Genel

Bu acıya yürek dayanmaz!

Abone Ol
Ömer Karakuş Adıyaman Türkiye, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremlere uyandı. Kahramanmaraş depremi, Gaziantep, Hatay, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Adıyaman ve Şanlıurfa gibi pek çok ilde hissedildi, binlerce kişinin hayatını kaybetti. Depremlerde ölenlerin sayısı 50 bini geçerken Adıyaman’da bu sayı, 8 bini aştı. Hayatını kaybedelerin çoğu Adıyaman Belediyesi Yeni Mezarlığı’na defnedildi. Depremde eşini ve 4 kızını kaybeden Adıyamanlı depremzede Mehmet Töken, bir türlü unutamadığı ailesinin kabirlerini ziyaret ederek göz yaşlarına boğuluyor. Depremden kurtulan oğlu Çınar Efe ile birlikte ailesinin kabirlerini ziyaret eden Töken, ne yapacağını bilemiyor. Depremde 236 yakınını kaybetti… 7 kişilik ailesinden 5’ini depremde kaybeden Adıyamanlı depremzede Töken, göyaşlarına boğularak yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ben ve oğlum Çınar Efe tek kaldık, burada. Başka kimsem kalmadı. Nereye gitsek, hangi kapıya gitsek bizi itiyorlar. Kimse bizi kabul etmiyor. Deprem anı bana bir rüya gibi geliyor. 4 kızım ve eşim depremde hayatını kaybetti. Depremden sonra sevk edildiğim Ankara’da bir hastanede 25 gün yoğun bakımda kaldım. Depremden sonra 15. gün kendine geldiğimde, ‘Benim akrabalarım, kızlarım, eşim, kardeşlerim, amca çocuklarım bana neden telefon açmıyorlar?’ dediğimde bana, ‘Bütün akrabalarını, kardeşlerini, eşini ve çocuklarını kaybettin’ dediler. Bu kötü haberi oradaki doktorlar bana söylediklerinde, ‘Eğer benim kimsem kalmamışsa, beni neden yaşattınız?’ dedim. Kızlarım 19, 17, 14, 11 yaşındaydı. Bir kızım, üniversitede optisyenlik bölümü mezunuydu. Eşim, kardeşlerim, çocuklarım başta olmak üzere hiç kimsem kalmadı. Yaşadığım olay, çok acı. Artık dayanamıyorum. Taburcu olduktan sonra Adıyaman havalimanına geldiğimde üçüncü kapıya kadar kimse yoktu. Üçüncü kapıyı açtıklarında bir baktım ki; karşımda oğlum Çınar Efe var. Oğlum, bana ‘Seni çok özledim. Beni neden bıraktın?’ dediğinde oğluma, ‘Ankara’da senin için hayat mücadelesi veriyordum. Seni unutmadım, bırakmadım. Ben ölmüştüm, yaşattılar beni. Dayanacak tek dalım sensin oğlum’ dedim. Oğlum ablalarının isimlerinden bahsediyor. Arada bir annesinin ismini sayıklıyor. Oğluma, ‘Oğlum onlar şu anda burada değiller. Onlar şehit oldular, öteki dünyaya göç ettiler. Allah onları verdi ve aldı. Yapılacak bir şey yok’ diyorum. Kardeşlerim, abim, yeğenlerim, ailem ve akrabalarımla birlikte depremde 236 yakınımı kaybettim. Bu sayıyı rakamla söylemek çok kolay. Ancak gel de bu rakamı dille söyle. Benim her saat ağladığım oluyor. Benim tek hedefim, oğlum olan Çınar Efe için bir gelecek kurmak. Oğlum için hayata tutunmak istiyorum. Depremde evimi de kaybettiğim için şu anda amcamda kalıyorum. Şu anda gidebileceğim hiçbir yerim yok. Ne bir konteynırım ne de bir yerim var. Herhangi bir gelirim yok. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Adıyaman Bölge Müdürlüğü’nde çalışıyordum. Şu anda hasta olduğum işe gidemiyorum. Bu nedenle maaşım kesildi. Belimde kırıklar var, omuzum yerinden çıktı. Zaman zaman ailemi kaybettiğim enkazın başına gidiyorum. Kimsem kalmadı.”