Bluetooth güvenliği ve mesafe ipuçları Bluetooth güvenliği ve mesafe ipuçları

Akademisyen, uzman ve gazeteciler, internet medyasının özgün haber üretmemesinin sorun olduğunu vurgulayarak konuya ilişkin düzenleme olmadığına dikkat çekip kişi ve kurumların meslek etiğine sahip çıkması, gazetecilik içeriklerinin telif hakkının tanınması için mücadele vermesi gerektiğinin altını çizdiler

TAMER MORKOÇ Sosyal medya platformlarının kullanımı her geçen gün artıp çeşitlendiği bir dönemde özellikle Twitter, Facebook, Instagram vb. platformlarda “ç”alıntı haber derleyen çok sayıdaki hesap, kontrolsüz bir şekilde artıyor. Türkiye’de özellikle twitter’da yaygın olan bu hesapların çoğu, herhangi web sitesine bağlı olmadığı gibi farklı yerlerden “ç”alıntı yaparak, kaynak göstermeden Twitter’dan paylaşıyor, bazıları da “ç”alıntı” yaptığı haberin sonunda kaynak gösteriyor. Twitter’da yaptığımız küçük bir araştırmada görüyoruz ki, neredeyse her konuyla ilgili (haber, siyaset, tarih, bilim, kültür, edebiyat vb.) “ç”alıntı paylaşım yapan binlerce, milyonlarca twitter hesabı var. “Ç”alıntı haberi, etik ve telif hakları boyutlarını, Prof. Dr. Süleyman İrvan, Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, Gazeteci Esra Tokat ve NewLab Turkey’den Ahmet Alphan Sabancı ile konuştuk. Prof. Dr. İrvan: Sosyal medyada gazetecilik yapanlar, mesleğe verdikleri zararı da göz önüne almalı Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, sosyal medyadaki sürecin, “Bak-geç gazeteciliği”ne döndüğünü vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu: “Sosyal medyada giderek artan oranda, benim Türkçeye ‘bak-geç gazeteciliği’ olarak çevirdiğim ‘glance journalism’ söz konusu. Sosyal medya kullanıcılarının önemli bir kısmı, sadece başlıklara bakıp geçtiği ve detaylarla ilgilenmediği için sosyal medyada sadece başlıkları verip geçen ve böylece takipçi kazanmaya çalışan hesaplar çoğaldı. Bunlar etik açıdan sorgulanabilir ancak Türkiye internet medyasının ana sorunu, özgün haber üretmemesidir. Yani tam haber paylaşan hesaplar da aslında kendi yaptıkları haberleri değil, oradan buradan aldıkları haberleri paylaşmaktadırlar. Konuya gazetecilik etiği açısından bakarsak, bir muhabir tarafından emek harcanarak yapılmış haberi, olduğu gibi kopyalamak, haber hırsızlığıdır. Bu haberi, başka bir mecra özetleyerek aktarsa bile emeğe saygı gereği haberi üreten ana mecraya link vermelidir. Doğru olan budur. Bunun dışındaki pratikler, hem etik açıdan sorunludur hem de gazeteciliği yoksullaştırmaktadır. Haber, sadece başlıktan ya da spottan ibaret bir duyuru metni değildir. Sosyal medyada gazetecilik yaptığını iddia edenlerin, mesleğe verdikleri zararı da göz önüne almaları gerekir. Etik açıdan iyi bir haber, benim deyimimle ‘5N1K’ artı ‘1E’ sorularına tam cevap veren haberdir. 1E sorusu, yaptığım haber etik değerlere uygun mudur sorusudur.” “Hem gazeteciler, hem okuyucular hem de kamuoyu açısından sonuçlar doğuruyor” Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Son dönemde haber derleyici hesaplar, Twitter’da ciddi boyutlara ulaştı. Bu hesaplar, belirli bir haber üretim ağına ya da websitesi gibi kurumsal bir alana sahip değiller. Buna karşın, yalnızca Twitter hesabı olarak var oluyorlar. Kullandıkları haberleri, çoğunlukla kaynak göstermeden yayınlıyorlar. Çok az bir bölümü, paylaştığı haberin bağlantısını ekliyor. Bu durum hem gazeteciler, hem okuyucular hem de kamuoyu açısından sonuçlar doğuruyor elbette. Gazetecilik alanından bakarsak, kaynak gösterilmeden kullanılan haberler, bu alandaki emeğin gaspı oluyor. Konunun etik ve telif hakları boyutu ile ise şunları söyleyebilirim. Telif konusu, biraz daha sıkıntılı. Kaynak gösterilen haberler için de telif ödemesi yapılmıyor. Okuyucular açısından ulaşılan haberin doğruluğu ve gerçekliği, şüpheli. Bu açıdan manipülasyona ve sahte habere oldukça açık bir alan. Kamuoyu açısından bakıldığında ise bu tarz hesaplar, otoriterliği aşmak için bir araç olarak görülüp meşrulaştırılabiliyor. Bu hesapların pek çok haberi hızlıca, en kısaltılmış haliyle ve engellemelere takılmadan dolaşıma sokulması insanlar için önemli oluyor. Oysa gazetecilik tekniği açısından da etiği açısından da oldukça sakıncalı sonuçlar doğurabilecek bir uygulamadır bu. Kamuoyuna gerçek bilgi vermekle yükümlü olan gazetecilik mesleği ile karıştırılmamalı, ‘sosyal medya hesabı’ olarak görülmeli ve değerlendirilmeli. Çünkü kamuoyunun haber alma hakkı bu çerçevenin oldukça ötesindedir.” Medya ombudsmanı Bildirici: Yasal düzenleme de yok Hürriyet Gazetesi’ndeki “Okur Temsilciliği/Ombudsman” köşesi kapatıldıktan sonra Eylül 2020’den beri kişisel blogunda medya ombudsmanlığını sürdüren Faruk Bildirici da konuyu şöyle değerlendirdi: “Maalesef sadece sosyal medyada değil internet medyasında da haberler, söyleşiler, yazılar olduğu gibi alıntılanır; açıkçası çalınıyor. Bunu önleyecek yasal düzenleme de yok. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre, alıntı yapıldığında kaynak göstermek zorunludur. Ancak bu etik ilke, çoğu zaman uygulanmıyor, uygulansa da metinler bütün olarak alındığı için alıntıdan öteye geçilmiş oluyor. Basın Kanunu’na göre, bir gazetecilik ürününün alıntılanabilmesi için aleniyet kazandıktan sonra kaynak gösterilmesi yeterli. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre de, gazetecilik ürünleri, fotoğraf, görüntü vb. dışında fikir ve sanat eseri kabul edilmiyor. Yani gazetecilik içeriklerinin telif hakkı kabul edilmiyor. O nedenle biz gazetecilerin bu yönde mücadele vermesi, çaba harcaması gerek ki, gazetecilik içeriklerinin telif hakkı yasal olarak tanınsın. Sosyal medyada gazetecilik içeriklerini olduğu gibi çalıp kaynak dahi göstermeyen hesaplara karşı da gazetecilerin, toplu mücadele etmesi, bu hesapları teşhir etmesi gerekir. Ahlaki davranmayan bu hesapları teşhir edip duyurarak etkisizleştirebiliriz. Onlara karşı en güçlü mücadele aracımız, onların okurlarını izleyicilerini bilinçlendirmek olabilir.” Gazeteci Tokat: Kişi ve kurumlar, gazetecilik meslek etiğine sahip çıkmalı Yaptığı haberleri kaynak gösterilmeden trol hesaplarda paylaşıldığını belirten Gazeteci Esra Tokat ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu tarz hesaplar tarafından benim de haberlerim çok sık haber linki verilmeden kullanılıyor. Daha da kötüsü haber bağlantısını geçtim, haberin kime ait olduğu dahi belirtilmiyor. Günümüzde haberi yapan gazetecilere ulaşmak çok kolay. Bu yüzden eğer haber kullanılacaksa sözlü ya da yazılı izin istenebilir. Ancak 4 yıllık meslek hayatımda neredeyse hiç böyle bir durumla karşılaşmadım. Ayrıca telif hakları dışında ayrıca bu bir emek hırsızlığıdır. Çünkü okuyucunun okuduğu haber/metin dışında, gazetecinin haberi üretene kadar içinde olduğu bir emek süreci var. Burada yapılan bu metni kopyalayıp kullanarak tüm bu süreci umursamamaktır. Kısacası, gazetecinin emeğini yok saymaktır. Bu yüzden Twitter’dan önce bu yapılanla mücadele etmenin en önemli yolu, kişilerin ve kurumların gazetecilik meslek etiğine sahip çıkmalarından geçiyor.” NewLab Turkey Kurucusu Sabancı: Yanlış bilgi ve komplo teorilerinin yayılmasını kolaylaştırıyor NewLab Turkey kurucusu, editörü ve dijital içerik üreticisi Ahmet Alphan Sabancı’ın konuyla ilgili düşünceleri ise şöyle: “Alıntı yapan bu hesapların aşırı hareketli ve değişken olması, genel olarak hızlı para kazanmak için kurulduklarından dolayı ömürlerinin kısa olması süreci zorlaştırabilir. Özellikle de envanter çıkartma noktasında hayli zor bir süreç. Bunun için biraz teknik bilgiye ihtiyaç olacaktır, örneğin kullanıcı adları yerine user ID toplamak ve onları takip etmek gibi. İşin telif boyutu, aslında çok karışık. Çünkü haberler, topluma faydalı içerik olarak görüldüğü ve çoğu zaman bir tweet içine sığacak kısmı (eğer görsel ve video kullanımı yoksa) adil kullanım sınırında kaldığı için burada telif argümanı zor olabilir. Twitter’ın genel olarak bu hesaplara dokun(a)mamasının sebebi de, kısmen buradan kaynaklanıyor. Neredeyse her ülkenin telif kanunlarında bunu adil kullanım olarak savunmak çoğu zaman mümkün. Ancak işin etik ve toplumsal etki boyutu çok daha önemli. İnsanları haberin asıl kaynağından uzaklaştırmaları, haberi ve bilgiyi bağlamından koparmaları, yanlış bilginin ve komplo teorilerinin yayılmasını kolaylaştırıyor. İnsanlar bu formata alıştığı için de politik amaçla kurulan ya da yalan haberlerle takipçi toplayıp para kazanmayı amaçlayan bu hesapların büyük bir kısmını fark edemiyor ve yayılmalarını sağlıyor.”

Editör: Ahmet Ertüm