Haber Merkezi - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, bugün TBMM’de basın toplantısı yaptı. Başarır, açıklamalarından önce, emeklileri temsilen Tüm Emekliler Sendikası Çankaya Şube Başkanı Ayşe Akgül’ü kürsüye davet etti.

"2024 yılı emekliler için ölüm yılı"

Ayşe Akgül, şöyle konuştu:

Özgür Özel, belediye başkanlarını Genel Merkez'e çağırdı Özgür Özel, belediye başkanlarını Genel Merkez'e çağırdı

“Bize yüz binlerce imza geliyor. Bu imza kampanyamız başlayalı 3 gün oldu. TBMM’ye sesleniyoruz: Önümüze gelecek yüzde 5 artış yükseltilmelidir. Maaş bağlama sistemi değiştirilmelidir. En düşük emekli maaşı işe yeni başlamış en düşük memur maaşına eşitlenerek sistem kurulmalıdır. Prim günü, prim miktarı ve eğitim kriterleri değerlendirilerek emeklilere adil maaş bağlanması sağlanmalıdır. Bunlar, emeklilerle yaptığımız toplantılar sonrası ortaya çıkan taleplerimizdir. Yüzde 5 zam verilmiş gibi yapılıyor, biz bunu asla kabul etmiyoruz. Bunun hesabını da sandıkta soracağız. 2024 yılı ‘emeklilerin yılı’ olarak ilan edildi. Aslında 2024 yılı emekliler için ölüm yılı.”

"Emekliye yüzde 5 zam lütuf gibi"

CHP’li Başarır da şunları söyledi:

“Saray, Cumhurbaşkanı; ‘Emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz’ dedi. Ve yüzde 5 ek zam yaptı bir lütuf gibi. Bu utanç verici bir durumdur. Beyefendi zam koşullarını zorlamış, oysa sarayın 1 günlük harcaması 33 milyon lira. Ben, buradan sormak isterim: Fedakarlık yapmak isteyen emekliler mi, Beyefendi mi olmalı? Emeklilerin bir dakika bile dayanacak durumu, gücü, takati yok. Sayın Cumhurbaşkanı, her gün giderlerin artarken, 1 günde 33 milyon lira harcarken, dakikada yaptığın zammın kat kat fazlasını harcarken emekliyi düşünmüyor musun? Bu ülkeye geldiklerinde, 2002’de en düşük emekli maaşı, asgari ücretin 1 buçuk katıydı. Bugün neredeyse yarı oranında. Bundan utanmayan, sıkılmayan, erinmeyen bir iktidar var. Biz CHP Grubu olarak utanç duyuyoruz. En düşük emekli maaşı 10 bin lira. Haydi bakalım beyefendiler, bu parayla bir hafta geçinebilin. Sayın Başkan, ‘En düşük emekli maaşı yeni göreve başlayan devlet memuruyla eşit olmalı’ dedi. Hadi, onu geçtik. Asgari ücret kadar yapın.

"Senin itibarın sıfır Recep Tayyip Erdoğan"

Bu ülkeyi yönetenler utanmadan, sıkılmadan 2024 yılının ‘emeklilerin yılı’ olacağını ilan etti. Ama olsa olsa görüyoruz ki emeklilerimizin sefalet yılı olacak. Toplum nezdinde beş para değeri olmayan itibarınızdan ve itibarınız için yaptığınız harcamalardan feragat edin. Beyefendi, 2024 Yatırım Programı’na göre, maliyeti 685 milyon lira olan Marmaris, Okluk’taki sarayını sat. Ama satmadığın gibi 40 milyon daha ek ödenek koyuyorsun. Bitlis Ahlat’taki saray projene 180 milyon lira ayırıyorsun. Bakın, 1 milyar 219 milyon lira saraylar bütçesi var. İşte emeklinin hali ortada. Senin itibarını ölçeceksek Sayın Recep Tayyip Erdoğan; oturduğun saray, bindiğin arabalar, kullandığın uçaklar değil; bu emeklilerin aldığı maaş ve yaşam seviyesiyle ölçelim. Ama şu imzalara bakıyorum ki senin itibarın sıfır Recep Tayyip Erdoğan. Çünkü emeklini, işçini enflasyonun altında ezdirmişsin.

"Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 2 buçuk katını Demirören'e hibe etmişiz"

Demirören Grubu... 3 yıldır milletvekilleri, CHP bu olayın üzerine gidiyor. Sayıştay raporunu incelediğimiz zaman, Ziraat Bankası’nın Demirören Grubu’ndan 920 milyon lira alacağının olduğu gibi durduğunu görüyoruz. Bu günkü kurlar toplam borcu 27 milyar lira. Peki, az önce bahsettiğimiz büyük Cumhurbaşkanlığı bütçesinin toplam rakamı nedir? 12 milyar lira. Yani eleştirdiğimiz, yerden yere vurduğumuz bu bütçenin yaklaşık 2 buçuk katını Demirören’e hibe etmişiz. Pek, ben sormak isterim: Bu kanalları Demirören’e verip, yaklaşık 1 milyar dolar paramızı Ziraat Bankası olarak bu beyefendiye kaptırıp bugüne kadar hiçbir icra takibi dahil işlem yapmayan bu iktidar, bu kanalları kendi kanalı gibi kullanıyor. Yani çiftçinin, Ziraat Bankası’nın parasıyla Demirören, hâlâ bu parayı ödememekte direniyor. Bununla kalıyor mu, kalmıyor. Vakıfbank’a da bu beyefendinin yaklaşık olarak 340 milyon dolar borcu var. Ve çok üzülmüşler beyefendiye kur 13 lirayken bu parayı da Türk parasına çevirmişler. 10 milyar 300 bin TL borçları var. Kur çevrildiği için yaklaşık 7 milyar TL zararımız oluyor. Niye, Demirören’in kanalları beyefendiyi daha iyi anlatsın, övsün; bizlere hakaret etsin diye.

"Bir kuruş ödemeyen bu adamın şirketlerine el koymuyorsunuz"

Ziraat Bankası, Vakıfbank’ın yönetim kuruluna ve genel müdürlerine, AKP Grubu’na, saraya sesleniyorum: Yüzde 3 faiz alıyorsunuz. Yıllar geçmesine rağmen bir kuruş ödemeyen bu adamın şirketlerine el koymuyorsunuz. Almanya kadar olamıyorsunuz. Almanya’daki şirketi, devlete olan borçlarını ödemediği için Alman şirketleri iflasını istiyor; biz isteyemiyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin, çiftçinin, emeklinin, işçinin parası Demirören Grubu’nda. Bir kez daha Sayıştay raporlarında ortaya çıktığı için, bu sene gündeme geldiği için bir kez daha söylüyorum, halkıma şikayet ediyorum: Ziraat Bankası’nı, Vakıfbank’ı bu hale getirenleri; onun parasını kanallara, Yıldırım Demirören’e peşkeş çekenleri takip etmeyenleri şikayet ediyorum.

"Bir yataklarımız, yorganlarımız kaldı onu da beyefendiye verelim"

Başarır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Enflasyonla mücadele konusunda vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz” ifadelerini ise şöyle değerlendirdi:

“Çok haklı. Memleketim Mersin ve Çukurova’da yorganlarımız, yataklarımız ve onun pamukları kaldı. Birkaç parça eşyamız kaldı, onu da Beyefendi’ye vermemiz lazım. Bu fedakarlığı da 85 milyon yapacağız. O ve çevresi tok olsun, onun sırtı pek olsun, o istediği gibi uçakları, arabalarıyla bu ülkede yaşasın, Demirören gibi gruplar bankaları hortumlasın; biz fedakarlık yapalım. Bu cümleleri konuşurken Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzüne bakmak isterdim. İnsan bir parça utanır. Biz ondan bir fedakarlık bekliyoruz. Uçaklarını, arabalarını, saraylarını bir zahmet sat. Giderlerini azalt. Bu emeklileri mağdur etme.

Editör: Haber Merkezi