CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş koordinasyonunda, Genel Başkan Yardımcıları, Grup Başkanvekilleri ve milletvekillerinden oluşan CHP Heyeti, TBMM'den MEB önüne yürüyerek eğitim alanındaki sorunlara dikkat çekti.

MEB önünde basın açıklaması yapan heyet, "Saraylarla, uçaklarla tasarruf etmeyenler taşımalı eğitimi kaldırıp çocukları yurda yerleştirmek istedi. Ne oldu? O ana kuzuları eğitimi bıraktı. Depremin 18. ayında deprem bölgesini tek tek gezdik. Valilere sorduk. 'Kaç konut teslim ettiniz' dedim. Hiçbir il yüzde 10'u geçememiş. O çocuklar 21 metrekare alanda ders çalışıyor. Depremden sonra temeli atılan bitmiş okul olmadığı için çocuklar sabah karanlıkta yola çıkıyor" dedi. 

Heyetin yaptığı açıklama şöyle: 

"2 Eylül'de okul açıldı. Bakan 19 Eylül'de 'Biz 120 bin personel alacaktık. Başvuru olmayınca okullarda sorun oldu' dedi. 8 bin liraya çalıştıracaklardı. Bu yasal değil. Okul zili bu yasasızlık nedeniyle kalabalık sınıflarda nefes almaya çalışan öğrenciler için çalıyor. Bu okulları kim temizliyor? Öğrenciler... İşinizi yapmadığınız gibi o okulların müdürlerini, öğretmenlerini, öğrencilerini cezalandırıyorsunuz. Kim temizliyor okulları? Öğrenciler, veliler ve öğretmenler. Bazı okullarda velilerin nöbet sistemi var. Siz yapmadığınız için okulları yerel yönetimler temizliyor. Elinden geldiğince insanlar yardım etmeye çalışıyor.

MEB, bine yakın "merdiven altı" kurs merkezini kapattı MEB, bine yakın "merdiven altı" kurs merkezini kapattı

Elinizden gelen neyse yapın. Bu konuda partimiz iktidara destek vermek isterken MEB yardım talep eden okul müdürlerini fişliyor. Siz bu ülkeye düşman mısınız? Siz bu ülkenin çocuklarına düşman mısınız? Sizin tüm yerel yönetimlerden destek almanız gerekmiyor mu? Siz atayamamışsınız. Ne yaptılar? Müdürleri tehdit edip taleplerini geri çekmelerini istediler. Tasarrufa önce Saray'dan başlayın.

Türkiye'nin her okula güvenlik görevlisi atama gücü yok mu? Çıkıp açıklasınlar gerekçelerini neden yok? 9 ayda 9 çocuk öldü. Araştırma önergelerimiz reddediliyor. Zil ölen öğretmen ve öğrencilerimiz için artık çalmıyor ama sizi uyarmak için çalıyor. Saraylarla, uçaklarla tasarruf etmeyenler taşımalı eğitimi kaldırıp çocukları yurda yerleştirmek istedi. Ne oldu? O ana kuzuları eğitimi bıraktı. Depremin 18. ayında deprem bölgesini tek tek gezdik. Valilere sorduk. 'Kaç konut teslim ettiniz' dedim. Hiçbir il yüzde 10'u geçememiş. O çocuklar 21 metrekare alanda ders çalışıyor. Depremden sonra temeli atılan bitmiş okul olmadığı için çocuklar sabah karanlıkta yola çıkıyor.

Çocuklara yemek vermeyen bu iktidar özel okullara destek veriyor. Yoksullukla mücadele eden insanlarımız asgari ücrete mahkum edildi. Çocukların beslenmesi için bir yumurta bile koyamıyor aileler. Dizi çekmişler, anne çocuğa yumurta koyamıyor. Yap deniyor anneye ama nasıl yapacağı yok. Bu da bizim gelişimsel ve zihinsel sorunlar yaşamamıza neden oluyor. Bir öğün yemek verilmiyor. Bir öğün yemek veremeyen, bir bardak temiz su veremeyen, çocukları pis tuvaletlerden su içmeye mahkum eden Bakan diyor ki 'Versek de öğrenciler yemeği beğenmez' Çocuklara bir öğün yemeği çok gören iktidar deprem bölgesindeki özel okullara destek veriyor. Bu arkadaşlar bu öğrencilere kaç para veriyor? Erkek öğrencilere 90 lira, kız öğrencilere 100 lira. Çocuklar sabrederse ayda 2 tost yiyebiliyor.

Bakan haklarıyla aldıkları maaşlar için 'Biz öğretmenleri fonluyoruz' diyerek öğretmenleri aşağılıyor. 1.2 milyon öğretmenin sorunlarını çözen bir yaklaşım yok. Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi'ni bugün Meclis'te yeniden görüşmeye başlıyoruz."

Editör: Erva Gün