Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği ve atanmayan öğretmenler, mülakat ve müfredat mağdurları ile yakınlarının katıldığı ‘Büyük Eğitim Mitingi’ İstanbul, Saraçhane'de devam ediyor. Saat 13.00'te başlayan mitingte Eğitim-Sen, Eğitim-İş sendikaları temsilcileri kürsüde söz aldı, öğretmenlerin talebini dile getirdi. Yapılan konuşmalar sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel sahnede yer aldı. Özel konuşmasında kamuda tasarruf uygulaması kapsamından öğretmen atamalarının olumsuz etkileyeceğini vurguladı, Milli Eğitim Bakanlığının uygulamaya sokmaya hazırlandığı "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ni çağın gerisinde olarak nitelendirdi.
Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bir kusurları yok ki atanamamış olsunlar atanmayan öğretmenler. Kaldırılacağına söz verilen mülakatın sınavda birinci veya ikinci olduğu halde sorulan soruya yandaşça cevap veremediği için liyakatlı olduğu halde mülakat mağdurlarıyla birlikte onlara destek olmak üzere burada bulunan herkese hoş geldiniz diyorum. Diyorlar ki 3 yıl boyunca tasarruf tedbirleri kapsamında emekli olan kadar öğretmen atayacağız. Bu hesapla mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için 65 yıla kadar ihtiyaç var.
Burada hatırlatıyorum. Ne diyordunuz itibardan tasarruf olmaz. İtibardan tasarruf olur eğitimden olmaz. Mülakat mağdurlar seslerini duyurmaya çalıştılar. Mülakat kul hakkına girmektir. Diyorlar ki 'düzgün yapacağız' Yıllardır mülakat yapıyorlar. O mülakata kamu baş denetçiliği ombudsman kurumu her sene bir yer arıyor. ombudsman CHP'li değil, bizim atadığımız bir yer değil. Sayın Şeref Malkoç Erdoğan'ın yakın dava arkadaşıdır. Ayrıca geçmiş dönem Adalet Bakanımızın Abdülhamit Gül'ün kayınpederidir. Bu kadar AKP'nin içinde olan birinin başında olduğu kurum mülakatlarda sübjektif kriterlerden farklı yorumlanabilecek sorulardan, cevabın bilimsel değil son derece sübjektif olmasından ve mülakatlardaki haksızlıklardan bahsediyor. Zaman zaman AKP'ye çok yakın olmakla eleştirilen bir hukuk insanının başında olduğu kurum bu kadar net mülakatta haksızlık var derken. Siz kimseyi bakana inandıramazsınız.
"Müfredat 100 yıl öncesinin adını taşıyor"
Başka bir husus son günlerin en yakıcı konusu müfredat 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' diyorlar. 'Türkiye Yüzyılı' demek AKP'nin seçim sloganı demek. Milli Eğitim dediğiniz her şeyi kapsar. Siz bir partinin seçim sloganını Milli Eğitim müfredatının başlığı yaparsanız ilk düğmeyi de son düğmeyi de yanlış iliklediniz demektir. Maarif modeli diye isim koyduğunuz model 100 yıl öncesinin adını taşımakta, 200 yıl öncesinin ruhunu taşımaktadır.
"Eşitlik yerine itaati öğreten müfredat Türkiye'ye bir şey getirmez"
Müfredatın hazırlığı şeffaf değildir. Müfredatta Türkiye Cumhuriyeti ifadesi yerine tüm ifadeler Türkiye olarak geçmektedir. Bakan'ın fikri neyse zikri odur. Cumhuriyet ile derdi olan bir Bakan, Cumhuriyet ile sorunu olan bir müfredat dayatmaktadır. Bu müfredatta Atatürk'ün adı yok denecek kadar az geçmektedir. Kurtuluş Savaşı kahramanları, bu ülkenin kahramanları Atatürk ve arkadaşlarıyla sorunu olan bu müfredat yok hükmündedir.
Önceki müfredatta Gazi'den alıntıyla "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirilecek" derken şimdi yerine "aklı selim, vicdanı selim, kalbi selim" nesiller demektedir. Fikri, vicdani hür demek yerine vidanı selim nesiller diyorsanız sizin yetiştirilecek neslin hür olmasından, hürriyetten özgür düşünceden sorununuz var demek. Metinden hürriyet kelimesini çıkaracak kadar özgürlüklere düşman bu bağnaz anlayışı kınıyoruz.
Arapça kelimelerinin bolca yer aldığı, eşitlik yerine itaatı tarif eden bir müfredat Türkiye'ye hiçbir şey getirmez.