönelik eleştirilerde bulundu.

Başarır Milli Eğitim Bakanı Tekin’i şu sözlerle eleştirdi:

"Meclis’e vaziyet etmiyor beyefendi"

“Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifinin geneline baktığımız zaman itinayla bu Bakan ve kadrosu Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığını, hatta sözcükleri bile kullanmamış. Millî Eğitim Temel Kanunu’na baktığımız zaman Atatürk Milliyetçiliğinden, Atatürk ilke ve inkılaplarından bahsedilirken, burada bilinçli olarak ayıklanmış. Şimdi, böyle önemli bir kanun şu anda Millî Eğitim Komisyonu’nda görüşülüyor, Millî Eğitim Bakanı nerede? Bakan yok, çünkü Bakanın gelebilecek yüzü yok, orada muhalefet gruplarından birçok milletvekili kendisine bir sürü soru yöneltecek. Nasıl gelmez? Ha, Bakanın önemli işleri var; mesela, makamında İsmailağa cemaatiyle toplantı yapabiliyor, diğer cemaatlerle toplantı yapabiliyor. Bu, kendisine sorulduğu zaman 'Sivil toplum örgütleri canım onlar' diyebiliyor. Bu cemaatlerle anlaşma yapabiliyor ama Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’yle ilgili görüşmelerde Meclise vaziyet etmiyor beyefendi. Böyle bir Bakan bu ülkeye yakışmıyor. Millî olan her konuda sorunu olan bir Millî Eğitim Bakanı var maalesef. Önümüzdeki hafta bu yasa geldiğinde burada olursa kendisinin yüzüne açık açık da söyleyeceğiz.”

Bartın ve Düzce İdare Mahkemelerinin kurulması kararı Resmi Gazete'de Bartın ve Düzce İdare Mahkemelerinin kurulması kararı Resmi Gazete'de

Başarır, bugün TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla ilgili de eleştirilerde bulundu. “Mehmet Şimşek sadece kendini kandırmıyor, 85 milyonu kandırıyor, 85 milyonun cebine elini sokuyor” diyen Başarır şunları söyledi:

"Herkesin akıllısı TÜİK mi?"

TÜİK, haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı. İstanbul Ticaret Odasına göre yüzde 3,42 olan, ENAG’a göre 4,27 olan enflasyon verileri, TÜİK’e göre 1,64. Şimdi, ben buradan soruyorum: Herkesin akıllısı, herkesin bilgilisi, doğrusu TÜİK mi? Değil! 85 milyon biliyor ki, TÜİK artık sahte verilerle ve sipariş verilerle insanların, emeklinin, memurun cebine elini uzatıyor. TÜİK sadece bir enflasyon verisi açıklamıyor; ona göre maaş zamları belirleniyor. Daha acısı ne? Mehmet Şimşek de bu sahte verilerle 'Bu yıl işler iyi gitti, enflasyon verilerini tutturuyoruz' diyor. Mehmet Şimşek sadece kendini kandırmıyor, 85 milyonu kandırıyor, 85 milyonun cebine elini sokuyor! Şimdi, memur emeklileri dışındaki zamlar bu veriye göre belirlenecek; vicdanları rahat mı? Bu verileri bir an için kabul edelim yani ilk altı ay yüzde 25 enflasyon olduğunu kabul edelim. En düşük emekli maaşı 10 bin lira bu oranla 7 bin 500 liraya düşmüş. Nasıl olacak, bu iş nasıl olacak? Ocağa kadar böyle gidecek mi? Yıllarını, emeğini bu ülkeye harcamış, vergi vermiş insanlar saat yedi, sekiz gibi pazar saatlerinden sonra gidip dökülen sebze ve meyveleri toplamak zorunda kalıyor. Kirada olan emekli kardeşinin, evlatlarının kapısına sığınmak zorunda kalıyor.

"Yüzsüzce 'asgari ücret yüksek' diyor"

2002’de 6 milyon icra dosyası varken bugün 24 milyon icra dosyası var. Üç hafta sonra Meclis kapanacak, Mehmet Şimşek ve TÜİK’in organize bir şekilde vermiş olduğu sahte verilerle bile kabul etsek emeklinin, işçinin durumu ortada ama biz zammı konuşmuyoruz, olmaz. Bakın, bugün Meclisin kapısına 3 vatandaş geldi. 'Açım' diyor, '70 yaşındayım' diyor, 'Engelliyim' diyor, 'Sokaktayım' diyor. Gerçekten 10 bin lira en düşük emekli maaşı ve 17.002 lira asgari ücretle bu ülkede milyonların geçinme ihtimali yok. Ha, yüzsüzce bu ülkenin Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek de 'Asgari ücret yüksek' diyor. Olacak şey değil.

"Geçim yoksa seçime halk karar verir"

Bakan (Mehmet Şimşek), gri listeyle ilgili 'Başardık' dedi. Şimdi 1991’den beri üye olduğumuz bir organizasyonda 2 kez ve ilk defa AKP döneminde gri listeye girmişiz, bunu başarı olarak görüyor. Yani bakanlar değişiyor ama bence Mehmet Şimşek’ten başlamak lazım çünkü bu ülkenin mali tablosu, kara tablo, organize suç örgütleriyle mücadeleye dair birçok konuda sınıfta kalmış bir iktidar var. Herkes biliyor ki işler iyi gitmiyor; ekonomide iyi gitmiyor; sığınmacı politikasında, dış politikada iyi gitmiyor; adalette iyi gitmiyor. Cumhurbaşkanı da 'Dört yıl seçim yok' diyor. Ben soruyorum Beyefendi’ye, peki dört yıl boyunca geçim var mı, ekmek var mı, huzur var mı? Yok. Geçim yoksa, huzur yoksa mutlaka bir ülkede seçim olur, buna beyefendi değil bu halk karar verir.”

Editör: Erva Gün