Van’da sivil toplum örgütleri Rojin Kabaiş için yürüyüş düzenlendi. Soruşturmanın genişletilmesini istedi.

Bolu Dağı'nda sis ulaşımı olumsuz etkiledi Bolu Dağı'nda sis ulaşımı olumsuz etkiledi

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kampüsü'nde, 27 Eylül'de kaldığı yurttan çıktıktan sonra kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü kıyısında bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş için yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüşten sonra konuşan Van Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Medine Turantaylak, Kabaiş’in ölümüyle ilgili şunları söyledi:

“Rojin’in ölüm sebebi olarak suda boğulma tespit edilmiştir. Boğulmanın hangi yolla olduğu, olayın intihar mı yoksa dışarıdan yapılan bir müdahale ile mi olduğu, yine boğulmanın Van Gölü'nde mi olduğu, yoksa Van Gölü dışında bir yerde boğulduktan sonra cansız bedeninin göl içerisine bırakıldığı bilgisi halen açıklanamamıştır. Soruyoruz madem Rojin boğuldu denildi. Bu boğulma nasıl gerçekleşiyor? Biz hale Rojin Kabaiş’in kaybolduğu gün ayağında bulunan terliklerin neden bulanamadığını, bu terliklerin bulunması durumunda Rojin’in kaybolduğu yerin ve naaşının suda sürüklenme yönüne dair soruşturma dosyasına önemli katkılar sunacağı düşüncesiyle taleplerimizin cevapsız bırakıldığını belirtmek isteriz. Yine Rojin’e ait olduğu değerlendirilen telefonun nasıl oluyor da hala açılamadığını bilemiyoruz. Zira başka tür soruşturmalarda teknik incelemeler çok daha hızlı ve delil toplama konusunda etkili olurken bu dosya özelinde ciddi bir ihmal olduğunu söylemeliyiz”

“Kısıtlılık kararı yalnızca dosyayı takip eden avukatlara karşı uygulanmıştır. Kısıtlılık kararının artık dosya güvenliğinin tehlikeye düşürme amacı taşımadığı ve gelinen aşama itibariyle yasal amacını aştığı açıktır. Kaygımız budur, endişemiz kadınların yaşarken de kaybolurken de görünmüyor oluşudur”

"İntihar algısı yaratıldı"

Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz da etkili soruşturma çağrısı yaptı.

Özaraz “Bugün dosyada halen bile kısıtlılık kararı devam ediyor. Kısıtlılık kararı hem ailenin dosyadaki delil durumunu öğrenmesine engel hem avukatların etkili bir soruşturma yürütmesine engel hem de şeffaf bir soruşturma yapılmasına bir engeldir. Biz soruşturma dosyasını görmeden kendi hukuki deneyimlerimizle süreci yürütüyoruz. Ancak dosyadaki belgeler kamuoyunca ‘intihar’ algısı yaratmak için sızdırıldı. Biz dosyadaki gizlilik kararının kaldırılmasını belirttik. Hem savcılığa hem de bakanlığa sesleniyoruz. Adil bir yargılama için, şeffaf bir soruşturma yapılabilmesi adına, dosyaya sunduğumuz taleplerin dikkate alınarak kısıtlılık kararının ortadan kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

"Yönetim 17 saat sonra haber verdi"

Baba Nizamettin Kabaiş de yurt idaresinin 17 saat sonra kendilerine haber verdiği belirterek O gece nöbetçi olan iki güvenlikçi vardı. Rojin kaybolurken siz neredeydiniz? Niye siz ses etmediniz? Buradan yurda sesleniyorum. Buradaki gençleri koruyun. Rojinler gitmesin, Rojinler ölmesin. Rojin'in katilini bir an önce bulun” diye konuştu.

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar