Kültür-Sanat

Çanakkale Bienali’nin hafıza müzesi CerModern’de: “Paylaşılan Bellek”

Kent hafızası ve koleksiyon seçkisi olarak sunulan “Paylaşılan Bellek” sergisi 14 Nisan'a kadar CerModern'de sanatseverleri bekliyor. Önceki bienallerde sergilenen eserlerden oluşan sergi hakkında 24 Saat’e konuşan bienal direktörlerinden Deniz Erbaş, 9. Çanakkale Bienali'nin Eylül ayı sonunda gerçekleştirileceğini belirtti.

Abone Ol

Deniz Ali Tatar

9. kez sanatseverlerin karşısına çıkacak olan Çanakkale Bienali, ilk geniş kapsamlı hafıza ve koleksiyon seçkisi olan “Paylaşılan Bellek” sergisini, Ankaralı sanatseverlere sundu. CerModern’de açılan sergi; 20 yılık bir süreçte Çanakkale Bienali deneyiminin sanatsal içeriğinin oluşturduğu belleği görünür kılmayı hedeflerken, Çanakkale kentinin kolektif bellekte yer alan birikimi de sanatseverlere ‘müze’ tadınsa sunuyor. Çanakkale Bienali direktörlerinden Deniz Erbaş, Paylaşılan Bellek sergisini ve Çanakkale Bienali’ni 24 Saat’e anlattı.

“Çanakkale dışında birikimimizi ve heyecanımızı paylaşabileceğimiz bir bağlam yaratmak istedik”

"Paylaşılan Bellek" sergisinin hem Çanakkale Bienali’nin kendi sanatsal belleğine hem de Çanakkale’nin Türkiye’de kapsadığı belleğe ve kolektif değere gönderme yaptığını söyleyen Erbaş, “Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir kent Çanakkale. Bir sivil inisiyatif olarak yerelde başladığımız ve her edisyonunda kendini yeni iş birlikleriyle güçlendirmeye çalışan bir yapı içerisinde sürdürdüğümüz Çanakkale Bienali’nin 8 edisyonunu geride bıraktık. Sürece dönüp baktığımızda, ciddi bir sanatsal üretimin biriktiğini gördük. Son yıllarda bu durumu nasıl paylaşıma açabileceğimizi ve kalıcı bir yapıya dönüştürebileceğimizi düşünürken, bu noktada Ankara kenti bize ilginç bir bakış olarak geldi. Çanakkale dışında birikimimizi ve heyecanımızı paylaşabileceğimiz bir bağlam olarak, Cumhuriyetin 100. yılında başkent Ankara’da sanat mekânı CerModern’de 'Paylaşılan Bellek' sergimizi gerçekleştirmek istedik” diye anlattı.

Sergide yer alan eserlerin büyük bir bölümünün Çanakkale’de üretildiğini ve bienalin geçmişteki edisyonlarında yer alan eserler olduğunu söyleyen Erbaş, süreci şu şekilde anlattı: “Eserlerin bir kısmı da, bienal temasıyla Çanakkale’de çeşitli sergilerde sergilendi. Dolayısıyla Paylaşılan Bellek, bizim 'veri tabanımız' gibi. Bir anlamda da koleksiyonumuzu sunduğumuz sergide, temamıza uygun ve Çanakkale temsili olan eserlerden bir seçki oluşturduk. Bienallerin bir amacı da günümüz sanat üretimlerini toplumla buluşturmak aslında. Bir diğer amacı da, sanat insanlarının bir araya gelip tanıştığı ortamlar oluşturması. Biz de bu süreçte yıllar içerisinde çalıştığımız sanatçılarla, karşılıklı güvenle bir diyalog geliştirdik. Sanatçılar da sergi fikrine olumlu yaklaştılar ve bir araya geldik. Sanatçılarımızın bazıları da Ankara’ya gelip sergide bizzat bulundular. Onlar da tabi ki heyecanlı bu sergi için, çünkü hayatlarının bir döneminde ürettikleri eserle tekrar karşılaştılar. Farklı sanatçılarla bir araya gelme fikri de çok özel bir ortam oluşturuyor.”

“Sergiyi gezenler, Çanakkale’yi farklı bir yorumla deneyimleyecekler”

Ana temanın ‘Çanakkale’ olduğunu söyleyen Erbaş, birçok farklı döneme ışık tutan eserlere ev sahipliği yapan sergiyi şöyle özetledi: “Sergide Çanakkale’nin kültürel, tarihsel ve ekolojik katmanlarından ilham alan eserler, serginin büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor. Mitoloji aksı da var, bu noktada da ‘savaş’ ve ‘barış’ öne çıkıyor. Çanakkale dediğimizde 5 bin yıllık savaş coğrafyası da karşımıza çıkıyor. En son Netflix’te yayınlanan “Büyük İskender nasıl büyük oldu?” belgeseliyle yeniden hatırlandı Çanakkale. İskender’in Asya’da ayak bastığı ilk yer olarak biliniyor mesela Çanakkale ve bu gibi tarihsel katmanların yanında, göç de öne çıkan ayrı bir tema. Yani savaş, barış, göç ve mitoloji temaları bir arada. Mitoloji de aslında insanlığın ortak kültürü aslında. Yıllar içerisinde sanatçılar da, bu temalardan ilham alarak eserlerini ürettiler. Bu sergiyle insanlar bir bakıma Çanakkale’yi deneyimleyecekler. Seramik bilen, Çanakkale seramiği ile karşılaşacak. Seyit Onbaşı ya da Troya’yı bilen birisi de farklı bir yorumla onlarla karşılaşabilecek sergide."

Çanakkale Bienali’nin 9. edisyonunu sonbaharda yapacaklarını söyleyen Erbaş, “Eylül ayı sonunda 9. Çanakkale Bienali’ni gerçekleştireceğiz. Hazırlıklarını sürdürüyoruz ve ilkbahar aylarında lansmanını da yapıyoruz. Tüm dünyayı ilgilendiren meselelerin, Çanakkale ile kesiştiği alanlara odaklanmayı hedefliyoruz” dedi.