Bizi uyaran salgın konulu filmler
Birsen GÜRDİL
Çin’in Vuhan kentinde doğup bütün dünyaya yayılan Koronavirüs adlı bulaşıcı mikrop bütün şiddeti ile kitle ölümlerine sebep olurken, film yapımcıları da bu konulu yapıtlar için daha şimdiden kolları sıvamış bulunmaktadır. Nitekim Hintli bir film şirketi Virüs 2019 adlı bir projeksiyonu hemen vizyonu sokmuştur.
Aashi Abu’nun yönetmen koltuğunda oturduğu film, Hindistan’ın Kerala Bölgesi’nde ortaya çıkan ve hızla yayılarak seri ölümlere sebep olan Nipah adlı bir virüsün önlenmesi için yapılan mücadeleyi anlatmaktadır.
Film, Hindistan’da gösterime girdiği günlerde Virüs-19’da dünyanın pek çok yerinde seri ölümlere sebep olmakta idi. Yapıt bir andı Hindistan’da en çok izlenen film olmuştur.
Ünlü yönetmen Steven Soderbergh, insanoğlunun başına böyle bir felaketin geleceğini hissederek, 2011 yılında Salgın adıyla ve ünlü yıldız ve aktörlerin katılımı ile adeta gelecekteki tehlikeyi gözler önüne sermiştir.
Jude Law, Kate Winslet, Matt Damon, Gwyneth Paltrom gibi dünya çapında şöhrete sahip ünlü oyuncular Scott Z. Burns senaryosunu yazmış olduğu bu yapıtta seyirciyi adeta korkunç bir salgının içinde bıraktıkları duygusu yaratmışlardır.
1955 yılında vizyona giren Ebola adlı film, Afrika Zaire’de ortaya çıkan, “Motaba” adlı virüsün Ebola olarak yüzbinlerce insanın canına mal olan bu hastalıkla yapılan mücadeleyi beyazperdeye aktarmıştır. 1994 yılında yazılmış bir romandan ilham alınarak sinemaya aktarılan yapıtta, 1995 yılında vizyona girmişti.
Nobel ödüllü yazar, Jose Saramago, 1999 da yayımladığı romanı “Körlük” ile bir başka salgını beyazperdeye aktarılmasında aracı olmuştu.
Film gösterime girdiği dönemlerde toplumda panik, kaygı ve korku yaratmıştı. Arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir sürücünün kör olmasıyla başlayan olaylar ülke çapında olaylara sebep olmuştur.
Gamgi-2013 adlı Güney Kore filmi grip virüsünün sebep olduğu prodüksiyon gösterime girdiği tarihte, seyirciyi etkisi altına almakla kalmamış, ülkede adeta bir panik havası yaratmıştır.
Seul’e birkaç dakika uzaklıktaki bir ilçede kaçak bir göçmenden çıkan ve kısa zamanda tüm halka yayılan bulaşıcı bir virüsün sebep olduğu olayları işleyen film, bir nevi günümüzdeki Koronavirüs’ün varlığını hatırlatmıştır.
Ünlü Fransız yazar ve düşünür Albert Camus’un, 1947 yılında yayımlanan ünlü romanı “Veba” Cezayir’in orta kesiminde başlayan veba salgını ile seyirciyi öfkeye, korkuya ve nefrete sürüklemiştir.
1930’lu yıllarda geçen bu salgın konulu yapıt, uzun yıllar dünya sinema salonlarında vizyonda kalmıştır.
2006 yılında beyazperdeye aktarılan diğer bir bilim kurgu baş yapıtı ise bambaşka bir salgını konu olarak ele almıştır. 18 yıl önce dünyadaki tüm kadınlarda baş gösteren “Kısırlık”, yeni bir çocuğun dünyaya gelmemesine neden olmuştur.
Dünyanın yaşam şeklini değiştiren bu salgın için kolları sıvayan yetkililer, genç bir göçmen kadın ile bir genci bir yolculuğa çıkartmak üzere giriştikleri bu hareket sonunda istenilen netice elde edilir ve göçmen kadın bir çocuk dünyaya getirir.
P.D. James’in romanından uyarlanan Son Umut adlı 2006 yapımı bu filmde rolleri Clive Owen, Julianne Moore, Michael Caine gibi ünlü isimler paylaşmıştır.
Yönetmen Terry Gilliam, 12 Maymun adını verdiği filmini, 1995 yılında vizyona soktuğu zaman yapıtı izleyenler gerçekten bir salgının meydana geldiğini sanarak adeta panik içinde evlerine dönmüşlerdir.
Bir virüsün dünyayı kasıp kavurduğu günlerde insan nüfusunu nere ise sıfırlamak üzere olan mikrop ile mücadeleyi ele alan yapıtta, ünlü oyuncu Bruce Willis başrolde harikalar yaratmıştır. Twelve Monkeys adlı film bugünlerde tekrar elden geçirilerek vizyona sokulacaktır.
Türkiye’de olduğu gibi ABD’de de pek çok şehirlerde sinema salonları Virüs-19 nedeniyle kapalı tutulmaktadır.