CHP Malatya İl Başkanlığı'nda Danışma Kurulu Toplantısı öncesinde açıklamalarda bulunan Veli Ağbaba, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni müfredat programının tanıtımında yaptığı konuşmayı eleştirdi.

Ağbaba, tasarruf tedbirlerine rağmen AKP’li Pütürge Belediyesi’nin yaptığı ihaleye de dikkat çekti. Ağbaba, depremin üzerinden bir buçuk yıla aşkın süre geçmesine rağmen, Malatyalı esnaf ve vatandaşların konut sorununun devam ettiğini de kaydetti.

İmamoğlu ve Babacan’dan kayyım atamaları için ortak çağrı İmamoğlu ve Babacan’dan kayyım atamaları için ortak çağrı

Ağbaba şunları söyledi:

"İşini, aşını kaybeden insanlar tekrar mağdur ediliyor"

Hem kayısı hem kiraz hem diğer tarım ürünlerde tam hasat mevsimi başladı. Birçok sorun da devam ediyor bununla ilgili. Malatya ile ilgili sorunlar da devam ediyor. Son gelen sulama zammı Malatya siyasetini hükümetin Malatya’yı ne kadar kopuk olduğunu hep beraber bize gösterdi.  Bu sorunları gündeme getirmeye devam edeceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Malatya ile ilgili konuşmaya, çözüm önerileri sunmaya devam edeceğiz. Hem plan bütçe komisyonunda hem de diğer komisyonlarda Malatya ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Biliyorsunuz depremden 16 ay geçti ama maalesef hala depremle ilgili  Malatya’da gözle gözükür bir değişiklik yok. Tam bir belirsizlik hâlâ devam ediyor. Her alanda belirsizlik devam ediyor. Rezerv alanlarla ilgili büyük bir belirsizlik var.  Orta hasarlı binaların güçlendirilmesiyle ilgili büyük bir belirsizlik var. Hak sahipliği konusunda büyük bir belirsizlik var. Yerinde dönüşümle ilgili çok büyük bir aksama, belirsizlik devam ediyor. İnsanlara burası rezerv alan değil deniliyor, insanlar asansör yapıyor, binalarda tadilat yapıyor. Çeşitli işlemler yapılıyor. Daha sonra burası rezerv alan deniliyor ve o insanlar yapmış oldukları masrafın altında ezilmeye devam ediyor. İşini, aşını kaybeden insanlar tekrar mağdur ediliyor.

"Bu yaşanan haksızlıkları dile getirmeye devam edin"

Hâlâ belli bir şey yok, büyük bir vurdumduymazlık, sorumsuzlukla Malatya karşı karşıya. Tabii bu konuda maalesef Malatya’daki insanlarda diğer illerde olduğu gibi bir araya gelemiyorlar. Benim buradan çağrım Malatya’da yaşayan insanlara mağdur edilenlere, haksızlığa uğrayanlara çağrım şu; lütfen biraya gelen ve sesiniz yükseltin. Korkmayın sizi kimse idam etmez, kimse bir şey yapamaz. Bunu hem Malatya’daki esnaflara söylüyorum, hem Malatyalılar söylüyorum. Bir haksızlık olduğu zaman hep bir araya gelin. Biz de sizin yanınızdayız, isterseniz önünüzdeyiz isterseniz arkanızdayız. Lütfen korkmadan bu yaşanan haksızlıkları dile getirmeye devam edin. Malatya 16 ay geçmiş. Her anlamda geri kalmış, yapılan konut sırasında beşinci, altıncı sıradayız. Gücü olanlar kendi iş yerlerini kendi sitelerini yaptırıyorlar ama gücü olmayanlar mağdur ediliyor. İki caminin yan yana geldiği dünyada görülmüş şey değil. Hemen yan yana iki camiyi koyuyorlar ve buna maalesef kimse sesin, çıkarmıyor. Orada mağdur edilen esnafa da çağrım budur. Söğütlü Camii çevresindeki mağdur edilen esnafa da, sahipsiz esnafa da çağrım budur. Lütfen bir aya gelin ve sesini yükseltin korkmayın. Ekmeğinizi elinizden alıyorlar, korkmayın daha fazla bir şey yapamazlar.

"İnsanların en çok şikayet ettiği şey yol"

Tam bir sorumsuzluk var, tam bir liyakatsizlik adeta şehre hakim olmuş durumda ama maalesef bizim dışımızda ses çıkaran yok. Malatya’da her 100 kişiden 93’ü ev beklemeye devam ediyor. Bu aralar bir TOKİ ziyaretimiz de olacak. TOKİ diye sunulan dairelerin birçoğu 3 yıl önce başlatılan sosyal konut  seferberliğinden insanların almış olduğu daireler. O konut seferberliğinden insanların almış olduğu daireleri deprem konutu diye millete yutturmaya çalışıyorlar. Bakın 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden sonra Kahramanmaraş’ta 17 bin 502, Antep’te 14 bin 710, Hatay’da 10 bin 889, Adıyaman’da 8 bin 216,  Malatya’da 7 bin 881 Diyarbakır’da 3 bin 411, Osmaniye'de 3 bin 572 konut teslim edilmiş durumda. Allah aşkına şu şehir merkezinin haline bir bakın. Yolların durumuna bakın. İnsanların en çok şikayet ettiği şey yol."

"Pütürge Belediyesi geçtiğimiz günlerde bir ihale yapıyor, 7.1 milyon liralık"

Biliyorsunuz tasarruf genelgesi yayınlandı. Bizim belediyelerin üzerinde de büyük bir baskı var onu da söyleyelim. Ama bu tasarruf genelgesi kendi belediyelerine işlemiyor. Pütürge Belediyesi geçtiğimiz günlerde bir ihale yapıyor 7.1 milyon liralık. İhalede biri 13 metre diğeri beş metre iki tane ışıklı tabela yaptırılıyor. Toplam 7 milyon 100 bin liralık ihale yapılıyor. Pütürge Belediyesi'nde Recep Tayyip Erdoğan'ın ismi yazılıyor. Bunun iki anlamı var; biri israf. İkinci anlamı da şu biliyorsunuz 2019 seçimlerinde Pütürge Belediye başkanının babası Pütürge'de sandık başındaki Saadet Partisi'nin iki müşahidini öldürmüştü. Onların herhalde ödül olarak yalakalık olarak ona sunuluyor. Bunu da Malatya'nın vicdanına havale ediyorum. 

"Fakir fukaranın çocuğu nasıl yurt dışında okuyacak onu sorgulamak lazım"

Eğitimle ilgili yeni müfredat geldi. Biz de en çok değişen şey bir ihale yasası bir de eğitim yasası. Eğitim yasası her yıl değişiyor. Her bakan geldikçe değişiyor, müfredat değişiyor, yeni şeyler söyleniyor ama değişmeyen tek şey eğitimde gerilememiz. Bütün araştırmalarda maalesef eğitimde gerilediğimiz gözüküyor. Dün Cumhurbaşkanı kalktı konuştu. Dört tane çocuğunun imam hatipte okuduğunu ardından çocuklarının yurt dışında okuduğunu söyledi. Yani bir fakir fukara senin gibi sponsor bulamıyor, fakir fukaranın Remzi'si yok ama senin Remzi'n var. Fakir fukaranın çocuğu nasıl yurt dışında okuyacak onu sorgulamak lazım. Ayrıca bugün YKS sınavları var, maalesef eğitim sistemi o kadar bozulmuş ki eğitimde fırsat eşitliği yok edilmiş, zenginin çocuğu yurt dışında okuyor, fakirin çocuğu okuyamaz duruma gelmiş durumda. Okusa da iş bulamıyor. Her şeyi getiriyorlar dine bağlıyorlar. Her türlü ayıplarını her türlü ahlaksızlıklarını, her türlü çıkarlarını dinle örtmeye çalışıyorlar. Buradaki mesele dinsel değil, sınıfsal. Sen eğitim sisteminin köküne kibrit suyu dökmüşsün, çocuklarının Harvard’da okumasıyla, yurt dışında okumasıyla övünüyorsun. Türkiye’deki çocukların babaları AK Parti’ye oy verse de çocukları senin çocukların kadar şanslı değil. Onların zengin iş adamları var ya da kayıt dışı paraları var, çocukları yurt dışında okuyabiliyor ama fakir fukaranın çocuğunun bursla ya da başka türlü okuması mümkün değil. Eğitim sistemini yerle bir etmişler hâlâ bununla övünmeye çalışıyorlar.

Editör: Erva Gün