Kıvanç El
Yeni genel başkan Özgür Özel’in seçilir seçilmez ilk mesajı “seferberlik ilan ediyorum” olmuştu. Seferberlikten kasıt Özel’in kurmaylarına göre “örgütleri ayağa kaldırmak” ve “yerel seçime hazırlamak.”
Yıllardır biraz ihmal edilen CHP örgütleri, Özel’in gelmesi ile ayağa kalkar mı, bunu zaman gösterecek. Ancak kesin olan bir şey var, Özgür Özel’in önümüzdeki süreçte atacağı her adım, yapacağı her açıklama CHP seçmeninde memnuniyet ve heyecan yaratacaktır. Buradaki bu “heyecan” yanlış okunur ve “oyumuz yüzde 40” oldu gibi bir inanca yol açarsa sonu büyük bir hayal kırıklığı olur.
Bu nedenle CHP yönetimi bu heyecanı daha gerçekçi okumalı ve ayakları yere basan kibirden uzak politikalarla yoluna devam etmeli. Yoksa eleştirdikleri bir önceki yönetimden farkları kalmayacaktır.
Kemal Kılıçdaroğlu ilk seçildiğinde ortaya çıkan “heyecan” sonrası CHP yöneticilerinin “oyumuz yüzde 40” dillendirmesini de hatırlatmakta fayda var. Ancak ilk seçimde sonuç elbette öyle olmadı sonuçları hem o dönem hem de sonraki seçimlerde ağır oldu.
CHP’de ilk hedef elbette yerel seçimler… Özgür Özel’in bu sınavdan nasıl çıkacağı yapacağı 4-5 aylık çalışma ile netleşecek. Ancak şu anki CHP’nin 3 Kasım’daki CHP’den daha motive olduğu kesin.
Daha kurultay sonuçlanmadan kamuoyunda başlayan bir de dedikodu vardı. “Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu arasında ilerleyen dönemde çatışma çıkar mı?” sorusunun yanıtı da merak edilen başlıklardan oldu.
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu bu konuşulanları duymuş olacak ki, İmamoğlu ilk ziyaretini hemen Özel’e yaptı. İki isim de yaptıkları açıklamada “kardeşlik hukuku”nu dillendirdi. Ziyarette verilen mesajlarla da kamuoyunda “Özgür Özel genel başkan, Ekrem İmamoğlu lider” şeklindeki yorumların da daha fazla yayılmadan önüne geçilmeye çalışıldı.
Özgür Özel’in yerel seçime giderken diğer muhalefet partileri ile iş birliği gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği de yanıtı beklenen sorulardan. İYİ Parti süreçte sert ve net açıklamalar yaptı. Hatta bazı milletvekilleri açıktan Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Ancak şu an yeni bir durum var. Meral Akşener’in çıkıp bu “yeni durumu” partisine anlatması düne göre daha kolay olacak. Elbette 2019 seçimleri gibi bir iş birliği artık gündemde yok. Özellikle İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı yerlerde sınırlı iş birliğine alt yapı ve gerekçe Özgür Özel ile yapılacak görüşmeler sonrası da geliştirilebilir.
Tüm bu başlıklarda yeni yönetimin uygulayacağı politika değişimin işaretlerini verecek. “Değişim” söylemi ne kadar pratikte yaşatılacak yerel seçime kadar atılacak adımlar gösterecek. Eğer “değişim” lafta kalmazsa CHP’de yeni bir dönem başlayabilir.