Haber Merkezi - Anayasa Mahkemesi’nin, hakkında ikinci kez “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmettiği TİP Milletvekili Can Atalay’ın avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye için başvuruda bulundu. Mahkemeden “AYM’nin gerekçeli kararından sonra karar verilecek” duyumu aldıklarını aktaran avukatlar “AYM’nin gerekçeli kararının beklenmesine gerek yoktur. Kısa karar uygulanmak zorundadır. Mahkeme üyeleri suç işlemektedir” şeklinde konuştu. 

Atalay'ın avukatlarının kaleme aldığı dilekçede şu ifadelere yer verildi:

 "21 Aralık 2023 tarihinde yaptığımız başvuru ile Anayasa Mahkemesinin kısa kararının yerine getirilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine başvuruda bulunduk. Dilekçemize Anayasa Mahkemesi kısa kararını da ekledik. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu başvurumuz konusunda bu dilekçe yazılana kadar hiçbir karar vermedi. Bir başka anlatımla karar verme gereği bile duymadı. 22 Aralık 2023 Cuma günü karar verilmedi. 23 Aralık ve 24 Aralık günleri ise zaten tatil ve mahkemeler kapalı! Kime tatil; dışarıdakilere. İçerideki Milletvekili Can Atalay ise halen mahpus ve tutsak… Ama AYM kararının uygulanması için karar verilmesi onu ilgilendiriyor. Mahpusluk halinin sona erdirilmesi ve bulunduğu cezaevinden salıverilmesi hakkında verilecek kararın bile tatil günlerine denk gelmesi acaba nasıl bir yargının üretimi! 22 Aralık 2023 tarihinde dahi karar vermeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine kısa bir dilekçe vererek kararın yerine getirilmesini istemiştik.

"Yeni bir şey söylemeyeceğiz"

Bu talebe itibar etmeyen Mahkemeye bir kez daha başvuruyoruz. Belki yararı olur. Bu başvurumuzda yeni hiçbir şey söylemeyeceğiz. Ama yine de hukuka olan bağlılığımız yüzünden başvuruyoruz. Belki de nafile gözüken çabalarımıza bir yenisini daha eklemiş olacağız. Bu defa uzun yazacağız. Çünkü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kısa kararları uygulamıyor ve kısa yazılan dilekçelerdeki talepleri yerine getirmiyor.

"Uzun yazalım belki etkisi olur"

DMO "tıbbi malzeme alımı" iddialarını yalanladı DMO "tıbbi malzeme alımı" iddialarını yalanladı

Bir saat, bir dakika, bir gün, bir hafta dahi geçirilmeden, beklenmeden ve hemen Anayasa Mahkemesinin iki kararının da “derhal” ve “hemen” uygulanması gerekirdi. Uzun yazalım, belki etkisi olabilir. Belki AYM kararı yerine getirilir. Anayasa Madde 148 veya 153’ten hiç bahsetmeyelim, çünkü yazsak bile okunmuyor! Kanundan bahsedelim, belki okunur.

30. 03.2021 kabul tarihli 6126 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Madde 50 gereğince; temel haklardan birinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan bireysel başvuru nedeniyle AYM tarafından esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir.

"AYM hiçbir dilekçemize yanıt vermedi"
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir. Verilmiş olan karar AYM’nin internet sayfasında yayımlanır. Bu kararlardan hangilerinin Resmî Gazete'de yayımlanacağına ilişkin hususlar iç tüzükte gösterilir.

Kanun böyle diyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Anayasa ve kanunu uygulamıyor. Bekliyor; AYM’nin gerekçeli kararı yayımlansın diyor. AYM’nin ilk kararında da hiçbir dilekçemize yanıt vermemiş, beklemişti.”

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar