Cemre Polat / Ankara

Vitray ve cam sanatının seçkin isimlerinden Şekip Oğuz ile Türk çağdaş hat sanatının öncülerinden Muhammet Mağ, Emin Antik Sanat Merkezi'nde düzenlenen sergi ile buluştu. Geniş katılımla gerçekleşen "Büyülü Camlar" ve "Ben Seni En Karanlık Yerimde Sevdim" başlıklı sergilerin açılış günü, izleyici karşısına ilk kez çıkan özgün eserlere ev sahipliği yaptı.

P1120558

Türkiye’nin birçok yerinde kurumlara ve kamusal alanlara yaptığı vitray çalışmalarıyla tanınan Sanatçı Şekip Oğuz'un "Büyülü Camlar" sergisi, cam sanatının modern örneklerini sergileyerek izleyicilere ilham verdi. Diğer yandan Muhammet Mağ'ın özgün üslubuyla tuvale aktardığı tezhip ve hat çalışmaları da büyük beğeni topladı.

Sergilerin açılış gününde bir araya gelen başkentin tanınmış sanatçıları, etkinliğe katkıda bulunan konuşmalarıyla ön plana çıktılar. Serginin düzenlenmesine destek verenlere teşekkürlerini ileten sanatçılar, Ankara Kalesi'nin sanatın merkezi olmaya devam ettiğini vurguladılar.

Modern hat ve tezhip çalışmaları:Geleneğe bağlı ama bağımlı değil”

Hat Sanatının usta isimlerinden Hattat Hasan Çelebi'den Talik Yazı'yı icazet alan Muhammet Mağ, Türk Çağdaş Hat Sanatının öncülerinden biri olarak kabul edildiğini belirtti. Hat sanatını modern bir bakış açısıyla yeni kuşaklara ve zamanlara taşıyan sanatkâr, sergisinde de bu sanatın olanaklarını genişletmeyi amaçladığını ifade etti.

Türk-İslam sanatlarının iki büyük damarı olan hat ve tezhibi bir araya getirerek birden fazla yazı çeşidini tek bir alanda buluşturan sanatçı, gelenekle bağını koruyarak hat sanatına yeni bir derinlik ve çeşitlilik katmayı amaçladığını ifade etti. Eserlerini özgün bir bakış açısıyla yarattığını söyleyen sanatçı, “Geleneğe bağlıyız ama bağımlı değiliz" diye konuştu.

Genellikle dinî bir ikon olarak kabul edilen ve geleneksel yapısının değiştirilmesi hoş görülmeyen hat sanatında farklı bir üslup yaratan sanatçı, “Bir tablomda hem Kuran’dan hem İncil’den iki duayı bir arada kullandım. Cesaret isteyen bir iş yaptığımı düşünüyorum. Sanatçılar, sözlerini eserleriyle aktarırlar” dedi.

P1120667

Camların büyülü dansı

Vitray sanatında Türkiye'nin en büyük çalışmalarına imza atan Şekip Oğuz ise, 55 yıldır çalıştığını ve sanatını izleyicilerle buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Yurt içi ve yurt dışındaki birçok mekânda yaklaşık 12 bin metrekare işi bulunan Şekip Oğuz, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Kültür Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Jandarma Okullar Komutanlığı, TRT, CHP Genel Merkezi, AKP Genel Merkezi, Ankara Ticaret Odası Ankara Metrosu gibi yerlerde yaptığı vitray çalışmalarıyla tanınıyor.

Camları kullanarak rengarenk tablolar yapan sanatçı, eserlerini nasıl işlediğine dair teknik bilgileri şöyle anlattı: “Vitraylardan artan renkli camları makineyle öğütüp bir kalıp içine resim çizer gibi yerleştirerek fırında eritiyorum. Bu sayede tekrar cam ve resim oluyorlar. Boya kullanmıyorum, sadece camın kendi rengini yansıtıyorum.”

Pekmezci: “Şekip, vitray konusunda Ankara’da bir numaradır”

Etkinlikte konuşan duayen ressam Hasan Pekmezci de sergilerden çok etkilendiğini ifade ederek “Bu sergide olabildiğince rafine hat örnekleri görüyorum. Bu farklı eserler için Mağ’ı kutluyorum. Şekip de Ankara’da vitray konusunda bir numaradır. Okul arkadaşım olduğu için potansiyelini ve gücünü çok iyi biliyorum, onu çok iyi tanıyorum” dedi.

Aydoğdu: “Şekip Oğuz’un atölyesi sanatçılar için bir dergahtır”

Ardından mikrofon alan Ressam Habip Aydoğdu, Şekip Oğuz’un tüm sanat çevresinde takdir edilen bir sanatçı olduğunu vurguladı. Oğuz’un Türk sanat hayatına özgün eserler vermesinin yanında ayrıca bir eğitmen görevi de üstlendiğini söyleyen Aydoğdu, “Şekip Abim ilk sergimden beri hep yanımda olan biri. Onun Küçükesat’taki atölyesi sanatçılar için bir dergahtır. Cam sanatı bardaklarda, sürahilerde, pencere camlarında vardı ama sanatçı ellerinde değerlendirilmeye başlanması Türkiye’de çok yeni. Oğuz, Ankara’da özellikle vitray alanında ve cam sanatında çağdaş anlamda öncülerden biridir” diye konuştu.

Sanatçı Abdurrahman Kaplan ise Şekip Oğuz ile okul döneminden itibaren birlikte olduklarını söyledi. Kaplan, sanatçının Türkiye’de sayılı vitray ustalarından biri olduğunu şu sözlerle anlattı: “Şekip’in sanatı, bu ülkede vitray estetiğini var etmiştir. Şekip Oğuz, Türkiye’de çok önemli bir estetiğin temsilcisidir.”

Gözüm: “Muhammet Mağ’ı izlediğinizde düşüncenin geleneğe yansımasını görürsünüz”

Milli Kütüphane arşivine 66 ilden erişim sağlanabilecek Milli Kütüphane arşivine 66 ilden erişim sağlanabilecek

Son olarak konuşmasıyla etkinliğe katkı veren Emin antik Sanat Merkezi Danışma Kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gözüm, Muhammet Mağ'ın çağdaş Türk hat sanatına kattığı önemli değerlere dikkat çekerek geleneksel sanatları önemsediklerini ve her iki sanatçının da izlenmesi gereken isimler olduğunu belirtti.

Gözüm, “Yaş ve düşünce itibarıyla çağdaş Türk hat sanatına kapı aralayan Muhammet Mağ’ın bize öğrettiği çok önemli şeyler var. Geleneksel sanatlarda olanı olduğu gibi anlatma ve tekrar söz konusudur. Gelenekli olan da geleneğin varlığına rağmen sanatçısının özgün bakış açısını yansıtan işlerdir.

Muhammet Mağ bu anlamda çağdaş Türk hat sanatının öncülerinden biridir. Biz de iki öncüyü bir araya getirmek istedik. Gelenekli sanatları asla ihmal etmediğimiz anlatmak istedik. Her ikisi de izlenmesi gereken sanatçılarımızdan. Özellike Muhammet Mağ’ı izlerseniz düşüncenin geleneğe yansımasını bir kez daha görmüş olursunuz” şeklinde konuştu.P1120664

Muhabir: Cemre Polat