Çok sevdiğim bir söz vardır.
“Delikli demirin vurmazı olmaz ardına geçip göz koymayınca..
İnsan oğlunun kanmazı olmaz özünü bilip söz söylemeyince”
Bizim gençliğimiz Sülün Osman hikayeleriyle geçti.. İstanbuL’un taşının toprağının altın olduğu yıllarda... Bu işi yapan Sülün Osman lakaplı bir kişiydi ve sözde kendine ait malları satıyordu…
Bizler bu hikayeleri dinlediğimiz yıllarda Banker Kastelli’nin, banka faizlerinden daha yüksek kar payı veren sistemi ile tanıştık.. Kastellinin inşaat yapımında kullandığı ve yatıranlarına büyük getirisi olan sistem kısa süre de çok genişledi bilen bilmeyen herkes bankerliğe başladı.. O dönem emekli olanlar emekli ikramiyelerini bu sisteme yatırmaya başladılar. Bir süre sonra sistem tıkandı para verenler karı veya faizi bırakıp ana parasını kurtarmanın derdine düştü.. Dönemin Bakanı Kaya Erdem’in de uyarıcı açıklaması sistemin bittiğinin işaretiydi. Bu sırada Kastelli de yurt dışına kaçmıştı.. Ancak bir emniyet ekibi tarafından bulunduğu Tunus’ta yakalanarak yurda getirildi…
Ankara, İstanbul başta olmak üzere bir çok ilde özel bürolar ve bu işe bakan mahkemeler kuruldu… Davaların sonuçlandırılması yılları aldı…
Son günlerde kamuoyunun yakından takip ettiği ve ağırlıklı olarak futbolcuların paralarının kullanıldığı benzer sistem insanımızın hiç akıllanmadığının bir göstergesi olarak ortaya çıktı… Mantıklı düşünen birisi bu kadar fazla getirinin hiçbir sistem tarafından verilemeyeceğini bilir… Böyle bir para ancak karaborsanın , uyuşturucu satışının ve kaçakçılığın olduğu ortamda söz konusu olabilir.