Genel

Bu kadar hırsa kapılmaya gerek var mı…

Abone Ol

Sürhan Altınkanat- Son haftalarda yazdığım yazıları gözden geçirdim. Neler yapmışım, neler yazmışım diye. Malum hepimiz yerel seçimlere, emeklilerin maaş artış oranlarına, ekonomik krize yönelmişiz. 
Daha önceki yıllarda seçim süreçlerinde aktif olarak çalıştım. Gecesi yok gündüzü yok. Amaç vatana, millete hizmet etmek için çıkılan yarışta galip gelmek. Çok mukaddes bir görev aslında layıkı ile yapılırsa. Biraz öncede dediğim gibi çalıştığım için net bir şekilde biliyorum, özel hayatınızla alakalı bir çok şeyden ister istemez ödün vermeniz gerekiyor. En basiti çocuğunuzun maçına gidiyorsunuz bir ağırlığınız, kimliğiniz olduğu için orada rahat bir şekilde tezahürat yapamıyorsunuz. Aslında hayat bu kadar önemsemeye değer mi? İnsan oğlu işte yaşadıkça ister istemez hırsa kapılıyor. Başardıkça, kazandıkça, güçlendikçe insanın hoşuna gidiyor. Asıl sıkıntı bu durumun esiri olmak. İşte bunlara takılıp kısacık olan bu hayatı atlıyorsunuz. Allah işte o duruma düşenlerin yardımıcısı olsun. 
Aslında hayata geniş açıdan bakarsanız, çocukluğunuzda ailenizle geçirdiğiniz zamanlar en değerli ve güzel zamanlar. Şu hayatın keşmekeşliğinden bir kurtulsak, ömrünüzün ne kadar kısa ve boş olduğunun, bu dünyanın bizler için sınav olduğunun farkına bir varabilsek hayat çok daha güzel ve keyifli olacak. Ailelerimize zaman ayırsak, çocuklarımıza zaman ayırsak onlar ile geçirdiğimiz vaktin bu dünyadaki en değerli vakit olduğunu anlasak, en önemliside beklentilerimizi azaltsak çok daha huzurlu ve mutlu oluruz. Makamlar, mevkiler geliyor geçiyor. Önemli olan elinden gittiğinde değil, gitmeden bunun farkına varıp yaşamak. Özetleyecek olursak, hayat çok kısa ve bu kısa hayatta kalp kırmaya bu kadar hırsa kapılmaya hiç gerek yok.